Marshall Adaları'ndaki radyoaktivite riski, sadece bölgede yapılan nükleer testlerle ilgili değil. ABD yönetiminin bölgedeki çalışmaları sona erdikten sonra radyoaktif madde, devasa büyüklükte bir çukura hapsedildi. Bu çukurun ağzı da beton ile kaplandı ve mühürlendi. Bölge halkı bu yapıya "mezar" diyor. Ancak bu mezarda şu sıralar tehlike çanları çalıyor. 

Mercan Adaları içinde bulunan 
Runit Adası'nda yer alıyor. Beton kaplamanın içerisinde 87.800 metreküp radyoaktif madde bulunuyor. Bu miktarı daha anlamlı kılmak gerekirse; eğer bu betonun içindeki radyoaktif maddeyi olimpik yüzme havuzlarına doldurmak istersek, 35 havuza ihtiyaç duyuyoruz. Bu da bölgedeki radyoaktivite riskini gözler önüne seriyor.

Bilim insanları, çukurdaki radyoaktivite oranını bilmiyorlar. Bu çukur, 1970'li yılların sonunda oluşturulmaya başlandı ve nükleer atıkların temizlenmesi için 4.000 ABD askeri görevlendirildi. Bu çukurdaki maddelerin çok büyük bir çoğunluğu radyoaktif maddelerle kirlenmiş toprak. Toprağın yapısında doğrudan akciğer kanserine neden olacak plütonyum izotoplarının olduğu söyleniyor.

Bu beton yapı artık eskisi kadar sağlam değil ve yer yer çatlamaya başlamış durumda. Üstelik bilim insanlarına göre küresel ısınmanın okyanus suyuna olan etkisi, şu an için sadece 7 milimetre. Ancak elbette su seviyesindeki yükseklik bununla sınırlı kalmayacak. Bu da daha büyük dalgalar ve dolayısıyla da daha fazla su anlamına geliyor. Uzmanlara göre bu su hem sızıntıya neden oluyor hem de beton yapıyı tahrip ediyor.