AMERİKA’DA BLOCKCHAIN HAKKINDA HUKUKİ TARTIŞMALAR VE KRİPTO PARALARIN REGÜLASYONU ÇALIŞMALARI

Dr. Aylin Aktürk Şahin, LLM, Ph.D.
Igniterstech Consulting

Adını neredeyse yalnızca bitcoin gibi kriptoparalar ile beraber duyduğumuz blockchain teknolojisi, sanal para birimi sunmaktan çok daha fazlasını vadetmekte. İletişim, güvenli oylama, eğlence, tedarik zinciri, lojistik, sigortacılık gibi pek çok alanda blockchain teknolojisi kullanılarak güvenilir ve şeffaf hizmet almak mümkün. Fakat mevcut hukuk sistemleri blockchain teknolojisi kullanılarak yapılan işlemlerden doğan hukuki uyuşmazlıkları çözüme kavuşturacak kadar henüz gelişmedi.

Blockchain’i, adından da anlaşılacağı üzere, zincirlenmiş bloklar olarak tanımlayabiliriz. Her blok, doğrulanmış işlemlerin bir listesini ve önceki bloka olan bağlantısını içerir, böylece kronolojik olarak doğrulanmış işlemler zinciri yaratılır. Blockchain teknolojisinde verinin kriptoyla korunarak saklanması, verinin transparan bir şekilde takip edilebilir durumda olması ve blockchainin herhangi bir kimse tarafından üzerinde kurcalamalar yapılarak değiştirilmesinin mümkün olmaması durumu hukuk dünyasında kabul gören delil örneklerine yepyeni bir soluk getirmekte. Örneğin Çin mahkemeleri fikri ve sınai hak ihlallerinde blockchain teknolojisiyle tasdiklenmiş delilleri kabul etmeye başladı. California’nın Uniform Electronic Transactions Act’i halihazırda kriptografik imzaları tasdiklenmiş saymakta. Vermont’da ise blockchaindeki elektronik kayıtları kendinden tasdikli kabul edildiğini ifade eden yasal düzenlemeler yapıldı.

CEVABI ZOR BİR SORU

Blockchain hukuk alanında delil tasdikleme gibi kolaylıklar sağlamasının yanında yetkili mahkemenin belirlenmesi gibi konularda yeni hukuki sorunlar da oluşturmuş durumda. Blockchain merkezsizleştirilmiş ve anonim olarak işlemlerin kayıt defterlerine dağıtıldığı bir teknoloji. Tıpkı yapılan işleme ait bir hesap tablosunun binlerce kopyasının farklı bilgisayarlarda bulunması gibi, o işlemin kayıt defterinin eş zamanlı olarak dünyanın farklı noktalarındaki pek çok nodda tutulması durumu söz konusu. Tabii bu durum hukuki işlemin tam olarak nerede gerçekleştiği sorusunu barındırıyor. Hukuki işlemin nerede gerçekleştiğinin saptanması hukuki uyuşmazlığın görüleceği mahkemeyi tayin etmek için gerekli. Bu soruyu cevaplamak kolay degil. Hukuki işlemin gerçekleştiği yer söz konusu işlemde onaylanan nodun fiziksel konumu olabilir. Bu görüşü benimseyen hakimler de onaylanan nodun fiziksel konumunda yetkili olan mahkemeyi hukuki uyuşmazlığı çözmeye yetkili mahkeme olarak atayabilir. Hukukun yeni alanlarla karşılaştığında kullandığı bir başka yöntem ise eldeki vaka ile benzeyen davalar arasında kıyas yaparak yorum yapmaktır.  Bu nedenle hakimler internette ticari faaliyet veren işletmelere ilişkin içtihatları yol gösterici olarak seçebilirler. Tüm bu soruların cevaplarını zaman gösterecek.

MAHKEMELER İÇTİHATLAR GELİŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR

Amerikali hakimler bu tarz sorular uzerine kafa yormaya başladılar bile. Mahkemeler hukuk sınırları çerçevesinde yaratıcılıklarını kullanarak blockchainin yarattığı hukuki sorulara cevap niteliği taşıyabilecek içtihatlar geliştirmeye çalışıyor.  Örneğin, In Tezos Securities Litigation ve Alibaba Group v. Alibabacoin Foundation davaları hukuki uyuşmazlığın görüleceği yer bakımından yetkili mahkeme tartışmalarını içeriyor. In re Tezos Securities Litigation, No. 17-CV-06779-RS (N.D. Cal. Aug. 7, 2018) davasında hakim, i) davalının ICO’ya ABD’den katılmış olması; ii) ödemenin Arizona’daki bir sağlayıcı üzerinden interaktif bir internet sitesi kullanılarak yapılmış olması; iii) bu internet sitesinin Kaliforniya’da ikamet eden müşterek davalı tarafından yönetilmesi ve iv) davalının ICO’ya katılımın yalnızca diğer ülkelere oranlara ABD’de daha fazla yoğunlaşmış olan nodlar tarafından onaylandıktan sonra geri dönülemez bir işlem olması nedeniyle yetkili mahkemenin ABD’de olması gerektiğine karar vermiştir.

Bir diğer dava olan Alibaba Group Holdings Limited v. Alibabacoin Foundation, No. 18-CV-2897 (S.D.N.Y. Oct. 22, 2018)’ da ise hakim, alıcının bilgisayarından işlemi onaylayarak sözleşmeyi kabul ettiği yerin yetkili mahkeme tayininde ele alınmasının daha akılcı olacağına hüküm vermiştir.

Yetkili mahkemenin ve hukukun belirlenmesi konusunda ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkları önlemenin en kolay yolu ise sözleşmelerde mahkeme ve hukukun belirlendiği hükümlerin eklenmesidir. Tüm sözleşmelerde önem taşıyan yetkili mahkeme ve hukuk maddesi, yetki tayininin zorlaştığı blockchain teknolojisini içeren hukuki işlemler için hazırlanan sözleşmelerde, en azından istikrarlı içtihatlar oluşana kadar kesinlikle bulunmalıdır. Taraflar dilerse arabuluculuk ve tahkim gibi alternatif uyuşmazlık çözümlerini de sözleşmelerde düzenleyebilir.

SPK'DA DA BAZI ÇALIŞMALAR YAPILIYOR

ABD’de kriptoparalar özelinde oluşturulmuş yeterli bir regülasyon henüz bulunmuyor. Şu an için diğer finans araçlarını düzenleyen yürürlükteki kurallar adapte edilerek uygulanıyor. Fakat 2018 Mart ayından beri kriptoparalar hakkında regülasyon yapılması için yoğun çalışmalar yapılmakta. Adalet Bakanligi, SEC ve CFTC ile koordine olarak tüketiciyi koruyan ve hukuki süreci kolaylaştıran bir regülasyon üzerine çalışmakta. Ayrıca Ocak 2018’de Hazine Sekreteri Steve Mnuchin yeni bir FSOC çalışma grubunun kurulduğunu ve bu grubun kriptopara pazarının üzerinde çalışmalar yaptığını açıkladı. Açıklandığı üzere kriptoparalar hakkındaki regülasyonlar özellikle kara para aklama, suç teşkil eden konuların kriptoparalar üzerinden ödemelerinin yapılması, ICO parametrelerinin düzenlenmesi, uluslararası koordinasyonun sağlanması, finansal istikrarın sağlanması gibi konularda yapılacak. Türkiye'de ise bu konularda SPK’da bazı çalışmalar olsa da daha çok yolumuz varmış gibi duruyor.