E-Fatura zorunluluğu ile hızla büyüyen pazarda regülasyon çağrısı geldi. Digital Planet’in Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Vural, e-fatura için bazı şirketlerin teklif ettiği fiyatların rasyonel olmadığını belirterek, “Bu rakamlara bu işin yapılabilmesi imkansız. İnsanda acaba başka yerden mi gelir elde edecekler şüphesi oluşuyor” dedi. Vural, “Bir regülasyon şart. Şirketlere en mahrem bilgileri olan fatura bilgilerini ucuzculara kaptırmama çağrısı yapıyorum. E-dönüşüm derken müşteri bilgilerinizi rakiplerinizin masasında görmeyin” uyarısı yaptı.

Cutu ile global arenada

Digital Planet, Vural’ın kurduğu yüzde 100 yerli bir teknoloji şirketi. 2012 yılında Silikon Vadisi’nde bir teknoloji transfer merkezi açmış. Türkiye’de geliştirdiği teknolojileri global pazara sunmak için... Vural, bu yıl da İngiltere’de bir şirket kurdu ve dokümanları yüzde 98’e kadar sıkıştıran son ürünü Cutu’yla global ekosisteme girmek için yola çıktı. “Yatırım almak için global pazara çıkacağız, ilgi olacağı konusunda umutluyuz” diyen Vural, Türkiye’de ayda 60-70 milyon döküman sıkıştırdıklarını, şimdi bu ürünü dünyaya tanıtmak istediklerini anlattı.

Digital Planet, e-dönüşüm ile büyümüş bir şirket. Geliştirdiği teknolojiler ile Güney Amerika’daki bir bankaya, Avrupa’da bir şirkete ulaşabilmiş. E-faturada öncü olan şirketin hemen hemen hiç destek almadan teknoloji ürettiğini belirten Adnan Vural, “Bugün Türkiye’de 60 bin şirket e-dönüşüme geçmiş durumda. Ancak bu şirketlerin arasında çok ciddi trajediler yaşayanlar da oldu. Çünkü burada regülasyon eksikliği var” dedi. Faturaların 10 yıl saklanması zorunluluğu olduğunu, bu hizmeti verecek şirketlerin bunu gerçekleştirebilmek için yapması gereken yatırımlar olduğunu anlatan Vural, “Sizin mahrem verilerinizin korunması gerekiyor. Bunu satmaya hakkı yok şirketin. Burada öyle fiyatlar oluşuyor ki bir şüphe oluşuyor. Faturalarınızı ucuzculara kaptırmayın diyorum” ifadelerini kullandı.

5 milyon TL yatırım yaptım

Bu yıl, ihracat faturalarının da e-dönüşüme dahil olacağını anlatan Vural, VAT faturaların da haziran ayında sisteme gireceğini, e-irsaliye, e-makbuz uygulamalarının da başlayacağını anlattı. Bu dönüşüme kurumların zorunlu olarak geçtiğini, ancak işlerinin de çok kolaylaştığını gördüklerini anlatan Adnan Vural, bu sayede yeni finansman modelleri de ortaya çıktığını söyledi.

2000 yılı öncesinde Ata Grubu bünyesinde IT müdürü iken Tradesoft’u kuran, sonra hisselerini satarak kendi şirketini kuran Adnan Vural, kendini “girişimci ruhlu” olarak tanımlıyor. Cutu ürününü geliştirirken yatırımcı olarak tek başına 5 milyon TL harcadığını anlatan Vural şirketinin gelişimini, “Önce kart şirketlerinin faturalarında kişiye özel kampanyalar kavramını Türkiye’ye getirdik. Sonra bu faturaları internetten gönderelim dedik. Türk Telekom’a faturalarını bir mecra olarak kullanma teklifi getirdik. Bunun ardından TT’nin e-fatura kavramına geçişlerinde ön ayak olduk. Baktık bu faturaları üretiyoruz, onları saklayacak bir sistem oluşturduk. Böylece e-dönüşümün lideri olduk” sözleri ile anlattı.

Türkiye’de hala yazılıma patent alınamıyor

Adnan Vural son yasal düzenlemelere rağmen Türkiye’de hala fikri sinai hakların korunmasında sorun olduğunu düşünüyor. “Türkiye’de hala bir yazılıma patent alamıyorsunuz” diyen Vural, vaktinin yüzde 25’inin teknolojilerini korumak için mahkemelerde geçtiğini söyledi. Fikrin korunmadığı yerde üretim de yapılamayacağının altını çizen Vural, yerli yazılım konusunda teşviklerin gerçekten hak edene verileceği bir mekanizmanın kurulması gerektiğini, sektörün de taklite yönelerek kolaycılığa kaçıp, basit şeyleri büyük gelişmeler gibi sunmamasının çok önemli olduğunu belirtti. (Dünya / Özlem Ermiş Beyhan)