Jüpiter’in atmosferindeki toplam su miktarını kesin bir şekilde tahmin etmek, bilim insanlarının on yıllardır yapmaya çalıştığı bir şey. Çünkü bu bilgi, bizim Güneş sistemimizin oluşumunu anlamada kritik bir önem taşıyor. Bunun sebebiyse, Jüpiter’in muhtemelen sistemde oluşan ilk gezegen olması ve Güneş’in bir parçası haline gelmeyen gazların ve tozların büyük bölümünü onun içeriyor olması.  

Gezegenin oluşumu hakkındaki önde gelen teoriler, Jüpiter’in emdiği su miktarına dayanıyor. Su miktarı aynı zamanda gezegenin meteorolojisi ve iç yapısı hakkında da önemli anlamlar içeriyor. Gezegende daha önceden Voyager ve diğer uzay araçları tarafından tespit edilen yıldırımlar bilim insanlarına orada su olduğu fikrini vermiş olsa da, Jüpiter’in atmosferinin derinliklerindeki su miktarının kesin bir tahmini bugüne dek yapılamamıştı. 

Mikrodalga Radyometresiyle Veri Toplanıyor
2011 yılında fırlatılan Juno, bu çok büyük gezegenin geniş bölgelerindeki su miktarı verilerini elde etmenin peşinde. Juno’da bulunan Mikrodalga Radyometresi, aynı anda farklı derinliklerdeki atmosferik ısı seviyelerini ölçmek için altı anten kullanarak Jüpiter’i yukarıdan inceliyor. Mikrodalga Radyometresi, suyun mikrodalga radyasyonunun belirli dalga boylarını emmesi durumundan yararlanıyor. 

Juno ekibi, bu sonuçlara ulaşmak için Juno’nun gezegenin etrafında yaptığı ilk sekiz uçuştan elde edilen verileri kullandı ve ilk başta gezegenin ekvator bölgesine odaklandı. Juno’nun radyometresi, Jüpiter’in atmosferinin 150 kilometre derinliğinden veri toplamayı başardı. 

Araştırmacılardan Cheng Li, “Jüpiter’in ekvator bölgesi çok benzersiz olduğu için, elde ettiğimiz sonuçları gezegenin başka bölgelerindeki su miktarıyla karşılaştırmamız gerekiyor,” diyor. 

Juno şu anda yavaşça gezegenin kuzeyine doğru yöneliyor. Juno ekibi atmosferdeki su içeriğinin Jüpiter’in enlemlerine ve farklı bölgelerine göre nasıl bir çeşitlilik gösterdiğini bulmayı amaçlıyor. 

Araştırmacılar uzay aracının gerçekleştirdiği her uçuşta Jüpiter hakkında yeni bir şey öğrendiklerini söylüyorlar.