Teknoloji dünyasındaki parlak çocukların senaryosu hep bellidir. İyi bir okuldan mezun olur arkadaşlarıyla sabahlara kadar bilgisayarları üzerinde çalışırlar. Daha sonra da ya kendileri milyon dolarlık uygulamalar yaratır ya da bir şirket tarafından “havada kapılırlar...” Fakat Marcus Bullock’un hikayesi pek de böyle değil. Onun hayat döngüsü biraz tersten çalışmışa benziyor.
 
KURSLARA YAZILDI
 
15 yaşında silahlı otomobil soygununa karıştığı için cezaevine gönderilen Bullock tam 9 yıl hapis yattı. Hapishanede her mahkum gibi en büyük keyfi ailesinden gelen mektupları bir köşeye çekilip uzun uzun okumaktı. Ailesinden gelen mektupları okurken bu mektuplarla birlikte gelen fotoğrafları hep sakladı. Hapishane yönetimi ile iyi ilişkileri olduğundan ve sevilen bir mahkum olmasından ötürü hapishanede özel açılan bazı kurslara ilk onun adı kaydedildi.
 
AYAKKABI BİLE ALAMADI
 
İlgi alanı olan bilgisayar ve yazılıma ilişkin kursların hepsini başarıyla bitirdikten sonra 2004 yılında 24 yaşındayken hapishaneden çıktı. Bullock, aslında hayatının önemli dönemeçlerinden birini ıskalamıştı. Cezasını tamamladıktan sonra Bullock, kısa süreli  işlerde çalışıp para biriktirdi.
 
Bullock daha sonra hapishanedeyken eğitimini aldığı yazılım sektörüne yöneldi ve Flikshop isimli bir uygulama geliştirdi. Bu uygulamayla insanlar sevdiklerine kendi çektikleri fotoğrafların üzerinde olduğu kartpostallar yollayabiliyor. 0.99 dolardan satışa sunulan uygulamanın geliştirme hikayesi ise Bullock hapishanedeyken başlamış. 32 yaşındaki girişimci ailesinden kendisi hapisteyken gelen karpostalları biriktirmiş ve şimdi onların hikâyesini dijital ortamda yaşatıyor. Filkshop ile birlikte ABD’de hapishanelere 0.79 dolar karşılığında kartpostal da yollanabiliyor. Hapishanede çektiği sıkıntıları başarılı bir girişimcilik hikayesine çeviren Bullock, “Hapishaneden çıktığımda başarılı olmaktan başka yolum yoktu…” diyor.  (Bu makale Bullock’un CNN’e verdiği bir röportajdan ve kendisiyle ilgili diğer yazılardan derlenmiştir.)