Türkiye’nin öncü iletişim şirketi Türk Telekom Grubu, 26 Ağustos’ta gerçekleştirilen IMT Hizmet ve Altyapılarına İlişkin Yetkilendirme İhalesi’nde aldığı frekans paketleriyle Türkiye’de hız, kapsama alanı ve kapasite açısından müşterilerine en iyi hizmeti sunabilecek pozisyona yerleşti. İhalenin ardından “Müşteri başına frekans verimliliği en yüksek operatör” unvanına sahip Türk Telekom Grubu, bu avantajını Türkiye’nin 81 iline yayılan fiber altyapısının gücüyle birleştirerek 4.5G ile başlayan yeni dönemde müşterilerine en iyi hizmeti sunmak için kullanacak.
 
Türk Telekom Grubu CEO’su Rami Aslan, Bireysel İş Birimi CEO’su Erkan Akdemir ve Kurumsal İş Birimi CEO’su Mehmet Ali Akarca, konuya ilişkin düzenledikleri basın toplantısında ihale sonuçlarını değerlendirdi ve Türk Telekom Grubu’nun önümüzdeki dönem vizyonunu paylaştı.
 
İhale sonucunda Türk Telekom Grubu’nun aldığı frekans paketleriyle, sektörde koşulların eşitlendiğini belirten Türk Telekom Grubu CEO’su Rami Aslan, şunları söyledi:
“26 Ağustos’ta gerçekleştirilen ihale, gerçekleşen frekans dağıtımıyla, sektörümüze normalizasyon gelirken, tüm operatörlerin eşit şartlarda rekabet edebilmesi için uygun bir zemin oluşturuldu. Sağlıklı rekabet koşullarının en büyük kazananı ise Türkiye ekonomisi ve insanımız olacak. Bu değişimin Türkiye için yaratacağı güçlü ekonomik değerde pay sahip olmanın gururunu yaşıyoruz. Adil frekans dağılımının ardından mobilde oyun yeniden başlıyor. Geçmişten günümüze yaptığımız vizyoner yatırımlar sayesinde bugün çok avantajlı bir noktadayız. Bizim üstün teknolojiye sahip altyapımız sayesinde yeni nesil teknolojileri kullanabiliyoruz. Bizim altyapımız olmasaydı değil 4.5G teknoloji 3G teknolojisini dahi kullanamazdık” dedi.
 
Akıllı ihale stratejisiyle tam olarak istedikleri frekansları aldıklarını vurgulayan Aslan, bu frekanslarla birlikte fiber altyapıdan aldıkları güç sayesinde, Türk Telekom Grubu’nun sektörün en güçlü oyuncusu olduğunu belirtti ve sözlerine şöyle devam etti:
 “Türkiye’nin en büyük ve en güçlü iletişim altyapısı, uzun yıllar boyunca yaptığımız yatırımın sonucu. Bugün ve yeni nesil teknolojilerini öngörerek çalıştık ve fiber altyapıya yatırıma öncelik verdik. 2005 yılından bu yana devam ettiğimiz ve yılsonuna kadar, lisans ve frekans bedeli hariç yaklaşık 20 milyar lirayı bulacak olan yatırımlarımızın üçte ikisini altyapı ve fibere yaptık. Çok çalışmamızın ve yatırımlarımızın faydasını, Türkiye’nin en iyi 4.5G şebekesini dünyanın en hızlı fiber altyapısı üzerine kurarken göreceğiz. 4.5G ile mobilde başlayan bu yeni dönemin öncüsü biz olacağız. Güçlü altyapımız sayesinde geleceğin teknolojilerini insanımıza sunabilecek tek operatör konumundayız.
Son 5 yılda Türkiye’de yapılan telekomünikasyon yatırımların yarısına yakınını Türk Telekom Grubu tek başına yaptı. Ar-Ge çalışmalarımız ve 5G için aldığımız 8 patent, gelecek yeni nesil teknolojiler konusundaki vizyonumuzun en büyük göstergesi ve sonucudur.

Altyapımızdaki veri yükü, kapasitemizin sadece onda biri
 
Nisan 2016 tarihinden itibaren en iyi 4.5G hizmetinin Türk Telekom Grubu tarafından verileceğini belirten Aslan, Türk Telekom’un fiber altyapısının yüksek performanslı 4.5G baz istasyonlarını besleyecek olan kökleri oluşturacağını söyledi ve şöyle devam etti; “Bu yeni teknolojinin getireceği hizmet ve servisleri büyütebilmek için köklerinizin sağlam olması gerekiyor. 4.5G baz istasyonlarını besleyecek olan fiber altyapımız, her türlü yeni nesil mobil teknolojinin getireceği iletişim trafiğini de rahatlıkla taşıyabilecek esneklik ve kapasiteye sahip. Bugün tüm GSM ve alternatif operatörlerin oluşturduğu veri yükü mevcut kapasitemizin onda birine karşılık geliyor. İhale sonrasındaki yeni dönemde, sadece hız değil en iyi kapasite ve kaliteyi de biz sağlayacağız.”
 
Türkiye'nin en büyük 'Dörtlü Oyuncusu'
 
Türk Telekom Grubu’nun yeni entegre yapısı sayesinde, 4.5G ve tüm yeni nesil mobil teknolojilerin yanında; genişbant, eğlence ve ses hizmetlerimizle Türkiye’nin en büyük “Dörtlü Oyuncusu” olduğunu ifade eden Aslan, “Türkiye’de şu an Türk Telekom Grubu ölçeğinde müşterilerine 360 derece hizmet sunabilen bir şirket daha yok. Yeni yapımız, bize müşterilerimizin ihtiyaçlarını daha iyi anlama ve çözümlerimizi çok daha ideal şekillerde sunma imkanı tanıyor. Mobil iletişim, müşterilerimize ihtiyaç duydukları her an, her yerden kapsamlı hizmet sunma stratejimizin vazgeçilmez bir ayağını oluşturuyor. Türkiye’nin teknolojik geleceği, yıllar boyu yatırım yaptığımız ve önceliklendirdiğimiz altyapı üzerinden yükselerek şekillenecek” diye konuştu.
 
Erkan Akdemir: “Bizim için mobilde oyun şimdi başlıyor”
Türk Telekom Grubu Bireysel İş Birimi CEO’su Erkan Akdemir ise ihale ile aldıkları spektrum hakkında şunları söyledi:
 
“İhaleye açılan spektrumun yüzde 30'unu aldık ve toplamda müşteri başına düşen en yüksek spektruma sahip operatör olduk. Bu sayede en yüksek hızı ve kapasiteyi bizim müşterilerimiz deneyimleyecek. Aldığımız frekanslarla mobil rekabeti şekillendirecek güce sahibiz. Bizim için mobilde oyun şimdi başlıyor” Akdemir sözlerine şöyle devam etti:
 
“Avea, bugüne kadar frekans dağılımının yarattığı adaletsizliğe karşı, rekabetçi konumunu sürdürmek için daha yüksek miktarda yatırım yaptı ve yüksek işletme maliyetleri ödedi. İhale sonucunda, özellikle 900 MHz dağılımında yaşadığımız ve pazarda uzun süreden beri devam eden adaletsizlik giderildi. Sektördeki oyuncuların sağlıklı rekabet koşulları altında hizmet vermesinin yolu açıldı.
 
İhalede aldığımız frekanslarla, 5G için de gerekli ihtiyacı karşılayabilecek duruma geldik. Özellikle temel 4.5G bantları arasında en geniş kapsama alanının sağlanması adına büyük önem taşıyan 800 MHz frekans bandının 700 MHz’e yakın olan kısmını almamız son derece önemli. Çünkü bu frekansın 700 MHz’e yakın olan alt dilimleri daha temiz olmanın yanı sıra, gelecekteki 5G teknolojilerinin hayata geçirilmesi adına da büyük önem taşıyor.”
 
Akdemir: “İhalede yeni nesil teknolojilere yatırım yapmayı tercih ettik”
 
“1800 Mhz’de daha önce Avea’nın 15 MHz frekansı vardı, ihalede ikinci paketi de alarak,  toplam 35 Mhz frekansla en geniş kapasiteye sahip olduk. 2100 MHz, temelde 3G frekansı olduğu için, Türk Telekom Grubu olarak bu frekansı hedeflemedik ve yeni nesil teknolojilere yatırım yapmayı tercih ettik. Yoğun ve kapalı alanlarda daha iyi müşteri deneyimini mümkün kılan 2600 MHz frekansında yeterli kapasiteyi aldık. Türk Telekom Grubu’nun entegre yapısının avantajıyla, zaten bu alanda sunduğumuz Wi-Fi hizmetimiz sayesinde açık ara lideriz.”
 
Mobil markaları Avea ile pazardaki en dinamik oyuncu olduklarını vurgulayan Akdemir, müşterilerinin de 4.5G’ye hazır olduğunu belirtti. Akdemir, “Bugün Türkiye mobil iletişim resmi içinde, pazar payı artışı en hızlı olan operatörüz ve mobil pazarın en dinamik oyuncusuyuz. Yüzde 62’lik akıllı telefon kullanıcı oranıyla Türkiye’de akıllı telefon penetrasyonunda liderliği elimizde bulunduruyoruz. Turk Telekom Grup Mağazalarımızda müşterilerimize sunduğumuz akıllı telefon portföyümüzü büyük oranda 4.5G teknolojisini destekleyen cihazlar oluşturuyor. Bunun yanı sıra InTouch markalı cihazlarımızla da bu kullanım oranını her geçen gün artırmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda yeni nesil SIM kartlarımız hazır ve müşterilerimizle buluşmaya başladı. SIM kart dönüşümünü hızlı bir şekilde yaparak müşterilerimizin en yeni teknolojiyi ilk günden itibaren kullanmalarını sağlayacağız” dedi.
 
Akarca: ‘Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’
 
4.5G’nin sağlıklı bir şekilde hayata geçebilmesi için yüksek performanslı altyapılara ihtiyaç duyduğuna, bunun için de fiber altyapıların vazgeçilmez olduğuna vurgu yapan Türk Telekom Grubu Kurumsal İş Birimi CEO’su Mehmet Ali Akarca, şunları söyledi:
 
“4.5G ve fiber optik birbirini tamamlayan ve birbirine güç veren iki teknoloji. 4.5G, 5G gibi yeni nesil mobil teknolojilerin olmazsa olmazı. 4.5G teknolojisinin sunacağı eşsiz bir mobil internet deneyimi, iş dünyasında, medyada, dijital reklamcılıkta yeni kapılar açacak. Birkaç sene içinde tüm ulaşım araçlarında paneller olacak ve biz online TV izleyeceğiz. Medya sektörü değişecek, dijital reklam sanal dünyadan normal dünyaya gelecek. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Enerjiden perakendeye, otomasyondan sağlığa kadar 4.5G teknolojisiyle birlikte her sektörde yeni iş alanları ortaya çıkacak. Bugün 1 milyona yakın şirketin dijital rehberi durumundayız, hedefimiz pazardaki toplam 2,6 milyon şirkete hizmet vermek. Ülkemizin en büyük 500 şirketinin 499’u Türk Telekom Grubu müşterisi ve bizimle çalışan kurumlar, 4.5G’yi fiber farkıyla yaşayacak.”