İnce bir atmosfere sahip olan cüce gezegenin atmosfer yapısı büyük ölçüde azot ve az miktarda metan ve karbon monoksitten oluşuyor. Yüzeyde sıcaklık düştükçe azot tekrar donarak atmosferin incelmesine neden oluyor. Peki, bilim insanları bu keşfi nasıl yaptı ve etkileri neler olacak?

Cassini verileri, Satürn uydusundaki metanın kaynağının bilinmediğini gösteriyor. Ancak metanojen (mikroplardan) kaynaklı olabilir mi?

Plüton hızla soğuyor

ABD, Teksas’taki Southwest Research Institute araştırmacıları Plüton’u inceledi. Bulgularını, Amerikan Astronomi Topluluğu Gezegen Bilimleri Bölümü Yıllık Toplantısında paylaştılar. Bilim insanları, okültasyon tekniğini tercih etti. Araştırmacılar, Dünya’daki teleskoplar için uzak bir yıldızı arka ışık olarak kullandı. Bu yolla Plüton’da neler olup bittiğini gördüler.

Cüce gezegen Plüton

Gezegen bilimci Eliot Young, “Bilim insanları 1988’den beri Plüton ‘un atmosferindeki değişiklikleri izlemek için okültasyonu kullanıyor. New Horizons misyonu, Plüton’un her on yılda bir atmosferini ikiye katlayarak yoğunlaştığını gösteriyor. Ancak 2018 gözlemlerimiz, 2015’e kadar devam eden bu eğilimin değiştiğini gösterdi.” dedi.

Plüton’un atmosferi, yüzeydeki buharlaşmış buzdan oluşuyor. Sıcaklıktaki küçük değişiklikler atmosferin kütle yoğunluğunda önemli değişikliklere yol açıyor. Bilinen en büyük nitrojen buzulu, Plüton’un yüzeyinde görülebilen kalp şeklindeki Tombaugh Regio bölgesinin batı kısmı olan Sputnik Planitia‘dır.

Plüton atmosferi

Cüce gezegenin şu anda Güneş’in etrafında bir tur atması 248 Dünya yılına eşdeğer. Ayrıca Güneş’e 30 astronomik birim (AU) kadar yaklaşıyor. Bu, Dünya ile Güneş arasındaki mesafenin 30 katı. Üstelik bu mesafe açılıyor ve cüce gezegen daha da az güneş ışığı alarak, daha düşük sıcaklıklarla baş baş etmeye çalışıyor.

2015 yılında fark edilen atmosfer yoğunluğundaki artış, büyük olasılıkla termal ataletten kaynaklandı. Yani, Plüton ile Güneş arasındaki artan mesafeye gecikmeli bir tepki veren nitrojen buzullarında tutulan artık ısının etkisi. Araştırmacılardan Leslie Young, bu durumu şöyle örneklendiriyor: “Güneş ışığı en çok öğle saatlerinde yoğundur. Ancak kum ısıyı emmeye devam eder ve en sıcak olduğu zaman öğleden sonradır.”

Son yıllarda gökbilimciler, Plüton’un karla kaplı dağlarını ve yüzeyinin altında sıvı okyanusları olduğunu keşfetti.