Avrupa Parlamentosu, geçtiğimiz hafta robotların üretimde kullanılmasından doğan faydaya ek vergi getirdi. Daha fazla vergi geliri sağlayacak düzenlemeyle robotla üretimin Avrupa'da işsizliği artırabildiğine işaret ediliyor. Fransa'da 1,5 milyon kişinin işinin bu nedenle tehlikede olduğunu belirtiliyor. Çünkü otomobil gibi teknoloji ağırlıklı sektörlerde bin adet robotun üretim bantlarında çalıştırılması 10 bin kişinin işsiz kalması anlamına geliyor.

KAMU GELİRLERİNE ETKİSİ TARTIŞILIYOR

Robotların üretime katkısı kadar, bu teknolojide ısrar edilmesinin Türkiye gibi istihdam üzerinden yüklü miktarda vergi geliri elde eden ülkelerde kamunun temel gelirleri üzerindeki etkisi de tartışılmaya başlandı. İstihdamdan alınan stopaj ile tüketimden alınan ÖTV ve KDV geliri olan Türk vergi sisteminde, vergiyi azaltacağı endişesi bulunuyor.

ROBOTLAR TÜKETMEZ


Çünkü istihdam azaldıkça hem istihdamdan alınan stopaj gelir vergisinin azalacağı, hem de robotların KDV'ye ve ÖTV'ye tabi tüketimlerinin insanlara nazaran yok denecek kadar az olacağından vergi gelirlerinin düşebileceğine işaret ediliyor. Bu kapsamda vergi sisteminin gelecekte otomasyon ve robot sistemi göz önüne alınarak düzenlemesinin önemine işaret edildi.

SOSYAL GÜVENLİĞE DE VERGİ GÜNDEMDE

Uzmanlar; Avrupa'da robotların üretime yaptığı ek katkının vergilendirmesi tartışmalarının yanı sıra, robotlardan dolayı kesilmesi riski ortaya çıkan 'istihdamdan elde edilen sosyal güvenlik kesintisinin de vergilendirilmesinin' masada olduğuna dikkat çekti. Robotların ekonominin merkezinde olmasından yana olanlar ise getirilen ek vergisel artışları "endüstri cezalandırılıyor" diyerek karşı çıkıyor.

TÜRKİYE'DE DE TARTIŞILIYOR

Bu konu Türkiye'de de geçen yıl tartışmalara açıldı. Eski Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Nazmi Karyağdı, Türk vergi sisteminin gelir boyutunun iki temel üzerinde olduğuna vurgu yaptı. İlkinin akaryakıt ürünleri, tütün mamulleri, alkollü ve kolalı içecekler, otomotiv ürünleri, deniz ve hava araçları, beyaz eşya ürünleri, elektrikli ev gereçleri, cep telefonları, parfümler gibi ürünler üzerinden alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve her türlü mal ve hizmet alımında yurt içinde ve ithalatta ödenen KDV olduğunu hatırlatan Karyağdı, oransal olarak 2016 yılında toplam vergi gelirlerinin içinde dahilde ve ithalatta alınan KDV ve ÖTV'nin payının yüzde 53'lerde olduğuna dikkat çekti. İkincisinin ise çeşitli ödemeler üzerinden yapılan kesintilerden oluşan ve toplam vergi gelirlerinin yüzde 19'una karşılık gelen stopaj gelir vergisi olduğunu kaydeden Karyağdı, ücretler üzerinden yapılan gelir vergisi tevkifatının ise toplam vergi gelirleri içindeki payının tahminen yüzde 12'lerde olduğunu kaydetti.

VERGİ REFORMU KAÇINILMAZ

Karyağdı, bir mantık kurgusu yapıldığında tahminen istihdam azalacağı için hem istihdamdan alınan stopaj gelir vergisinin hem de robotların KDV'ye ve ÖTV'ye tabi tüketimlerinin insanlara oranla yok denecek kadar az olacağından vergi gelirlerinin de düşebileceğine azalacağına dikkat çekti. Bu durumda da ortaya çıkacak olan devletin gelir kaybını önlemek için yeni vergilere başvurulması riskini dile getiren Karyağdı, “Bugün itibariyle gelir vergisi sistemimizin vergi adaletini, ekonomik büyümeyi ve gelir dağılımındaki dengeyi sağlama yönündeki sınırlı ve yetersiz bir yapısı var. Çağımızın küresel, ekonomik ve sosyal zorlamaları karşısında ülkemiz üzerinde çok da farkında olmadığımız güçlü bir reform baskısını beraberinde getiriyor. Bu baskıyı yakın gelecekte ortadan kaldıramamamız halinde yaşamakta olduğumuz zararlar bir yana, gelecekte robotlar da gelir vergisi sistemimize zarar verecek gibi gözüküyor” dedi.