Göbeklitepe’yi doğal etkenlerden koruması için 6 milyon 500 bin Euro harcanarak yapımına başlanan ve 2018 yılında yapımı tamamlanan yaklaşık 4.000 metrekarelik çelik çatı Göbeklitepe’yi ne kadar koruyor?

Son günlerde sosyal medyada Göbeklitepe’nin karla kaplı fotoğrafları dolaşıyor. Fotoğraflarda görüldüğü kadarıyla dünyanın başka bir yerinde benzerleri olmayan yaklaşık 12.000 yıllık dikilitaşların üzeri kar ile örtülmüş.

Daha sonra bu kar eriyecek ve taşları ıslatacak. Öteki gün güneş açtığında ise dikilitaşlar kurumaya başlayacak, gözeneklerdeki sular çekilecek. Taşlar küçük küçük fark edilmeden ufalanacak.

Peki koruma çatısı ne için yapılmıştı?

Göbeklitepe’deki çatı örtüsü, eski kazı başkanı Prof. Dr. Klaus Schmidt tarafından projelendirilmiş, Avrupa Birliği’nin desteklediği bir fon ile Şanlıurfa Koruma Kurulu’ndan onay alınmış bir projeydi. Ancak bu çatı örtüsünün, UNESCO listesindeki Göbeklitepe’yi koruması pek mümkün gözükmüyor.

Asıl tehlike rüzgarın getirdiği kum
Tüm bunların haricinde dikilitaşlar için tek ciddi problem kar değil. Tepelik bir noktada yer alan Göbeklitepe’de şiddetli rüzgarlar ile birlikte gelen kumlar, dikilitaşların üzerindeki kabartmalar ve çeşitli tasvirler için gözardı edilemeyecek derecede tehlike oluşturuyor.

Bu kum fırtınaları yüzünden kabartmalar artık eski canlılığında değil ve çok daha zor görülür durumda. Özellikle yeni yapılan yürüyüş yolunun uzaklığı, kabartmaları daha da zor görünür hale getiriyor. Göbeklitepe’ye 10 yıl önce giden ve şimdi giden bir kişi, kabartmaların ne kadar tahrip olduğunu ve silindiğini çok rahatlıkla söyleyebilecek durumda.

“Dikilitaşların yerine replikaları koyulmalı”
Prof. Dr. Mehmet Özdoğan Arkeofili’ye yaptığı açıklamada, çatı örtüsünün çok yetersiz olduğunu ve acilen başka önlemler alınması gerektiğini söylüyor.

Özdoğan, “Önce çatı örtüsü dışında, kazılmış çok geniş bir alan var, bunlar hızla aşınıyor, kabartmalar silinmeye başladı. Çatılar dairesel tasarım olduğu için ekleyerek genişletilemiyor. Oysa eski çatı, Hauptmann Bey’in yaptığı çatı, tamam güzel değildi ancak dörtgendi, kazı ile birlikte eklenerek genişleyebiliyordu.” diyor.

“Göbeklitepe’de sorun yağış değil, rüzgarla gelen kum bombardımanı. Şimdiki çatılar yüksek, kumu ve rüzgarı engellemez.”

“Mutlaka tepenin genelinde çok ciddi bir koruma stratejisi geliştirilmeli, eğer bu yapılamıyor ise, ki şu anda yok, orijinal kabartmalar müzeye alınıp yerlerine kopyaları konmalı.”