Bu buluşları sayesinde yayıncıların hayalleri önünde hiçbir engel kalmadı. Nitekim, dünya devleri bunu fark etti ve Zero Density'nin ürünlerini satın alıp kullanmaya başladı. “Reality Engine” sistemini kullananlar arasında BBC, Fox Sports, Eurosport, Sky News, SMG, EA Games, Riot Games, Ziggo Sport, RMIT Üniversitesi, NEP, Star India, Canal+, RTBF, France Televisions gibi büyük kuruluşlar yer alıyor.

Fox Sports 2019 yılına NASCAR sezonu için hazırlanan son teknoloji sanal stüdyoyu çalıştırarak başladı. 2019 Ağustos ayında BBC Sport'un futbol dünyasında bir dönüm noktası olan 55 yıllık Match of Day programı da sanal stüdyoda yayına çıktı. Elbette bunların altında yine Zero Density imzası vardı.

İNSANLARI STÜDYOYA IŞINLIYOR

Firma ışınlama teknolojisini de ileri seviyeye yükseltti ve televizyon stüdyosuna taşıdı. FIFA Dünya Kupası'nda, Belçika televizyon kanalı, Zero Density teknolojisini kullandı. Ne yaptı biliyor musunuz? Rusya'da bulunan yıldız futbolcu Eden Hazard'ı, canlı yayındaki söyleşi için Belçika'daki stüdyoya ışınlayarak televizyonculuk tarihinde bir ilke imza attı. İzleyiciler Hazard'ı stüdyoda, sunucunun yanında gördü. Oysa, Rusya'dan ışınlama yapılmıştı. Üstelik, Hazard'ın stüdyo koltuğuna otururcasına sunucularla gerçekçi göz teması kurması şaşırtıcıydı.

Zero Density ayrıca bilgisayar oyunları üreten küresel şirketlerle de çalışıyor. Özellikle bu alanda dünya devi olan Epic Games'in stratejik ortağı olarak da konumlanıyor.

DÜNYANIN ÖDÜLÜNÜ TOPLUYOR

Zero Density, dünyanın en önemli teknoloji ödüllerini birer birer kazanıyor. Bu değerli ödüller arasında, Amsterdam'da ellincisi düzenlenen IBC Fuarı'nda bir Juri Özel Ödülü, bir de IBC Inovasyon Ödülü bulunuyor.

Ayrıca, Riot Games, 2017 yılında League of Legends Dünya Şampiyonası'nda stadyumda “Kadim Ejderha”yı canlandırmış ve büyük sükse yapmıştı. İşte bu gösteride kullandıkları teknolojiyi Zero Density yarattı. Gösteri 39. Spor Emmy Ödülü'ne layık görüldü.

2018 yılını Amerika'nın önce gelen teknoloji dergisi CIO Applications, Türk şirketi Zero Density'i “En İyi 10 Medya ve Eğlence Sektörü Çözüm Üreticileri” arasında gösterdi.

Son olarak Ekim ayında yayıncılık dünyasının prestijli ödüllerinden İngiltere'de verilen Yayıncılık Teknoloji Ödülleri'nde Türk firması Zero Density, FOX Sports NASCAR stüdyosu ile ‘Sanal Stüdyo ve Gerçek Zamanlı Görsel Efektlerde Mükemmeliyet' ödülüne layık görüldü. İngiltere'de verilen bu ödül, yayıncılık dünyasının en prestijli ödüllerinden biri.

ONLARI DÜNYA TANIYOR, TÜRKİYE TANIMIYOR

Tüm bunları gerçekleştiren Zero Density henüz beş yaşında. İlk yılından itibaren yakaladığı şaşırtıcı büyüme ivmesiyle parmakla gösterilen bir seviyeye ulaştı. “Nerelerde etkin” derseniz, hemen hemen her yerde. Zero Density'nin küresel kapsama alanı Kanada'dan Çin'e, Avustralya'dan ABD'ye, Fransa'dan Birleşik Arap Emirlikleri'ne, Belçika'dan Rusya'ya kadar uzanıyor. Onları dünya tanıyor, bir tek ait oldukları ülke, Türkiye tanımıyor.

Başta sinema, televizyon ve internet sektörü ol mak üzere, sizlere, tamamen yerli, milli ve aynı zamanda evrensel olan Zero Density'i tanıtmak istedik. Bunun için, şirketin kalbine, İzmir'deki Ege Bölgesi Serbest Bölge ESBAŞ'taki merkezine gittik. Önce firmanın Başkan Vekili Mehmet Özkan, ardından da Kurumsal İletişim ve Pazarlama Sorumlusu Birim Yamanlar ile konuştuk.

Sektöre nasıl girdiniz?

MEHMET ÖZKAN: Mesleğe Türkiye'de özel televizyonların yayın hayatına başladığı 1990'lı yılların başında girdik. O yıllarda ülkemizde bu alanda yetkin eğitim kurumu yoktu, bizler alaylı olarak yetiştik. Televizyonculuğun tüm ekipman ve teknik sistemlerine dair uzmanlaştık. Üç arkadaş çalıştığımız yerden ayrıldık, bir arkadaşımız daha katıldı ve 2014 yılında kendi firmamızı kurduk. Kuban Altan, Aydemir Şahin, Ulaş Kaçmaz ve ben.

Televizyonların teknik donanımını mı yapıyorsunuz?

Fazlası var. Esas olarak teknoloji üretiyoruz. Şirketimizde en önemli birimimiz AR-GE'dir. Kazandığımızı teknolojik araştırma ve geliştirme çalışmalarına aktardık. Önceliğimiz teknoloji üretimidir. Televizyon ve post-prodüksiyon üzerine yoğunlaştık. Zero Density'nin kapsamına internet yayıncılığı da giriyor, sinema sektörü ve canlı etkinlikler de…

Teknoloji dünyası sanal stüdyo sisteminizi konuşuyor. Önce bize sanal stüdyonun ne olduğunu anlatın.

Eski tip sanal stüdyonun arka planında bulunan Green Box'ı düşünün. İnsanlar bu fonun önüne geçiyor, kamera çekim yapıyor, montajda insanları yeşilden ayırıp, yeşil alana istenilen video veya fotoğraf görsellerini koyuyor. Ancak eski tip sanal stüdyo uygulaması hiç gerçekçi görünmüyordu. Bizim sanal stüdyo teknolojimiz gerçeklik ve fazlasını sunuyor.

Sizin farkınız nedir? Yani, bu sistem neydi, ne oldu?

Dünyada sanal stüdyo uygulaması yapan firmalar var. Bizi niye tercih etsinler? Önce bu soruyu sorduk kendimize. Ayrıca, eski sanal stüdyo uygulamaları hiç başarılı olmadı dünyada. Fark yaratmak ve gelişmiş bir ürün yaratmak için kolları sıvadık.
Biz kayıtta değil, canlı yayında post prodüksüyon kalitesinde bunu yapabiliyoruz. Yani, gerçek zamanlı olarak. Burası çok önemli. Montajda değil, canlı yayın esnasında bu kalitede. Ayrıca, hareketli kameralarla performansı yükselttik ve yeşil fondan insanı ayırma (keying) tekniğini yeni metotlarla geliştirdik. Örneğin, Holywood fantastik yapımlarda bu teknolojiyi kullanır ama kayıtta, post-prodüksiyonda yapar. Biz anlık olarak, gerçek zamanlı olarak bunu Hollywood görsel efektleri kalitesinde yaptık. Adeta, petrolle çalışan arabaların yerine elektrikle çalışan araba yapmış gibi olduk. Farkımız budur.

Sizin sisteminiz daha mı gerçekçi?

Hem de çok… Gerçeğinden ayırt edilemeyecek kadar güçlü bir teknolojiye ulaşmış durumda. Biz sanal stüdyoya kalite ve gerçekçilik getirdik. Bizim sistemimiz kullanılmaya başlanınca artık görüntünün sanal mı, gerçek mi olduğu anlaşılamaz hale geldi. Televizyon yayıncıları ürettiğimiz sanal stüdyo teknolojisini kullanarak hikayesini güçlü ve etkileyici şekilde anlatabiliyor. Yapılabilecekler sınırsız. Hayal et ve yap.

Anladığım kadarıyla sadece arka fona bir manzara veya mekan koymakla sınırlı değil. Hareket var. Örneğin, televizyoncu, sanal stüdyoda haber konusunu işlerken o anı adeta yaşatabiliyor. Bu nasıl oluyor?

Bilgisayar oyunlarını gözünüzün önüne getirin… Siz oyunda ne karar verirseniz, oyun sizi oraya götürüyor ve sahneleri, mekanları, kişileri gerçek zamanda işliyor. İşte bu oyun teknolojisini yayıncılık teknolojisine nasıl uyarlarız diye düşündük ve bunu başardık. Bunu dünyada ilk biz yaptık.

Ürününüzün adı nedir?

Reality Engine.

Doğrusu şaşırdım ve bir yurtsever olarak yaptıklarınızla gurur duydum. Dünya çapında şaşıranlarla karşılaşıyor musunuz?

Katıldığımız fuarlarda standımızı ziyaret eden insanlar, özellikle de profesyoneller, bizim Türk şirketi olduğumuza inanamıyorlar. Hatta, Türk meslektaşlarımız da aynı şekilde. İnanmakta güçlük çekenlerden bazıları, “Siz Türkiye bayisi misiniz” diye soruyor, detaylarıyla ve gururla anlatıyoruz: ‘Biz yüzde 100 Türk sermayesiyle kurulu bir Türkiye Cumhuriyeti şirketiyiz.'

Peki, Türkiye'deki ilgili sektör temsilcileri başta olmak üzere, alanınızla bağlantılı olabilecek kurum ve kuruluşlar sizin farkınızda mı?

En acısı bu. Biz bir Türk firmasıyız, bu ülkede üretip dünyaya teknoloji ihraç ediyoruz ama Türkiye'de kimsenin Zero Density'den haberi yok.
Son yıllarda Türkiye'den bunalanların beyin göçüne tanık oluyoruz. Siz, gelişmiş bir ülkeye taşınmayı düşünmediniz mi?
Bütün zorluklara ve dezavantajlara rağmen biz başka bir ülkeye gitmedik, gitmeyeceğiz. Gelişmiş ülkelerin hepsi bize kucak açıyor ama biz ülkemizde kalmayı tercih ediyoruz.

Satış tekniklerinizden bahseder misiniz?

BİRİM YAMANLAR: Satışlarımızın çoğu 41 ülkede bulunan 100 bayiimiz ve parterimiz üzerinden gerçekleşiyor. Sanal stüdyonun ışığından boyasına, boyanın kaç kat olması gerektiğinden prodüksiyonuna kadar her şeyin en iyi şekilde olması için müşterimize danışmanlık da yapıyoruz. Asla, ‘Satıp, gidelim' diye düşünmüyoruz. En iyi sonuca ulaşmaları için bütün boşlukları doldurmaya çalışıyoruz.

Şu anda öncelikli hedefiniz nedir?

Büyümeyi hedefliyoruz. İşe alım sürecindeyiz. Pırıltılı beyinleri firmamıza bekliyoruz. Diplomaya değil, yeteneklere bakıyoruz. En önemsediğimiz ise insan gücüdür. Çünkü biz bir teknoloji firmasıyız ve ham maddemiz beyin. (Sözcü)