İstanbul Sanayi Odası (İSO), sanayi sektörünün rekabet gücünü belirleyen en önemli unsurlardan olan ileri teknolojide iş birliği için Türkiye ve İsrail iş dünyasını bir araya getirdi. İSO’nun İsrail Başkonsolosluğu iş birliğiyle “Teknoloji Geliştirmede İsrail Deneyimi ve İş birliği Fırsatları” konulu toplantıya, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ve İsrail İstanbul Başkonsolosu Shai Cohen ile birlikte Türk ve İsrail iş dünyasından isimler katıldı. Toplantıda Ar-Ge projeleri, teknopark ekosistemi ile inovasyon açısından dünyanın lider ülkeleri arasındaki İsrail ile Türkiye arasındaki bilimsel ve teknolojik iş birliği fırsatları ele alındı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, son 20 yıldır “start-up”lar ülkesi olarak adlandırılan İsrail’in GSYİH’nin yüzde 7,3’ünü eğitime, yüzde 4,2’sini Ar-Ge’ye aktardığına dikkat çekti. Bahçıvan, global firmaların Ar-Ge merkezlerine ev sahipliği yapan ve dünyada en çok patent başvurusu yapan kurumları bünyesinde barındıran İsrail’in ihracatında, yüksek teknolojik ürün payının da yüzde 45 gibi yüksek bir oranda olduğunu kaydetti.

Türkiye ve İsrail’in karşılıklı çabaları ile teknolojik yeniliklere ortak imza atmanın ve toplumlar arasında barış ve dostluğu geliştirmenin gerek sanayiciler gerekse ülkeler için büyük bir kazanım olacağına dikkat çeken İSO Başkanı, “Türkiye’nin geleceğe yönelik hedeflerine ulaşmasında girişimcilik, inovasyon ve Ar-Ge’yi temel alan nitelikli bir sanayi dönüşümüne ihtiyaç var. İsrail, Ar-Ge ve yenilikçilik alanında dünyanın en iyi başarı örneklerine sahip. Toplantımız, teknoloji geliştirmede, girişimcilikte, üniversite-sanayi iş birliğinde İsrail’in deneyimlerini yakından tanımamıza fırsat verecek” dedi. 

Türkiye, Ar-Ge harcamalarını hızla artırıyor

Bahçıvan, içinde bulunduğu coğrafyanın en önemli güçlerinden biri olan Türkiye’nin de istikrarlı bir şekilde büyümesiyle yenilikçilik ve Ar-Ge faaliyetlerine her geçen gün hız kazandırdığını dile getirerek “Türkiye 2015-2016 döneminde Ar-Ge harcamalarını en çok artıran ülkeler arasında 5.sırada. AB ülkeleri ile farkı hızla kapatan ülkemiz, özellikle yenilikçiliğe ayrılan bütçe ve kaynakların artışı ve patent başvuru sayılarındaki yükseliş ile de dikkat çekiyor. Türk Patent ve Marka Kurumu verilerini incelediğimizde, 2005 yılında yerli patent başvuru sayımız 935, yabancı patent başvuru sayımız ise 2.526 iken, 2015 yılında bu sayı yerli patent olarak 5.512 ve yabancı patent sayısı olarak 8.446’ya ulaştı. Bu sayının önümüzdeki yıllarda daha da artacağından kuşku duymuyoruz” şeklinde konuştu.

Cohen: “İki ülkenin sanayi parkları arasındaki iş birliği önemli”

İsrail İstanbul Başkonsolosu Shai Cohen de Türkiye’de iş dünyası ile ortaklaşa ilk kez bir toplantı düzenlediklerine dikkat çekti. İsrail ve Türkiye arasındaki iş birliği faaliyetlerinin kesişim noktasının inovasyon olduğunu belirten Cohen, şunları söyledi: “Türkiye, Asya, Avrupa ve Orta Doğu arasında önemli bir hub. Kentsel dönüşümü ve altyapı gelişimi ile İsrailli girişimcilere önemli fırsatlar sunuyor. İsrail de dünyanın inovasyon ve yenilikçilik merkezi kabul ediliyor. Teknoloji alanında iyi eğitilen uzmanlarımız var. Bilgi işlem, su yönetimi, çipler, nano teknoloji ve tarım gibi alanlarda çok önemli buluşlarımız var. Bu bağlamda iş dünyamız ve akademi dünyasının bir araya gelmesi çok önemli. Her iki ülkede teknopark, sanayi parkları ve endüstri parkları arasında iş birliği çok önemli. Sanayi ve üniversite arasında iş birliği geliştirilebilir.”

Sofer: “Türkiye, inovasyon alanındaki buluşlarını bulup, kutlamalı”

Türk ve İsrail iş dünyasının ortak toplantısında düzenlenen AB Ufuk 2020 Programının Sunduğu Fırsatlar, Üniversite ve Sanayi İş birliği için Etkin Platform gibi panellerde alanında uzman isimler, tecrübelerini ve fikirlerini paylaştı. Moderatörlüğünü İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Kenan Çolpan’ın yaptığı “Teknoloji Geliştirmede İsrail Deneyimi” başlıklı konferansın konuğu ise 25 yıl boyunca uluslararası şirketlerde inovasyon alanında çalışan Nano Israel Kurucusu ve International Commercialization Alliance Başkanı Nava Swersky Sofer oldu. Sofer konuşmasında şunları söyledi:
“Küçük, yeni kurulan ve komşularından izole bir ülke olarak bu özellikleri fırsata çevirdik. Örneğin güvenlik endişelerimiz, ileri savunma teknolojilerine sahip güçlü bir ordu kurmamızı sağladı. İsrail devletinin akıllı müdahalesi ve girişim sermayelerini desteklemesi sayesinde de bugün çok önemli bir noktaya geldik. İsrail artık dünyada ‘start up’ ulusu olarak tanınıyor. Ülkede 5 bin start up şirketi var. Her yıl bin yeni start up şirketi kuruluyor. Cherry (kiraz) domatesler, memory stick’ler, Google’ın bir süre önce satın aldığı, bulut tabanlı navigasyon uygulaması Waze ve Intel’in 15,3 milyar dolara satın aldığı sürücüsüz araç teknolojisi üreticisi olan Mobileye gibi örnekler bizim keşfimiz. Günümüzde çok uluslu şirketler İsrail’deki 300 Ar-Ge merkezinde 50 bin kişiye istihdam sağlıyor. Biz harika bir durumdayız. Ama 1 numara olmak yetmiyor. İnovasyona devam etmek lazım. Daha da ilerlemeye çalışmalıyız. İnovasyon konusunda endüstri ve akademilerin genelde birbirleri ile konuşmadığına tanık oluyoruz. Türkiye iş dünyasına da önerim; diyalog tesis etmenin yolunu bulmanız. Üniversite ve sanayi olarak birbirinizle konuşun. Türkiye’nin inovasyon alanındaki başarılarını bulup, kutlaması gerekiyor. Tüm Ar-Ge ve inovasyon çabalarımızın çıktısı, ödülü budur diye şirket ve akademilerle görüşmelerinizde bu buluşları gösterin.”