Vodafone Türkiye’nin ev sahipliğinde bu yıl ilk kez düzenlenen Vodafone Dijital Dönüşüm Zirvesi, iş ve teknoloji dünyasının önde gelen isimlerinin katılımıyla gerçekleşti.
 
Vodafone Türkiye CEO'su Gökhan Öğüt'ün ev sahipliğinde düzenlenen zirveye, Beyaz Saray Eski İletişim Direktörü Dan Pfeiffer, ING Bank Türkiye Genel Müdürü Pınar Abay, Doğan TV Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin yanı sıra iş dünyasından birçok isim katıldı.
 
Vodafone Dijital Dönüşüm Zirvesi'nin ilk yabancı konuşmacısı Beyaz Saray Eski İletişim Direktörü Dan Pfeiffer oldu. Tüm dünyada "dijital guru" olarak kabul edilen ve Beyaz Saray'ı dijital dünya ile tanıştıran kişi olarak bilinen Pfeiffer, "Dijital Bugün" konulu sunumunda, Beyaz Saray'da iletişim, politika ve dijital strateji konularında edindiği deneyimleri aktardı; sosyal medyanın özellikle siyaset iletişimindeki rolüne değindi.



"Dijital guru"dan siyasette sosyal medyanın püf noktaları
Bugün artık herkesin dijital dönüşümden geçtiğini ve ağlarla örülü bir dünyada yaşadığımızı belirten Dan Pfeiffer, şöyle konuştu:
"Eğer internete erişiminiz varsa, hikâyenizi yayınlayabilir, hatta dünyayı değiştirebilirsiniz. Günümüzde bilgi, her zaman, her yerde ve her formda bulunuyor. Kafa karıştırıcı görünse de yeni dünyadan korkmamak gerekiyor. Eğer dijital dönüşüme katılırsanız, yeni dünyada sizi bekleyen çok büyük fırsatlar var. Müşterilerinize hayal etmediğiniz kadar kolay ve hızlı ulaşabilirsiniz. Yeni dünyayı ve dijital dönüşümü kucaklamak lazım; aksi takdirde, başarısızlık kaçınılmaz. Obama'nın başkan olmasında gençlere yönelmesi ve onları seçim sürecine dahil etmesi büyük rol oynadı. İnterneti en yoğun kullanan grup olan gençlere ulaşmanın tek yolu ise dijital dönüşümden yararlanmaktı. Dolayısıyla, seçim kampanyamızın merkezinde dijital operasyonlar vardı. Biz geleceğe yatırım yaptık. Yeni teknolojilere inandık ve dijital bir strateji izledik. Bu stratejide de başarılı olduk. Başkan Obama sadece seçimi kazanmakla kalmadı, siyaset dünyasına da yeni bir disiplin getirdi. Hedefimiz, internet ile politikayı değiştirmekti. Böylece Obama, ABD tarihinde interneti kullanan ilk başkan oldu."
 
Obama'nın kampanyasından beş önemli ders
Başkan Obama'nın seçim kampanyası sürecinden çıkarılan derslere de değinen Pfeiffer, bu dersleri beş başlıkta topladı:
"En önemli ders, doğru kişileri işe almaktı.Seçtiğiniz kişilerin sadece bugünü değil yarını da anlaması lazım. İkinci ders ise gerçek olmak. Gerçek olmak derken risk almaktan bahsediyorum. Hedefiniz en yüksek internet trafiğine ulaşmak, en çok beğeni almak değil, mesajınızı aktarabilmek olmalı. Üçüncü ders, her bir sosyal platformun kendi diline sahip olduğunu düşünerek sizin de o dili konuşmanız. Dördüncü ders, iletişimin daha fazla önem kazandığını görmek oldu. Geçmişte iletişim tek yönlü bir sokak gibiydi, bugün ise çok yönlü. Artık, sokakta tek yönlü yürümüyorsunuz, insanlara konuşmuyorsunuz, insanlarla konuşuyorsunuz. İnsanlar artık böyle bir iletişimi bekler hale geldiler. Son olarak da kitlenizle duygusal bağ oluşturmak gerekiyor. Hepimiz geleceğimizi düşünüyoruz. Zamanımızı ve enerjimizi geleceğe yatırmazsak, geri kalırız. Bu toplantıya katılan herkese gelecek için dijital strateji oluşturmayı öneriyorum. Yaşadığımız çağ, bence inanılmaz bir çağ. Dünya gözümüzün önünde değişiyor. Ekonomimizin temellerini kökten değiştiriyor. Bu değişim çok hızlı. Dijital dönüşümün çok başındayız. İnovasyon ve başarı peşinde koşan birçok kişi de bunun farkında. Dijital dönüşümü benimsediğimiz ölçüde başarılı olabiliriz."
 
Obama'ya dijital strateji danışmanlığı yaptı
ABD Başkanı Barack Obama'ya en uzun süre hizmet eden danışmanlardan biri olan Dan Pfeiffer, iletişim, politika ve dijital strateji konularında Obama'nın kıdemli danışmanı olarak görev yaptı. Beyaz Saray'a milletvekili iletişim direktörü olarak giren, 2009'un sonunda iletişim direktörlüğüne yükselen, 2013'ün başlarında ise kıdemli danışman olarak atanan Pfeiffer, Beyaz Saray'da bulunduğu sürede, iletişim araçlarının dijital dönüşümü için Twitter, Facebook, Medium ve Instagram gibi sosyal medya kanallarını değerlendirdi. Ayrıca, Buzzfeed ve Vox gibi dijital platformlarda ilk kez Başkan Obama ile röportaj konseptini hayata geçirdi. Pfeiffer, daha önce de Başkan Yardımcısı Al Gore ve Senato Azınlık Lideri Tom Daschle gibi pek çok demokrat politikacı için çalışmıştı. Delaware doğumlu Pfeiffer, Georgetown Üniversitesi mezunu.
"Keşfedin" ve "Yarını Tasarlayın" temalı bölümlerin en ilgi çekici sunumunu Robot Tasarımcısı Guy Hoffman yaptı. Hoffman, "Geliştirmekte olduğumuz en üst teknoloji, insanlığın binlerce yıllık beden dilini öğreniyor. Gelecekte beden dili üzerinden iletişim kuran, duyguları anlayan ve empati kuran robotlar olacak. İşimizi kolaylaştıracak ve geliştirecek, bize destek olacak robotlarla yan yana yaşayacağız" dedi.
 
Tim Jones: "Veriyi kullanma şekilleri değişim yaratacak"
"Keşfedin" temalı oturumların ilk konuğu Future Agenda Program Direktörü Tim Jones oldu. Jones, "Geleceğin Ajandası - 2020'de Dünya" konulu sunumunda, yeni büyüme platformları, yükselen teknoloji alanları ve yeni inovasyon stratejileri hakkında bilgi verdi. Dijital çağda insanların neyi farklı yaptığına ve geleceğin gündeminde neler olacağına değinen Jones, "Gelecekte veri için çok büyük bir dünya olacak. 5 yıl önce herkes bağlantılı olmaktan bahsediyordu. 2020 yılına geldiğimizde, gezegen üzerinde herkesin birbiriyle bağlı olması için potansiyel olanaklar olacağını söyleyebiliriz. 2020 öngörülerine göre, her şeyin erişilebilir olması önemli. Veri artık bir para birimi olabilir; bir değeri ve bir ederi var. Dolayısıyla, verinin de bir piyasaya ihtiyacı var. Veri alışverişinin yapılabileceği bir ekosistem oluşuyor. Gelecekte, bilgi içeren ve bilgi olan her şey, yeni veri piyasalarında temsil edilecek. Veri brokerlerinin oluştuğunu görebileceğiz. Gelecekte veri için çok büyük bir dünya var ve veriyi kullanma şekilleri radikal değişiklik gösterecek" dedi.
Türkiye'nin dijitalleşme endeksi %53 oldu
"Keşfedin" teması altında düzenlenen "Yarına Hazırım: Büyük Şirketler İçin Dijitalleşme Endeksi" konulu ikinci oturuma konuk olan Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy ve Accenture Türkiye Genel Müdürü Tolga Ulutaş, geçen yıl Vodafone-Accenture işbirliğiyle hayata geçirilen Yarına Hazırım programının ulaştığı sonuçları ve büyük işletmeler için yeni geliştirilen dijitalleşme endeksini aktardı.
 
Ulutaş şunları kaydetti: "2000 yılından bu yana Fortune 500'deki şirketlerin %52'si artık yok, çünkü dijital dönüşüme ayak uyduramadılar. Şu anda marka değeri en yüksek 30 şirketin 14'ü platform tabanlı, başka bir deyişle servislerini dijital bir platform üzerinden sunuyorlar. Üstün dijital yetkinlikleri olan şirketler, sektörlerindeki rakiplerine göre %9 daha fazla gelir yaratıyor; %26 daha fazla kârlılık sağlıyor; %12 daha fazla pazar değeri oluşturuyor. Bununla beraber, teknoloji ajandası da hızla değişiyor. Bilgi teknolojilerinde karar vericilerin %50'si işgücünü mobil hale getirmenin en önemli önceliklerinden olduğunu iletirken, %69'u mobil ve sabit altyapıları entegre etmeye öncelik verdiklerini, %79'u ise önümüzdeki 3 sene boyunca bilgi güvenliğinin kritik olacağını söylüyor."
Aksoy ise şöyle konuştu: "Dijitalleşme her iş sürecini uçtan uca değiştiriyor. Bugünden yarına hazır bir işletmenin müşteri ilişkilerinden bilgi güvenliğine kadar her süreci dijitalleştirmesi önem taşıyor. Biz 'Yarına Hazırım' programıyla işletmelerin profillerini ve teknoloji ihtiyaçlarını raporladıktan sonra profillerine uygun çözümler sunuyoruz. Makinelerarası iletişim, bulut, sabit ve mobil iletişim altında topladığımız bu çözümlerle işletmelere dijital hizmetler, dijital operasyonlar, dijital teknoloji platformları ve bilgi güvenliği konularında yol gösteriyoruz. Hesaplarımıza göre, bugün itibariyle Türkiye'de işletmelerin dijitalleşme endeksi %53. Yarına Hazırım programıyla dijitalleşmeye ve dolayısıyla ülkemizin büyümesine katkıda bulunmak istiyoruz."
 
Dawid Rowan: "Dijital dönüşüm için dünyayı takip edin"
"Keşfedin" temalı oturumların diğer bir konuğu UK Wired Dergisi Editörü David Rowan oldu. Rowan, "2015'te Teknoloji Liderinin Ajandası Ne Olacak?" başlıklı sunumunda, inovasyonun nasıl verimliliğe dönüşebileceğini anlattı, milyon dolarlık girişimci fikirlerinden örnekler vererek dijital dönüşümde çağı yakalamanın 10 kuralını sıraladı. Rowan, şunları söyledi: "Bugün artık, yapmak istediğinizi hayata geçirmek için dünyayı izlemek zorundasınız. Günümüzde mobil teknoloji, tüm kuralları değiştiriyor. Artık, çevrimdışı diye bir şey yok. Robotlar geliyor ve yapay zeka çok hızlı gelişiyor. Önemli olan sadece teknoloji geliştirmek değil, insana hitap etmek, 'insani' düşünebilmek. Diğer yandan, hızlı büyümek için de pürüzleri ortadan kaldırmanız gerekiyor. Ve elbette, gittikçe büyüyecek sanal gerçekliğe hazır olmalısınız. En önemlisi ise bir start-up gibi yenilikçi düşünmek ve sürekli kendinizi güncellemek. Aksi takdirde, oyunun dışında kalırsınız."
 
Jan Geldmacher: "Mobil teknolojiler büyük bir oyuncu olacak"
"Yarını Tasarlayın" temalı oturumların ilki Vodafone Global Enterprise CEO'su Jan Geldmacher'in katılımıyla düzenlendi. Vodafone'un dünya çapında öncülüğünü üstlendiği dijitalleşme projelerinden örnekler veren Geldmacher, "Mobil teknolojiler büyük bir oyuncu olacak ve yakın gelecekte herkesi çevrimiçi hale getirecek. Bazı ülkelerde %100'ün üzerinde mobil penetrasyon oranları var. Dijitalleşme yolcululuğu henüz başladı; ancak, ışık hızıyla devam edecek. Küresel işletmelerden bahsettiğimizde, bütün şirketlerin ortak noktası değişim olarak öne çıkıyor. Dünyanın neresinde olursanız olun, ne iş yaparsanız yapın, değişimden etkilenirsiniz. Diğer trend de bağlı bir dünyaya doğru ilerliyor olmamız. 2020'ye kadar dünyada yaklaşık 50 milyar bağlı cihaz olacak. Şirketlerin varlıklarıyla başa çıkma tarzı değişecek. Nesnelerin interneti evrim geçiriyor. Her kim olursa olsun, nerede olursa olsun, bağlantılı olmak zorunda. Ancak, bağlı durumda olduğunda, şirketinizin varlıkları en etkili şekilde işleyebilir. Bu bağlantı sayesinde uygulamalarınızı değer zinciri içinde kullanabilir ve değişikliklerinizi yapabilirsiniz. Vodafone olarak, yaptığımız her şey mobilite ile ilgili. Global ağımızı genişlettik ve büyük yatırımlar yaptık. Bugün itibariyle farklı noktalarda 2,2 milyar varlığımız var. Ayakizlerimiz, müşterilerimizin gittiği her lokasyonda var. Bulut ve veri barındırma yatırımlarımızı artıracağız" dedi.
 
Guy Hoffman: "En üst teknoloji, insanlığın binlerce yıllık beden dilini öğreniyor"
"Yarını Tasarlayın" temalı oturumların ikinci konuşmacısı Robot Tasarımcısı Guy Hoffman, robot-insan etkileşimine değindiği "Robotların Dijitalleşme Deneyimi" konulu sunumuyla büyük ilgi çekti. Robotlarla sözsüz iletişim, eğlence, tiyatro ve müzikal performans robotları ve robot tasarımı üzerine çalışmalar yapan IDC Herzliya İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Hoffman, geleceğin robotlarının en önemli özelliğinin beden dilini kullanmaları olacağını söyledi. Hoffman, şöyle konuştu: "Endüstriyel bilgisayarlardan kişisel bilgisayarlara geçişle birlikte 'robotik kullanıcı deneyimi' de artacak. Geleceğin robotlarının en büyük özelliği bir bedene sahip olmaları ve beden dilini kullanmaları olacak. Bu bir klavye ve ekran ile kazanılamayacak çok kıymetli bir özellik. Yüksek sesle konuşan biri karşısında utanan robotlardan göz teması kurarak tepki veren robotlara kadar neredeyse tüm 'insani" özellikleri taşıyan robotlarla karşılacağız. Yüzünüzü tanıyan, sizinle beraber müzik yapan ve müzikten keyif alan robotlarınız olacak. Robotların bizi zenginleştireceği, bizim yanımızda, bizimle beraber durabileceği, bizi belki de daha iyi insanlara dönüştürebileceği bir dünyaya doğru gidiyoruz. On binlerce yıl beden dilini oluşturduk. Şimdi ise geliştirmekte olduğumuz en üst teknoloji, insanların binlerce yıldır kullandığı dili öğreniyor.
 
Mike Walsh: "Büyük düşünün, yenilikçi düşünün, hızlı düşünün"
"Yarını Tasarlayın" temalı oturumların son konuğu İnovasyon araştırma laboratuvarı Tomorrow'un CEO'su ve Fütürist Mike Walsh ise "Geleceği Bugünden Yaşayın" temalı sunumuyla, inovasyon için yakın geleceği araştırmanın ve bu araştırmaları kullanılabilir iş stratejilerine çevirmenin önemine dikkat çekti. Walsh, "Dijital dönüşüm, müşteriyle başlar ve müşteriyle biter. Gelecekteki müşterileriniz sizden ne isteyecek? Bir sonraki kuşağın isteklerini ne belirliyor? Bu soruların cevabını bulmak için en elverişli yerde yaşıyorsunuz. Türkiye nüfusunun çoğunluğu 30 yaşın altında. Geleceği anlamak için bu genç ve farklı nesle bakmanız yeterli. Geleceği görmek için çocuklarınızı iyi gözlemleyin. Diğer yandan, veriye odaklanın. Gelecekte her işletme aslında bir veri işinde faaliyet gösterecek. Dolayısıyla, veriyi kültürel değişim yaratabilecek şekilde dikkatli kullanın; insanları istatistiklerle değil, insan hikâyeleriyle ikna edin. Geleceğin sizi şaşırtmasına izin vermeyin. Gelecek nesli tanıyın, kültürünüzü değiştirin ve veri odaklı olun. Büyük düşünün, yenilikçi düşünün, ama en önemlisi hızlı düşünün; çünkü, gelecek aslında bugün" diye konuştu.
Kaynak - Teknokulis