Küresel piyasalarda "algoritmik trading", "yüksek frekanslı işlemler (HFT)", "yapay zeka" ve "robot" gibi adlarla anılan yapılar, büyüklük ve pazardan aldıkları pay anlamında hızlı bir şekilde gelişiyor.

"Makinelerin, belli bir piyasa ya da finansal enstrümanda verileri işleme, karar verme ve emir iletme sürecini yönetmesi" olarak tanımlanabilecek bu yapılarla Türkiye, Borsa İstanbul'un teknolojik altyapısını geliştirerek kolakasyon (piyasa katılımcılarının kendi sistemlerini borsa sistemleri ile aynı lokasyonda bulundurma ayrıcalığı) uygulamasına geçmesi ile tanıştı.

Borsa İstanbul Pay Piyasası'nda hacimden aldığı payı sürekli artan HFT ve algoritmik işlemlerin ardından fon piyasasında da artık robotların dümene geçmeye başladığı görülüyor.

Söz konusu süreçte, Verizekalı Veri Teknolojileri AŞ tarafından geliştirilen robot, Türkiye'de yerleşik aracı kurum ve portföy yönetim şirketlerinde kullanılmaya başlandı. Robot, şu anda Fokus Portföy Yönetimi AŞ Serbest Şemsiye Fon'a bağlı bir serbest fona veri ve analiz desteği veriyor.

"Yatırım zincirini otonom şekilde idare edebilen bir trader-robot geliştirdik"

Verizekalı Veri Teknolojileri AŞ kurucu ortağı Aykut Sarıbıyık, makinelerin insan yoğun bir sektör olan finans endüstrisine nasıl dahil edilebileceğine dair 2012 yılından bu yana çalışıldığını ifade etti.

Sarıbıyık, bilgisayar teknolojisinin gelişmesi, hafıza ve işlem hızının bundan öncesinde hayal bile edilemeyecek seviyelere yükselmesi ve teknolojiye liderlik eden şirketlerin, kaynaklarının önemli bir kısmını yapay zekaya ayırması ile birlikte artık finansal kararlarda yapay zekadan yararlanmanın tercihten ziyade, bir zorunluluk halini aldığını söyledi.

Sarıbıyık, "Sistematik alım satım algoritmaları, sonra 'öğrenen yapılar' derken, Nisan 2016'da veri toplama aşamasından yatırım analizinin yapılmasına, yatırım kararının verilip bunu bir piyasa emrine dönüştürmeye, tüm işlemlerin iletimine, işlemlerin takibine ve performansın raporlamasına kadar yatırım zincirinin tamamını otonom şekilde idare edebilen bir trader-robot geliştirdik." dedi.

Söz konusu robot ve finans sektörünü hedefleyen kimi projeleri bu yıl Verizekalı AŞ altında topladıklarını ifade eden Sarıbıyık, robot fonun, Fokus Portföy'ün desteği ve Şubat 2018'de alınan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) izinlerinin ardından hizmet vermeye başladığını ve Fokus Portföy'ün "Forest Serbest Fon" unvanlı fonunda, pay piyasalarındaki kararlara katkıda bulunduğunu anlattı.

"Robot, şu anda BIST 100 endeksine dahil hisseleri analiz ederek emir üretiyor"

Aykut Sarıbıyık, Fokus Portföy Forest Serbest Fon'un mart ayında ilk işlemlerini yapmaya başladığını belirterek, "Fon büyüklüğü şu anda 1-5 milyon TL arasında. Ancak zamanla yatırımcıların ilgisini çekecek bir performans grafiği yakalaması, insansız karar mekanizmalarına yapacağımız yatırımlar ve yeni ürünlerimizle beraber bu rakamın hızla artacağına inanıyoruz." dedi.

Fokus Portföy Forest Serbest Fon'un bu aşamada sadece nitelikli yatırımcılara açık olduğunu, TEFAS'ta işlem görmesi ve pazarlama faaliyetleri ile satış ağı üzerinden satılmasının henüz mümkün görünmediğini vurgulayan Sarıbıyık, ürünün kendini kanıtlaması ve risk/getiri dengesini iyi kurduğunun anlaşılmasına paralel daha geniş kitlelerin de oluşacağı bir formatta piyasada olacağını söyledi.

Sarıbıyık, robotun, belli bir piyasada, pazar fiyatı oluşan, veri akışı server'larla sağlanan ve organize olmuş tüm borsalarda emirler üretebildiğini ve oluşan kar/zararların analizini yapabilirken, aldığı geri bildirimler ve yeni piyasa verilerini de dahil ederek öğrenmesini sürekli bir şekilde devam ettirebildiğini bildirdi.

Robotun şu anda sadece BIST 100 endeksine dahil hisseleri analiz ederek emir ürettiğine işaret eden Sarıbıyık, yakında bunu önce hisse senedi kontratlarına, sonra da dünya hisse senetlerine taşımayı planladıklarını kaydetti.

Yurt dışındaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini, dünyada yapay zeka ya da daha geniş bir tanımlamayla "istatistik temelli öğrenmeye" dayalı ürünlerin tarif edilemez bir hızla yayıldığına dikkati çeken Sarıbıyık, şöyle devam etti:

"Birinci grupta, bizim de yaptığımız gibi 'buy-side', yani fon yöneten tarafın ihtiyaçlarına yönelik ürün ve hizmetler var. Bu ürünler, bir insan-fon-yöneticisi gibi piyasaları analiz ediyor, ilişkiler kuruyor, fiyat anomalileri tespit ediyor, bu analizi piyasa emirlerine çeviriyor, raporluyor, tecrübeleniyor ve fon yönetimini baştan sonra icra ediyor. İkinci grupta, şu anda 'sell-side', yani aracı kurumların elini rahatlatan ürünler var. Bu ürünler, insansız süreçlerle, mesela, aracı kurumların 'insan-dealer üzerinden gerekli zamanda, kalitede ve sıklıkta hizmet götüremedikleri' müşterilerine, anlık, günlük veya ihtiyaç bazlı destekler veriyor. Bu robotlar, mesela, bu müşterilerin sorularını cevaplıyor (chatbotlar) veya bu müşterilere küçük yatırım önerileri veriyor veya müşterilerin emirlerini piyasaya iletiyor ve yönetiyor (akıllı emir sistemleri). Üçüncü grupta ise 'robo-advisory' diyebileceğimiz ve varlık yönetim şirketlerini hedefleyen ürünler var."

Fon yönetimi için tasarladıkları robotun, 2 yıldır tahsis ettikleri bir hesabı yönettiğini ve çok başarılı bir dönem geçirdiğini ifade eden Sarıbıyık, hesabın, robotun açık olduğu her çeyrek hem BIST 100 endeksinin hem de ortalama TL mevduat oranının üzerinde getiri sağladığını kaydetti.

"Robotlarla yönetilen varlık tutarı 1-2 yılda 100 milyon TL'nin üzerine çıkabilir"

Verizekalı Veri Teknolojileri AŞ kurucu ortağı Sarıbıyık, robotun bu performansını, artık halka açık, denetleyici otorite tarafından denetlenen, performans ölçümü belli usullere uygun şekilde hesaplanan ve tüm süreci Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) açıkça ilan edilen bir serbest fonda görmeyi beklediklerini söyledi.

Bu performansın, tüm piyasada görünür hale gelmesiyle robotla yönetilen serbest fonların sayısının artacağı öngörüsünde bulunan Sarıbıyık, robot ve benzeri ürünlerle yönetilen varlık tutarının 1-2 yıl içinde 100 milyon TL'nin üzerine çıkabileceğini söyledi.

Sarıbıyık, "Neden insan değil de robot?" sorusu üzerine, insanlar ve makinelerin daha iyi yaptığı işler olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"İşin içinde hafıza ve sayısal işlemler varsa bu gibi işleri makinelerin daha iyi yaptığını biliyoruz. Yatırım kararları konusunda ise top biraz ortada... Bir kısım, piyasaların genelde verimli olduğunu, makinelerin ve hatta genel olarak aktif portföy yönetiminin uzun vadede bir değer yaratamayacağını düşünüyor. Bir diğer kamp ise piyasaların sık sık dengeden uzak olduğunu düşünüyor. Bizler, sık sık dengeden uzaklaşan piyasalarda, makinelerin insanlardan daha çabuk ve daha kesin şekilde bu anları tespit edebileceğine inanıyoruz."

İnsanların hem düşünsel hem de psikolojik bariyerleri olduğuna işaret eden Sarıbıyık, bu bariyerlerin sık sık irrasyonel kararlar verilmesine neden olduğunu savundu. Sarıbıyık, "davranışsal finans" olarak tanımlanan literatürde, finansal kararlar verilirken her zaman mantıklı olunamadığının bilindiğini, bu anlarda makinelerin avantajının ortaya çıktığını vurguladı.

Sarıbıyık, insanların, kararlarına duygularını karıştırdığını, buna karşın robotların analize dayalı ve çok daha hızlı kararlarıyla bir adım öne çıktığını, "Ben haklıyım" demeden zarardaki pozisyonları tek tuşla kapatabildiğini, "Dediğim olacak" demeden kararlarını revize edebildiğini, "Çok çıktı alınmaz" demeden iyi hisselere daha da fazla yatırım yapabildiğini, "Çok çıktı satayım" demeden, işlerin yolunda gitmesi halinde güvenle ve sakince durabildiğini söyledi.