Foto muhabirleri olup biteni milyonların görmesini sağlarken kendileri bir o kadar görünmezdir. Ökten’in yüzünü de arkadaşları ve meslektaşları dışında kimse bilmez ama neredeyse tüm dünyada manşet olmuş fotoğraflarını birçokları ilk görüşte hatırlar.

İngiltere’de 2 sene önce gerçekleşen protestolar sırasında alev alev yanan arabanın önünden geçen yüzü maskeli protestocunun fotoğrafı da onlardan biridir. Time Dergisi’ne kapak olan bu fotoğraf onun uluslararası başarısını taçlandıran kare oldu. gezi parkı olayları sırasında çektiği ve sadece Türkiye’de değil dünyadaki birçok gazeteye manşet olmuş fotoğrafla birkez daha adından söz ettiren Ökten, kısacık kariyerine büyük başarılar sığdırmayı başaran bir gazeteciydi. Vizörüne yansıyacak daha nice kare olacaktı ancak ölüm onu genç yaşında tatil yolunda yakaladı.


Tatil yolunda yıldırım çarptı


Türkiye’nin uluslararası alanda en başarılı foto muhabirlerinden Kerim Ökten, motosikletine yıldırım düşmesi sonucu 42 yaşında hayata veda etti. Çok sayıda yabancı basına kapak olan Ökten’in Bozcaada’daki yazlıklarında kalan eşinin yanına gittiği öğrenildi.

Foto muhabirleri olup biteni milyonların görmesini sağlarken kendileri bir o kadar görünmezdir. Ökten’in yüzünü de arkadaşları ve meslektaşları dışında kimse bilmez ama neredeyse tüm dünyada manşet olmuş fotoğraflarını birçokları ilk görüşte hatırlar.

İngiltere’de 2 sene önce gerçekleşen protestolar sırasında alev alev yanan arabanın önünden geçen yüzü maskeli protestocunun fotoğrafı da onlardan biridir. Time Dergisi’ne kapak olan bu fotoğraf onun uluslararası başarısını taçlandıran kare oldu. gezi parkı olayları sırasında çektiği ve sadece Türkiye’de değil dünyadaki birçok gazeteye manşet olmuş fotoğrafla birkez daha adından söz ettiren Ökten, kısacık kariyerine büyük başarılar sığdırmayı başaran bir gazeteciydi. Vizörüne yansıyacak daha nice kare olacaktı ancak ölüm onu genç yaşında tatil yolunda yakaladı.

Kulaktan kasığa yanık

Bozcaada’daki yazlığına gitmek üzere dün motosikletiyle yola çıkan Ökten’in üzerine Ezine-Çanakkale karayolunda yıldırım düştü. Direksiyon hakimiyetini yitiren Ökten, motosikletten savrularak asfalta fırladı. Ağır yaralanan Ökten, ambulansla kaldırıldığı Ezine Devlet Hastanesi’nde doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Yapılan otopsi sonucunda sol kulağından kasığına kadar yanık meydana geldiği belirlenen Ökten’in cenazesi İstanbul’a gönderildi. Ökten’in şok ölümü basın camiasında da büyük üzüntü yarattı. Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD), “Ailesi, yakınları ve basın camiamıza başsağlığı diliyoruz” ifadelerini kullandı.

İlklere imza attı

Kısacık kariyerine büyük başarılar sığdıran Ökten, 1972 yılında İstanbul’da doğdu. GalatasarayLisesi’nin ardından Mimarsinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde fotoğrafçılık okudu. Meslek hayatına 1 Numara Yayıncılık Dergi Gurubu’nda Aktüel Dergisi için çektiği fotoğraflarla başladı. Ardından Yeni Yüzyıl Gazetesi’nde, NTV Dergi gruplarında foto muhabirliği yaptı. Daha sonra Associated Press’te ardından 2001’de European Pressphoto Agency’de (EPA-Avrupa Basın fotoğrafı Ajansı) çalışmaya başladı. 2003’te EPA’nın Türkiye Sorumlusu olan Ökten, 2011’de ise EPA’nın Londra’daki merkezinde Kıdemli Fotoğrafçı olarak görevlendirildi.

Ardından EPA’nın Birleşik Krallık (İngiltere, İrlanda, İskocya, Galler ve Serbest İrlanda) Bölgesi’nden sorumlu Şef Foto Muhabiri oldu. Ökten’ın kısa kariyerine sığdırdığı bir diğer büyük başarı ise dünyanın en prestijli foto muhabirliiği ödülü World Press Photo’da hem jüri üyesi hem de bir kategorinin jüri başkanı olmasıydı. Ökten jüri üyeliğinin ardından meslektaşı ABDurrahman Antakyalı’ya verdiği röportajda bu görevin kendisini nasıl heyecanlandırdığını, “World Press Photo jüri üyeliği için davet aldığımda çok sevindim ve gururlandım. Bu görevi daha önce yapmış olan tek Türk Ayperi Karabuda Ecer’di ancak ilk defa bir Türk foto muhabirinin jüri üyesi, bir kategorinin de jüri başkanı olarak davet edilmesi hem heyecan verdi, hem de sorumluluk hissettirdi” diye anlatmıştı.

Dünyaya manşet oldu

Dünyaca ünlü Amerikan TIME Dergisi ile Fransız L’Express Dergisi’ne kapak olan Ökten’in fotoğrafları aynı zamanda İngiltere’de yayımlanan The Guardian, The Times, Independent; Fransa’da yayımlanan Le Figaro; İspanya’da yayımlanan Corriere Della Serra, ABD’de yayımlanan New York Tims, Washington Post gazetelerine de zaman zaman manşet oldu. Londra’daki isyandan Gezi Parkı’na, Afganistan operasyonunda, Türkiye ve İran’daki depremlerinde çektiği fotoğraflarının yanı sıra Ökten spor dalında ki fotoğraflarıyla da adından sıkça söz ettirdi. Olimpiyatlar’dan Dünya Kupası’na kadar bir çok spor faaliyetini görüntüleyen Ökten, 5 sene boyunca F1 yarışlarının tüm etaplarını takip etti.

‘Hayali o evde yaşamaktı’
Burak Kara (çocukluk arkadaşı-Vatan Gazetesi muhabiri):

“Dünya tatlısı, çok kibar, çok düzgün bir insandı. İşinde de her zaman kaliteyi yakalamaya çalışırdı, standart üstü bir foto muhabirdi. Herkesten farklı şeyler yapardı ama asla kimseyi geride, yarı yolda bırakmazdı. Özel projeler yaratırdı. Mesela Amazonlar’a gidip filmli makineyle siyah beyaz fotoğraflar çekmişti. Ayrıca çok iyi spor fotoğrafları da çekerdi. Normalde haber fotoğrafı çekenler iyi spor fotoğrafı çekemez ama o ikisini de çok iyi yapardı. Anları çok iyi yakalardı. Kendine 4 sene önce her şeyini kendisinin dizayn ettiği bozcaada’da bir ev yapmıştı. Bu sene Gezi sonrasında Türkiye’ye döndü. Hayali o evde yaşamaktı.”

Abdurrahman Antakyalı (Fotomuhabir):

“Kerim, uzun yıllardır dostumdu. Fotomuhabirliği çok entellektüel idi. Dünyayı yakından takip eder, fikirler geliştirirdi. Aynı zamanda çok naif ve çok iyi bir insandı. Kimseye en ufak bir kötülüğü olmamıştır. Bu piyasada kimse ‘Düzgün bir isim söyle’ deseniz size, ‘Kerim’ derdi. Çok özel bir adamdı. Onunla bir hayalimiz vardı. Fotomuhabir.com sitesinde, her hafta bir konuyu ele alıp, soru-cevap şeklinde işleyecektik. Fotoğrafçılık dalında bir teorisyeni kaybettik. Çok canım acıyor.”

Eşi yıkıldı: İnanamıyorum

Ökten’i acı haberi Bozacada’daki evinde alan eşi Aybüke Ökten, kiraladığı bir tekne ile önce Geyikli Beldesi’ne, buradan da taksiyle Ezine Devlet Hastanesi’ne geldi. Gözyaşları içinde morga girip, eşini teşhis eden genç kadın, güçlükle ayakta durabildi.

Telefonla yakınlarını arayıp, acı haberi veren Aybüke Ökten, “Kerim, beni Çanakkale Boğazı’nı geçerken feribotta aradı. Çanakkale’ye geçtiğini, havanın yağışlı olması nedeniyle motosikletiyle Geyikli Vapur İskelesi’ne virajlı yol yerine Ezine üzerinden geleceğini söyledi. Adaya saat 14.00’te kalkacak vapuruna yetişeceğini söyledi. ’Yağmur yağıyor, dikkatli ol’ diye, uyardım. Saat 14.00’ü geçtiğinde kendisinden haber alamayınca aradım, ancak yanıt alamadım. Kendisini beklerken acı haberi geldi. Ancak, hala inanamıyorum” dedi.

Gücün mesleğin’

Bunca ana tanıklık etmek elbet Ökten’i de gazeteciliğin o müthiş ikilemine düşürdü. The Guardian gazetesi 2012 yılı Temmuz ayında Londra’daki olaylar sırasında bir dükkanın yağmalanmasını çekerken neler hissettiğini sorduğunda Ökten’in verdiği cevap aslında onun mesleğine olan aşkını da ortaya koyuyordu: “Ona (yağmalamaya) müdahil olmak onu durdurmayacak, hatta daha fazla insanın acı çekmesine neden olacak. Bu yüzden kendinizi güçsüz hissediyorsunuz ama sizin gücünüz mesleğiniz: Hikayeyi anlat.