Dijital dünyanın gereksinimlerini, yaratıcılıklarını, analitik bakış açılarını, estetik ve işlevsel fikirlerini tüm dijital platformlarda en iyi projeleri yaratmak için kullanan Red&Grey sunduğu hizmetler ile dijital medyada fark yaratıyor.

Günümüzde iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle önemli bir boyut kazanan dijital medya, etkili ve anlık tepkilerin ölçümü konusunda marka ve kurumlar için en uygun mecraların başında geliyor.
Özellikle genç ve dinamik bir “online nüfus”a sahip olan ülkemizde, hedef kitlelerin internette anlık tepkilerini iyi değerlendirebilen marka ve kurumlar, dijital mecralarda rakiplerinin her zaman bir adım önünde olduklarının bilinciyle, markalarının dijital dünyadaki algısını güçlendirmek için çalışıyor.

İşte tam bu noktada Red&Grey Kurucu Ortağı Furkan Reis “Türkiye dijital dönüşümünü nasıl sürdürüyor?” başlıklı bir makale yayınladı.

Türkiye’nin dijital dönüşüme çok hevesli ve hazır, olduğunun altını çizen Furkan Reis’in yazısı:

“Türkiye dijital dönüşümünü nasıl sürdürüyor?”

İnternetin masa üzerindeki etkisini tamamlayıp cebimize girmesi ile “Globalleşme” kavramının her bir anlam ve etkisinin, gündelik hayatımızın dakika dakika içine nüfus ettiği bir dönemi yaşıyoruz. Teknoloji noktasındaki hızlı gelişim, yaşamın her anında yeni bir fayda olarak kendisini gösteriyor.

“Türkiye’nin de Dünyadaki tüm bu dijital ve teknolojik gelişmeleri açık ara takip ettiğini söylemek hiç doğru olmayacaktır.”

Dünyada dijital mecra ve platformların sesini henüz yeni duyurmaya başladığı dönemlerde, Türkiye’nin dijital ile tanışmasına tanıklık eden ve bu tanışmanın soğuk bir merhabalaşmadan, ayrılmaz iki arkadaş samimiyetine dönüşmesinin her adımına bir şekilde şahitlik etmiş genç bir girişimci olarak bu çıkarımda bulunabiliyorum.

Hali hazırda kurucu ortağı olduğum ajansımızda pek çok seçkin markaya, dijitalin her adımı ile ilgili hizmet vermekteyiz. Dijital dönüşümleri için stratejiler oluşturduğumuz markalarımız ile yaptığımız çalışmalarda “Türkiye’nin Dijital Dönüşüme Çok Hevesli ve Hazır” olduğunu görüyoruz.
Elimizdeki genç potansiyelin enerjisini, Türkiye’de yapılan Start-Up’ların sayısından anlayabiliyoruz. Ayrıca hatırı sayılır Dünya Markalarının ülkemize yaptığı yatırım ve girişimler hiç de azımsanacak sayıda değil.

İşte; bu yatırımlar, gelişimi anında özümseyen genç potansiyel ve teknolojik gelişmeleri kurumsal yapısına entegre eden yerel markalar bize gösteriyor ki; “Türkiye Dijital geliş ve dönüşümü noktasında ciddi ivme yakalamış, belki de ileride bu dönüşümü kendisi şekillendirecek bir ülke.”

Öyle bir değişim noktasındayız ki; potansiyelin farkında olarak doğru yönlendirebilmek, dijital dönüşümün ta kendisi olacak…