Türk mühendislerinin geliştirdiği teknolojiler, dünyanın en büyük teknoloji devlerini Türkiye’ye çekmeye devam ediyor. Buna son örneklerden biri ABD’li teknoloji devi Cisco oldu. Yaklaşık 21 yıldan beri Türkiye’de ofisi bulunan Cisco, dünya çapındaki 10’uncu inovasyon merkezini İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) çatısı altında yer alan ARI Teknokent’te açtı. Bu merkezin açılışı öncesince bir araya geldiğimiz Cisco Türkiye Genel Müdürü Cenk Kıvılcım, yeni inovasyon merkezinin amacını ve planlarını anlattı. Cisco olarak Türkiye’nin ekosistem oluşturmasına ve tüm dünya bu dijital dönüşüme giderken Türkiye’nin rekabetçi kalmasına destek olmayı amaçladıklarını anlatan Kıvılcım, inovasyon merkezi ile Türkiye’deki yerel startup’ları yüksek katma değerli dijital çözümler üretmeleri için destekleyeceklerini ve bu çözümleri kendi global portföyüne ekleyerek dünyaya açılmalarına yardımcı olacaklarını söyledi. Kıvılcım, “Ülkemizin geliştirdiği vizyon ve ulaşmak istediği noktada teknolojinin şirketlere ve organizasyonlara nasıl yardım edeceği konusunda rehberlik etmek, katkıda bulunmak istiyoruz” dedi. Merkezin toplam 4 bin 500 metrekare üzerine kurulduğunu aktaran Kıvılcım, “İlk olarak sağlık alanında çalışan Borda, enerji yönetimi alanında faaliyet gösteren Reengen ve lokasyon bazlı uygulama girişimi Blesh ile birlikte çalışmaya başladık. Hedefimiz Türkiye’den çıkan bu startup’ları dünyaya açmak” diye konuştu.

BİRÇOK ALAN VAR

Yeni merkezde özellikle lojistik, taşımacılık ve enerji yönetimi alanında startup’larla birlikte çalışmayı amaçladıklarını aktartan Kıvılcım, şunları anlattı: “Merkezimiz, Türkiye’nin en parlak ve yetenekli insanlarına fikirleri ve idealleri konusunda cesur olma fırsatı ve bu fikirleri konseptten gerçeğe dönüştürecek geçerli bir yol sunacak. Cisco, yerel iş ortakları ve akademik çevrelerle birlikte varlık yönetiminden, port kullanımına, verimlilikten kağıtsız depoculuğa, hiper-lokasyondan sanal giysilere kadar geniş bir yelpazede çözümler üretmek için geniş teknoloji portföyünü kullanacak.”

YOL HARİTASINDA SORUN

Türkiye’de startup’lar ilk ürünü çıkarmada oldukça başarılı olduklarını aktaran Kıvılcım, “Ancak ürün yönetimi ve ürün yol haritası noktasında sıkıntı yaşıyorlar. Yol haritası yaratma ve ürün yönetimini öğrenseler de sadece yerel pazara odaklanan startup’lar bu sefer Türkiye’nin yukarı doğru ivmelenen ancak dalgalı ekonomik büyümesindeki hareketliliklerden çok çabuk etkilenerek nakit sıkıntısı yaşıyorlar. Bu tarz durumlarda startup’ların Cisco gibi şirketlerle işbirliği yapmış olması onlar için daha güvenli bir yol oluyor. Uluslararası markalarla birlikte yurtdışına açılan bir startup yabancı pazarlara çok daha hızlı açılarak ülkedeki bir durgunluk durumunda faaliyetlerini sürdürmeye devam edebilir” diye konuştu.

TÜRKİYE’NİN YÜZDE 1’LİK PAYI ARTMALI

Gelecek 10 yıl içinde özel sektörde dijital dönüşüm perakende, enerji, finans, üretim, hizmet sağlayıcı ve sağlık sektörlerinde 23.8 trilyon dolar katma değer yaratılacağını belirten Kıvılcım, “Araştırmalarımıza göre Türkiye’de şehirlerin her şeyin interneti ile önümüzdeki 10 yılda toplam 192 milyar dolarlık değer yaratma potansiyeli bulunuyor. Bunun 169.4 milyar dolarını özel sektör yaratabilir. Kamu sektöründe ise 22.7 milyar dolar değer yaratma potansiyeli var. Akıllı binalar, akıllı sayaçlar, otoyol ücretlendirmeleri… Türkiye’nin bu değerden alacağı pay sadece yüzde 1. Bununla yetinemeyiz. Bu oranı arttırmak için güçlü olduğumuz sektörlere odaklanmalı ve dijital dönüşümü gerçekleştirmeye bu sektörlerden başlamalıyız” dedi.(Ahmet Can/Hürriyet)