Geçmişe dönük araştırmalar konusunda adaların ilgi çekici olduğunu söyleyebiliriz. Hayvanların toplumdan uzak bir şekilde yaşadıkları adalarda milyonlarca yıldır farklı yemek kaynakları, yırtıcılar ve parazitler bulunur. Yani normal kıta türlerine göre işler biraz daha farklıdır. Sonuç olarak adadaki hayvanlar, farklı şekillere ve boyutlara ulaşır ve yeterli zaman verilirse yeni türlere dönüşebilir.

Madagaskar'daki 66 milyon yıllık memeli iskeleti, Dr. David Krause liderliğindeki ekip tarafından keşfedildi. Dünyanın en büyük dördüncü adasında dev timsahlar ve dinozorlar arasında yaşayan keseli sıçan boyutundaki memelinin keşfi, bugün Nature adlı dergide yayınlandı. Stony Brook Üniversitesi'nden Dr. James B. Rossie de yapılan çalışmanın ortak yazarlarından biri olarak karşımıza çıktı. 

Adalatherium diğer memelilere göre çok daha farklı

Malgaşça ve Yunanca'dan çevrilen ve 'çılgın hayvan' anlamına gelen Adalatherium adlı memelinin bulunması, aşırı derecede şaşırtıcı bir biçimde neredeyse eksiksiz olan iskelete dayanıyor. Bu iskelet güney yarımkürede keşfedilen herhangi bir Mezozoik memeli iskeletinden en eksiksiz olanı. Krause, "Tüm yaşayan ve soyu tükenmiş memelilerin iskelet anatomisi hakkında bildiklerimizle Adalatherium gibi bir memelinin evrimleşeceğini hayal etmek zor" şeklinde konuştu.

Adalatherium herhangi bir memeliye göre yüzünde daha fazla deliğe sahip. Bu delikler; sinirler ve hassas bir burun sağlayan kan damarları için geçit görevi görüyordu. Bunun dışında memelinin burnunun üstünde çok büyük bir delik bulunuyor ve bu tür bir deliğe henüz herhangi bir yaşayan veya nesli tükenmiş memelide rastlanmadı.

Adalatherium'un dişleri de diğer memelilere göre çok daha farklıydı ve omurgasında diğer Mezozoik memelilere göre daha fazla omur bulunuyordu. Bu farklılıklarla birlikte bir de memelinin bacak kemiklerinden bir tanesi garip bir şekilde kavisli yapıdaydı. Dinozorların yanında yaşayan diğer memelilerin ortalama fare büyüklüğünde olduğu bilgisini de göz önüne aldığımızda Adalatherium'un çok daha büyük olduğunu söyleyebiliriz.