Koç Holding nanoteknoloji alanında öenmli bir yatırım yaptı. Holding nanoteknoloji ürünleri geliştirmek için Kuantag adlı bir şirket kurdu. Bu şirket, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ile işbirliği yapıyor. Televizyon, cep telefonu ve bilgisayar gibi cihazlarda kullanılan kuantum teknolojisini otomotiv sektörüne uyarlamaya çalışan Kuantag, 2020'de 3,5 milyar dolara ulaşması beklenen bu pazardan önemli bir pay kapmayı hedefliyor.
 
Koç Holding, özellikle Opet'te kullanmak istediği nanoteknolo­ji ürünlerini geliştirmek için Kuantag Nanoteknolojiler Geliş­tirme ve Üretim adlı bir şirket kurdu. Koç'un yatırım şirketi Inventram bünyesinde bulunan Kuantag'ın, otomotiv sektörüne yönelik geliştireceği projeler için İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) ile işbirliği protokolü im­zalandı. Şu anda yurtdışından it­hal edilen ve çok pahalı bir ma­teryal olan kuantum ile ilgili tek çalış­ma İYTE'de gerçekleşiyor. Bu neden­le AR-GE çalışmalarını İzmir'e taşıyan ve orada bir ofis açan Kuantag, kuan­tum noktaların otomotiv sektöründe kullanımına olanak verecek ilk proje­yi geliştirme iddiasında. Kuantag, araçlarda kullanılan her tür fonksiyo­nel sıvının dijital etiketlendirilmesiyle ilgili teknolojileri geliştirmeyi amaçlı­yor.
 
PAZAR POTANSİYELİ BÜYÜK
Televizyon, cep telefonu ve bilgi­sayar gibi cihazlarda da kullanılan kuantum ile ilgili ürün sunan şu an Türkiye'de mevcut bir şirket yok. Sony, LG, Samsung gibi global şirket­ler bu konuda çalışıyor ve az sayıda da olsa pazara çıkmış ticari ürünler bulunuyor. Kuantum noktalar, LED ve OLED olarak bilinen ekran tekno­lojileriyle günlük hayata girmeye baş­ladı ve şu anda Türkiye'de tamamı it­hal ediliyor. Pazar araştırmalarına gö­re 2020de 3,5 milyar dolarlık bir glo­bal kuantum nokta pazarı öngörülü­yor. Türkiye'nin bu pazardan ne ka­dar pay alabileceği önümüzdeki yıl­larda belli olacak. Yüzde 100 yerli ser­maye şirketi olan Kuantag, bu yarışta öncüller arasında yer alıp büyük bir dilim kapmayı hedefliyor. Kuantag'ın global pazarlara ihracat yapmak gibi bir hedefi de var.
İYTE Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi ve Dekan Prof. Dr. Ser­dar Özçelik, Kuantag'ın kuantum nok­talarının kendi uygulama alanına öz­gün olarak geliştirilmesi amacıy­la ÎYTE ile işbirliği başlattığını ifade ediyor. Özçelik, bu işbirli­ğini şöyle anlatıyor: "Şirket, At­mosfer Teknoloji Transferi Ofisi ile işbirliği yaparak, İYTE Tek­noloji Geliştirme Bölgesi'nde şu­be açtı ve çalışmalarını önemli bir aşamaya taşıdı. Kuantag, kendi uzman kadrolarıyla birlik­te yüksek katma değerli tekno­lojik ürün ve üretim teknolojile­rini geliştirmeyi hedefleyen bu çalışmaların yakın zamanda başarıyla sonuçlanmasıyla, ülkemizde çok önem verilen üniversite-sanayi işbirli­ğine de güzel bir örnek oluşturacak. En önemlisi de ilk defa bir Türk şirke­ti dünyada nanoteknoloji alanında söz sahibi olabilecek. İYTE, sahip olduğu akademik kadrosu ile teknolojiye ya­tırım yapmak isteyen şirketlere sun­duğu olanaklarıyla, Türkiye'nin tek­noloji üssü olmayı hedefliyor."
 
KUANTUM TÜRKİYE İÇİN FIRSAT
"Kuantum noktalar özellikle, televizyon, bilgisayar ve cep telefonları gibi ekran
teknolojilerinde kullanılmaya başladı. Bunun yanında, kuantum nokta temelli
olarak geliştirilen sensörlerin ve tıbbi tanı kitlerinin yakın bir gelecekte gündelik     \
yaşamımıza girmesi bekleniyor. Akıllı kentler, akıllı yollar ve kablosuz hasta
takip sistemleri gibi yüksek teknoloji gerektiren sektörlerde kuantum noktalar kullanılmaya başlayacak. Yüksek katma değere sahip üretim ekonomisine  [
geçmeye çalışan Türkiye için kuantum nokta üretimi önemli bir fırsat. Çok değerli bir ürün olan kuantum noktaların üretimi, oldukça kazançlı bir teknoloji alanı. Çünkü fiyatı miligram başına 10 dolar (piyasalardaki en düşük fiyat) olan ürünün maliyeti bunun çok altında. Yüksek teknolojiye dayanan tüm ürünler böyle. 100 dolara mal olan bir cep telefonuna bin dolar veriyoruz. Aradaki fark şirketin geliştirdiği know how'a gidiyor."

Gözde Yeniova / Ekonomist