TC. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü’nün katılımı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü ile TÜBİSAD tarafından Türkiye Bilişim Zirvesi” düzenlendi. TÜBİSAD Başkanı Kübra Erman Karaca, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörlerinin 2023 hedefine ulaşması için, 2016’da kaydedilen büyümenin yaklaşık 2 katı hızda bir yıllık ortalama büyüme hızını yakalaması gerektiğini söyledi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından, sanayi üretiminde katma değeri ve ileri teknoloji ürünlerini artırmak amacıyla başlatılan “Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı” kapsamında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü ile TÜBİSAD tarafından Türkiye Bilişim Zirvesi” düzenlendi.

Sanayide Yüksek Teknolojiye Dönüşüm Programı ve yerlileştirme çalışmalarına ilişkin bilgilendirmenin yapıldığı, önerilerin değerlendirildiği zirvede açılış konuşması yapan TC. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, bilişim devrimi ile şekillenen dünyanın bilim ve teknoloji omurgası üzerinde yükseldiğini belirterek, TÜBİSAD üyelerine büyük görevler düştüğünü söyledi.

Çağın getirdiği yeni üretim, tüketim ve pazarlama süreçlerini çok iyi anlamak ve analiz etmek zorunda olunduğunu belirten Özlü, şöyle devam etti:

Sanayi 4.0 sürecini, her yönüyle kavramak durumundayız. Dijital teknolojilerle bağlantılı olan bulut bilişim, büyük data, yeni sınai internet uygulamaları, algoritmalar, kodlamalar, akıllı fabrikalar, robotlar, sensörler ve 3 boyutlu yazıcılar gibi kavramlara yabancı kalamayız.

Tüm bu yeni kavramlar, önümüze, aşmamız gereken yepyeni bir eşik koymaktadır.

O eşik; Bilişim Devrimi eşiğidir.

Bilişim Devrimi ile şekillenen dünya; bilim ve teknoloji omurgası üzerinde yükselmektedir.

Bilişim stratejik sektör

Bugün artık bilişim, stratejik bir sektördür. Hatta bilişim, milli güvenliğimizle doğrudan ilgilidir.

Siber güvenlik, eşittir, milli güvenlik… Siber güvenlik alanında yapılan yatırımlar, doğrudan milli güvenliğe yapılan yatırımlardır. Dünyada, günde 230 bin kötü niyetli yazılım üretilmektedir. 2017 yılında, siber saldırılar sonucu dünyaya oluşan kayıp, 500 milyar dolara ulaşmıştır. Bu rakamın, 2020 yılında, 2 trilyon doları aşması beklenmektedir. Bu nedenle, siber güvenlik artık bir sanayi koludur. Ülkemizin siber güvenlik harcaması, 340 milyon dolar civarındadır. Bu harcamadan, yerli ürünlerimizin aldığı pay sadece 45 milyon dolardır. Tüm bu tehditleri ve rakamları bir araya koyduğumuzda; bilişim ve siber güvenlik alanında, kimseye bel bağlamadan, kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız.

Türk sanayisi bilişimle büyüyebilir.

Reel sektörle bilişimi buluşturacak, bunların eşgüdümünü sağlayacak çok daha fazla sayıda platforma ihtiyacımız vardır. Hem kamunun, hem şirketlerin, hem de bilişim ve yazılım sektörünün çok daha fazla proje üretmesi gerekmektedir. Bütün sektörlerin, özellikle bilişimden ve yazılımdan beklentileri çok yüksektir. Bu beklentileri karşılayacak ortak bir akıl, ortak bir vizyon ve ortak bir inançla hareket etmeliyiz. Bizler Bakanlık ve Hükümet olarak, bu eşgüdüm kanallarını sonuna kadar açık tutmaya devam edeceğiz.

Bilişimin ve dijital dönüşümün en büyük sermayesi insandır. Ülkemizin dinamik nüfusu; bilişimde, yazılımda ve teknolojide en büyük potansiyelimizdir. Bu nedenle gençlerimize, dijital değişimi yakalayacakları, katma değeri yüksek beceriler kazandırmak zorundayız. Üniversitelerin ve meslek okullarının; sanayinin ihtiyaçlarına cevap verebilen müfredatlar geliştirmesi için önemli çalışmalar yapıyoruz.Ar-Ge’yi, İnovasyonu, bilişimi ve yazılımı; eğitimde çok önemli bir reform alanı olarak ele alıyoruz.

STEM, yani Science, Technology, Engineering ve Mathematics; bizi bilim merkezi, teknoloji üssü ve ileri sanayi ülkesi hedefine taşıyacak olan temel referansımızdır.

Ülkemizin bilim ve teknoloji ile kalkınmasına katkı sağlamak, sadece devletin değil, siz işadamlarının ve sektör temsilcilerinin de görevidir.

Yapacağınız her projenizde, sizlerle birlikte yürümeye hazırız.’’

Muazzam fırsatlar var

Toplantının açılış konuşmasını yapan TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Kübra Erman Karaca, Bilgi ve İletişim Teknolojileri’nin (BİT) her sektörde ve toplumun her alanında radikal değişikliklere yol açtığını ve açmaya devam ettiğini söyledi. Değişime uyum sağlayabilecek insanlar, kurumlar ve ülkeler için muazzam fırsatların ortaya çıktığını vurgulayan Karaca şöyle devam etti:

“Yeni teknolojiler; doğal kaynaklar, finansman ve insan kaynaklarının kullanımında getirdiği yeniliklerle, sürekli bir değişime ve iyileşmeye neden olmaktadır.

Bütün bu değişimlere uyum sağlayabilecek insanlar, kurumlar ve ülkeler için muazzam fırsatlar ortaya çıkarmaktadır.

Yapay zeka, nesnelerin interneti, dijital iletişim, robotik, Blok zincir, 3D baskı, büyük veri, veri analizi, akıllı ulaşım gibi teknolojideki büyük değişimler ekonomide ve toplumsal hayatta önemli etkiler yapmaktadır.

Dünya çapında yaşanan değişime uyum ve bu değişimden fayda sağlamak mümkündür. Bu noktada “Sanayide Yüksek Teknolojiye Dönüşüm Programı” ve yerlileştirme çalışmalarını dikkatle takip ediyor ve katılıyoruz. Programın detaylandırılıp etkili bir şekilde hayata geçirilmesi durumunda bilgi ve iletişim sektörleri ile diğer kilit sektörlerimizin gelişimine, sanayi ve ekonomimizin rekabet gücünün artışına çok önemli katkıda bulunacağına inanıyoruz.

İki katı hızla büyümeliyiz

Türkiye’nin ekonomik büyüklük açısından 2023 yılında dünyada ilk 10 ülke arasına girmesi için hedefler konmuştu. Bu hedeflere göre temsilcisi olduğumuz Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektörlerinin 2016 yılında 94,3 milyar TL olan hacminin, 2023 yılında 160 milyar dolara ulaşması gerekiyor. Sektörümüzün 2016 yılı büyüme hızı yüzde 14,4’tür, son 5 yıllık büyüme ortalaması da yüzde 15’tir. Diğer tüm faktörler dışarıda bırakılacak olursa 2023 hedefine ulaşmak için, 2017- 2023 yılları arasında 2016’da kaydedilen büyümenin yaklaşık 2 katı hızda bir yıllık ortalama büyüme hızı yakalanmalıdır. Bu hedef doğrultusunda; sektörlerde elde edilmiş başarıların izlenmesi, bunların sürdürülebilmesi ve etkilerinin artırılması için gerekli eylem planlarının hayata geçirilmesi de BİT sektöründeki büyümenin başarıya ulaşması için getirilen yeni önerilerin gerçekleştirilmesi kadar önem taşımaktadır.

Rapor hazırlamıştık

TÜBİSAD olarak Türkiye Bilişim Sektörünün mevcut durumu, evrimi, yetenekleri, diğer ülkeler ile karşılaştırmaları, gelişim vizyonu ile ilgili detayları içeren “Türkiye’nin Dijital Ekonomi’ye Dönüşümü” raporunu Sayın Bakanımız Dr. Faruk Özlü’nün katıldığı bir toplantı ile geçtiğimiz ay kamuoyu ile paylaşmıştık.

Rapor bulgularından, 2017 yılı Temmuz ayında gerçekleştirdiğimiz Türkiye için BİT Temelli Sanayi Stratejisi çalıştayından ve Bilgi ve iletişim Sektörü Gelişmeleri Değerlendirme Anketinden yola çıkarak Türkiye’de BİT sektörünün büyümesi ve Türkiye’nin dijital ekonomiye dönüşümünün hız kazanması için TÜBİSAD olarak politika önerileri geliştirmiş ve Sayın Bakanımıza sunmuştuk.

POLİTİKA ÖNERİLERİ

Sektörümüzün hızlı büyümesi ve Türkiye’nin dijital ekonomiye dönüşümünün hız kazanması için geliştirdiğmiz politika önerilerini bir kez daha tekrarlamak istiyorum:

1. Dijital ekonomi stratejilerini ve politikalarını yönlendiren bir yönetişim modeli ve yapılanması zorunludur. Bu yapı sadece bir topluluğu değil, tüm toplumu; sadece bir sektörü değil tüm sektörleri; sadece bir kamu kurumunu değil tüm kamu kurumlarını kapsayıcı ve denetleyici sorumlulukta olmalıdır.

2. Dijital değişimin yönetimi, koordinasyonu ve etkinliği devletin en üst seviyede ve rolde bu konuyu sahiplenmesi ile ilgili mevzuat ve kanunlarla desteklenmesiyle mümkün olacaktır.

TÜBİSAD olarak biz, acil eyleme geçmesi gereken politikaları dört ana başlıkta değerlendiriyoruz :

1. BİT sektörünün büyümesine ve dijitalleşmeye dönük öneriler

· BİT sektöründe özel Ar-Ge harcamaları artırılmalıdır.

· BİT sektöründe patent başvuruları teşvik edilmelidir.

· BİT uzmanlarının istihdamı teşvik edilmelidir.

· BİT sektöründe girişimcilik ekosistemi geliştirilmelidir.

· BİT sektöründe teknoloji ürün ve hizmet ihracatının artması hedeflenmelidir.

· Teknolojide, yurtdışına bağımlılığı azaltacak, ürün/hizmet ikamesi modelleri öne çıkarılmalıdır.

· Kurumsal şirketlerin, yeni nesil girişimler ve çözümlerine erişim sağlayabildiği ve bu vasıta ile gelişimlerini hızlandırabildiği modeller üzerinde çalışılmalıdır.

1. Bireylerin dijital ekonomiye uyumunu artırmaya dönük öneriler

· Dijital ekonomiye uyumlu insan kaynağı gelişimi hızlandırılmalıdır.

· Erken evre eğitim sistemi; merak duygusunu, sorgulamayı ve algoritmik düşünceyi önceliklendirmelidir.

· Kod yazma gibi teknoloji becerileri erken evre eğitim sistemine girmelidir.

· Yerel dijital içerik üretimi, özel eğitim programları ve desteklerle teşvik edilmelidir.

· E-devlet hizmetlerinin kapsamı hızla genişletilmeli ve vatandaşlar tarafından kullanılması özellikle teşvik edilmelidir.

· Yaşlı ve dezavantajlı grupların dijital dönüşümü hızlandırılmalıdır.

· Nitelikli, özellikle dijital yetkinlikleri yüksek kişileri ülkemize çekecek göçmen politikaları geliştirilmedir.

1. Özel sektörün dijital dönüşümünü artırmaya dönük öneriler

· Sanayi, hizmetler ve tarım sektörlerinde dijital (Bulut Bilişim, Sanayi 4.0, Nesnelerin İnterneti ve Yapay Zeka) altyapı yatırımları teşvik edilmelidir.

· KOBİ’lerde BİT kullanımının artırılması için önlemler alınmalıdır.

· E-ticaret, Mobil ticaret yatırımları artmalıdır.

· Bilgi güvenliği yatırımları artmalıdır.

· BİT alanında kadın istihdamı teşvik edilmelidir

· Yeni nesil iş modellerine yatırım yapabilecek ve yönetebilecek beşeri sermaye oluşumları hızlandırılmadır

· Yeni nesil iş modellerine ve teknolojilerinde girişim yatırımları artmalıdır.

· Artan enerji ihtiyacına yönelik özel sektör yatırımları artmalıdır.

· Verilerin erişimi ve paylaşımı kolaylaştırılmalıdır.

1. Kamu sektörünün düzenleyici ve pazarı geliştirici rolüne dönük öneriler

· İletişim altyapısınının daha da güçlendirilmesi için, telekom sektöründe yatırımlara devam edilmesi ve yatırımların sürdürebilirliği desteklenmelidir.

· Talebin artırılmasının, genişbantın yaygınlaşmasının vazgeçilmez bir unsuru olmasından hareketle, mobil ve sabit genişbant penetrasyonunu artırmaya yönelik adımlar atılmalıdır.

· Bilgisayar ve internet kullanımının özellikle gençler, kadınlar, yaşlılar ve düşük eğitim seviyelerinde yaygınlaştırılması için önlemler alınmalıdır.

· İnternete erişim özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar AB ile uyumlu hale getirilmelidir.

· Siber güvenlik risklerine yönelik yerli yazılım ve teknoloji yatırımları teşvik edilmelidir.

· Girişim Sermayesi alanındaki finansal kaynak eksikliği, kamu kaynakları ile desteklenmelidir.

· Özel sektör ve bireysel yatırımcıların yeni iş modellerine ve teknolojilerine yatırımları kolaylaştırılmalıdır.

· Girişim Sermayesi alanındaki finansal kaynak eksikliği, kamu kaynakları ile desteklenmelidir.

· Özel sektör ile rekabet eden kamu kurumlarının rekabete aykırı iş modelleri benimsemelerinin önüne geçilmelidir.

· Kamu ve özel sektörün ortak veri kullanımı ve paylaşımı sağlanmalıdır.

· BİT üzerindeki vergi yükü düşürülmelidir.

· Yerli yazılım ve yerli içerikle ilgili kısa ve uzun dönemli planlar yapılmalıdır.”

Karaca, Türkiye’nin yüksek teknolojiye dayalı dijital ekonomiye geçişi ile yerli üretim ve teknolojilerin geliştirilmesinin ancak özel sektör, kamu ve tüm toplum kesimlerinin sahiplenmesi ile mümkün olacağını belirterek, “Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın başlatmış olduğu hamleyi tüm gücümüzle destekliyor ve birlikte daha çok çalışma yapmak istiyoruz” dedi.