Geçtiğimiz Çarşamba günü federal bir mahkemeye yapılan şikayette Amazon’a ait tesislerdeki aralıksız çalışma hızının tehlikeli koşullar oluşturduğuna dikkat çekildi. Şirket politikalarının çalışanların ellerini yıkamak üzere çalışma alanlarından ayrılmalarını engelleyip, işçilere temizlenmek için zaman tanımadığı iddia edildi.

Söz konusu davadan önce bir çalışanın işten çıkarılması nedeniyle Amazon’un New York’un Staten Island semtindeki şubesi önünde protestolar gerçekleştirilmişti. Eski Amazon çalışanı, işten çıkarılma sebebinin bu sorun hakkında konuşması olduğunu söyledi. Amazon ise çalışanın karantinayı kabul etmemesi nedeniyle işine son verildiğini açıkladı.

Davacı olan üç işçiden biri, işyerinde koronavirüse yakalanan kişilerle bir arada çalıştırılmasının ardından kendisine de Kovid-19 bulaştığını söyledi. Açık ve dolaylı şekilde işyerine gelmeye devam etmelerinin istendiğini belirten çalışan, iş yerinde ise yeterince dezenfekte olmalarına izin verilmediğine dikkati çekti.

İşçiler, sağlık raporu aldıklarında çalışanlarına işlerini kaybetme korkusu olmadan evde kalma fırsatı veren daha şeffaf izinler de dahil olmak üzere şirket politikasında değişiklik yapmaya çalışıyorlar.

3 işçinin şikayetine göre Amazon, işçilerin enfekte bireylerle temasa geçtikten sonra bile çalışmaya devam etmesini talep ediyor.

Amazon, dava hakkında net bir açıklamada bulunmadı. Ancak Amazon sözcüsü Racheal Lightly, yaptığı açıklamada "Mart ayının ilk günlerinden 1 Mayıs'a kadar Amazon çalışanlarının süresiz bir şekilde işten uzak kalma hakkı vardı. 1 Mayıs'tan sonra da risk altında olan ya da çocuğuna ve ailesine bakması gereken personele izin verdik" şeklinde konuştu.