“Dijital Dünyada Medya ve İletişim Hukuku” adlı panel, İstanbul Kent Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümü ile İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Komisyonu iş birliğinde Karaköy’de bulunan Salt Galata’da düzenlendi. Panelde, Medya ve Demokrasi, Medyada İçerik ve İmaj Yönetimi, İzleyici ve Televizyon Kültürü, Kişisel Verilerin Korunması konuları alanında uzman akademisyen ve hukukçular tarafından masaya yatırıldı.

PROFİL DEĞİŞİMİ SÖZ KONUSU

Dijitalleşmeyle izleyici sayısının da değiştiğini ifade eden İstanbul Kent Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet İlkay Ceyhan, "Günden güne izleyici sayısının arttığını görüyoruz. Bununla birlikte de yaş grubu değişti. Aynı zamanda sinema izleyicisinin yaşı artarken küresel internet TV ağlarındaki yaş grubu düşmeye başladı. Aslında bir profil değişimi var. Bununla birlikte bir rekabet durumu da mevcut. Bu hem piyasadaki rekabet hem de hukuksal anlamda işleyiş anlamında bir rekabet. İnternetin kişisel kullanımı ile herkesin güncele ulaşabilme ve fikir beyan edebilme şansı var" dedi.

18-45 YAŞ ARALIĞI İNTERNETİ TERCİH EDİYOR

Türkiye'de bilginin yüzde 48'inin televizyondan alındığını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Ceyhan, "Sosyal medya da dahil olmak üzere Türkiye'de internet kullanımı 18-45 yaş arasında yoğun.55 yaş ve üzeri vatandaşların yüzde 56’sı halen bilgiyi televizyon üzerinden alıyor. Değişim bu noktada Türkiye'de biraz daha yavaş görülüyor. Ancak dünya üzerinde bilgiye internetten erişim hızla ilerlemeye başladı” değerlendirmesinde bulundu.

“SOSYAL MEDYA KULLANICILARI HAKLARINI BİLMİYOR”

Sosyal medya kullanıcısı pek çok vatandaşın hukuki haklarını bilmediğini ifade eden İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Şebnem Ahi ise "Sosyal medya kullanıcısı pek çok vatandaşın hukuki haklarını bilmediğini ifade eden İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Şebnem Ahi ise "Hepimiz o platformda birer yayıncıyız. Bu nedenle haklarımızı ne kadar iyi bilirsek hem mağdur olmayız hem de bilmeden suç işlemiş olmayız. İnsanlar bu platformlarda anonim olduklarında suç içeren eylemlerde bulunduğunda tespit edilemez diye düşünüyorlar. Halbuki öyle değil. Emniyetin çeşitli yöntemleri var ve bu faillere ulaşılabiliyor. Ya da içeriklerin kaldırılması aşamasında insanlar sosyal medyada haklarını bilmiyorlar, şiddete maruz kalabiliyorlar ve sessiz kalıyorlar. Telif hakkı olan bir içeriğin farklı bir hesap tarafından yayınlanıp ticari kazanç sağlanması durumunda da benzer durumlar olmaktadır.  Bu tür eylemlerde vatandaşların en yakın emniyet ya da savcılığa başvurması gerekir. Bununla ilgili maddi ve manevi zarar oluşmuşsa tazminat davaları da açılabilir. İçeriğin kaldırılması talebi varsa bu durumda da sulh ceza hakimliklerine başvurmak gerekir" diye konuştu.

KİŞİSEL VERİ KAVRAMINA DİKKAT

Kişisel veri kavramının doğru bir şekilde bilinmesi gerektiğinin altını çizen Avukat Umut Zorer de şu bilgileri verdi:

“İnternet üzerinde işlenen kişisel veriler söz konusu olduğunda kişilerin sadece adı, soyadı, T.C. kimlik numarası, doğum tarihi gibi belirgin verileri kişisel veri değil, bunların yanında kişiyle ilgili her türlü hareketini, davranışını, ilgi alanlarının tespitini, kişilerin neyi beğenip beğenmediği gibi pek çok bilgisi de kişisel veridir. Bu bilgilerin analizinden sonra bununla ilgili reklamlar sıkça önüne çıkarılıyor. Bu verimli bir araç ancak kişisel veriler işlenirken dikkat edilmesi gereken hususlar var. Bir web sitesinde alışveriş yaparken size din bilginize dair, siyasi kimliğinize yönelik sorular geliyorsa bunlara cevap vermemeniz gerekiyor.”

“2020 İTİBARİYLE CEZALARA ZAM GELİYOR”

Kişisel Verileri Koruma Kurumu tarafından gerekli durumlarda para cezasının verileceğini ifade eden Avukat Zorer, “Gerekli yükümlülüğü yerine getirmeyen bütün veri sorumlularına para cezası veriyor. Bu cezalar da son dönemde sıklıkla yazılmaya başladı. 2016 itibariyle bir milyon liraya kadar para cezaları söz konusuydu. 2020 itibariyle bu cezaların bir milyon 850 bin liraya kadar çıkması bekleniyor. Kişisel verilerimizin işlendiği her yerde web sitesi sahiplerine hangi kişisel verilerimizin işlendiğini sorma bunları öğrenme hakkımız var. İşlenen bilgiler de talep edilebilir, bunların kimlere gönderildiği sorgulanabilir. Kişisel verilerin işleme süreleri sona erdiyse bunların silinmesini talep etme hakkımız var. Aleyhinize bir sonuç doğuyorsa bunlara itiraz etme ve tazminat davası açma hakkınız var” uyarısında bulundu.