TEKNOLOJİ GÜNDEM

Ergi Şener
Metamorfoz ICT Inc.
@ergisener

“Gelecekte günlük hayat nasıl olacak?” diye sorulduğunda, gözümüzün önüne getirdiğimiz sahneler, güncel teknoloji trendlerinden esinlenmelerin ya da hayal gücümüzün olduğu kadar, izlediğimiz bilimkurgu filmlerinin de izlerini taşır. Şu ana kadar geleceğe yönelik tahminler içeren yapımlardan Back to the Future (Geleceğe Dönüş) ve Minority Report’u (Azınlık Raporu) içerdikleri fütüristik bakış açısının yanı sıra öngörülerinin oldukça başarılı olması açısından ayrı bir yerde tutarım. (Tabii bunların yanına bir de Jetgiller eklenmeliJ)
1989 yılında yayınlanan “Geleceğe Dönüş” (Back to the Future) serisinin ikinci filminde, filmin kahramanları Dr. Emmett Brown (Christopher Lloyd) ve Marty McFly (Michael J. Fox) zaman makinesiyle 1985 yılından 2015’e gelir ve bugün bile filmi izleyen yeni jenerasyonları hayretler içinde bırakan “gelecekte yaşamı” oldukça başarılı bir şekilde bize resmederler.

İşte günümüzü işaret eden o sahne:

video##2157##player
 
Nerede uçan arabalar, uçan kaykaylar?
Geleceğe Dönüş’ün 2015’inde hayal edilen pek çok konsept hayatımıza girmeye başlamasına rağmen, filmde öngörülen bazı teknolojilerin (her ne kadar kullanmayı dört gözle beklesek de) hala oldukça gerisindeyiz. Örneğin, İstanbul trafiği hala uçan arabaları, çocuklar uçan kaykayları, kendi kendine bağlanabilen ayakkabıları, vücut şeklini alan kıyafetleri, pazarlamacılar havada asılı billboard’ları ve mutfaklarımız yemek hidratörlerini bekliyor... Bu durum, teknolojilerin olgunlaşma sürecinden kabul aşamasına kadar olan dönüşümünün uzun yıllar sürebileceği gerçeğini tekrar hatırlatıyor.
Henüz gerçekleşmeyen bu teknolojileri bile her düşündüğümüzde yüzümüze bir gülümseme yerleşmesi, Geleceğe Dönüş serisinin başarısının ve 30 yıl önce düşünülmesine rağmen günümüzde bize hala ilham veren, inovatif düşünce yaklaşımını gözler önüne seriyor.
21 Ekim 2015 Çarşamba, Geleceğe Dönüş 2 filminde, filmin kahramanlarının 1985 yılında zaman makinesine atlayıp 30 yıl sonrasına seyahat ettikleri gündü. Bu yüzden, bu haftaki yazımda Geleceğe Dönüş’te resmedilen 21 Ekim 2015 ile günümüzün 21 Ekim 2015’ini karşılaştırmak istedim.
Benzer karşılaştırmaları, bu hafta pek çok haber ve teknoloji sitesi yayınladı. Bunlardan biri de Business Insider tarafından hazırlanan, “Geleceğe Dönüş 2, 21 Ekim 2015’deki dünyayı nasıl doğru tahmin etti” başlıklı, günümüz popüler teknolojilerinin filmde nasıl kullanıldığını anlatan bir videoydu:

Peki Geleceğe Dönüş filminde bizleri yıllar önce hayrete düşüren teknolojilerden hangileri bugün gerçeğe dönüştü? İşte sorunun cevabı aşağıdaki videoda. Videoyu izlemek için lütfen görsele tıklayınız.



Geleceğe Dönüş’ün 2015’inde en akılda kalan kesitlerin başında uçan araçlar yer alıyor. Ancak, günümüzde, uçan arabalara yönelik bir tarih paylaşmaya hala çok zaman var. Yine de elektrikli araçların yaygınlaşması Tesla, Google, hatta Apple’ın sürücüsüz araç çalışmalarına getirdiği ivme, otomotiv sektöründeki inovasyon hızını oldukça artırmış durumda. Her ne kadar uçan araçlar kadar araçlara havada bakım yapan, yakıt depolayan robotlara da uzun bir yol olsa da Tesla’nın elektrikli araçlarını şarj etmeye yönelik tanıttığı robotlar, bu alanda bir takım gelişmelerin somutlaşmaya başladığını gösteriyor.

Tesla Charger prototype finding its way to Model S: https://www.youtube.com/watch?v=uMM0lRfX6YI

Büyüklerin uçan araçları beklediği kadar, çocuklar da dört gözle uçan kaykayları bekliyorJ Bu ürünlere yönelik bir takım prototipler ortaya çıkmaya başladı. Uzun süredir, uçan kaykaylar üzerinde çalışan Lexus firması, bu alandaki çalışmalarını tanıtmaya başladı.


The Lexus Hoverboard - It's here: https://www.youtube.com/watch?v=ZwSwZ2Y0Ops
 
Drone’lar henüz köpek gezdirmiyor ama...
Uçan arabalar, uçan kaykaylar olur da drone’lar olmaz mı! Filmde, bugün pek çok teknoloji devinin en öncelikli odak alanlarından biri olan drone’lara yönelik de kurgular unutulmamış, hatta oldukça ilginç kullanım alanları paylaşılıyor. Bazı sahnelerde köpekleri gezdirmek için ya da canlı yayında görüntü almak için drone’ların kullanıldığını görüyoruz. Drone’lar günümüzde henüz köpekleri dolaştırmak için kullanılacak kadar yaygınlaşmadı ama canlı yayın, çekim kalitesini ölçmek ya da teslimatlar için denenmeye başladı.


Live stream Drones: https://www.youtube.com/watch?v=RPnsIpv4VRg
 
Drone’lar kadar, robotların da filmde insanlara hizmet edecek şekilde kullanıldığını görüyoruz. Marty’nin gittiği kafede, ekranı olan (tüp televizyon şeklinde) robotlar siparişleri alıyor, bu robotların ekranlarında Michael Jackson gibi ünlü kişilerin olduğunu görüyoruz, yani garsonu kişiselleştirebiliyorsunuz. Bugün buna benzer, kontrol edilebilir, hareket eden robotlar, şirketlerde ya da müşteri hizmetlerinde kullanılmaya başladı.

Nike, Marty’nin ayakkabılarını üretmeye başladı
Bugün daha yeni yeni yeni geniş kitlelerce kullanılmaya başlayan giyilebilir teknolojiler açısından da film önemli yönlendirmeler paylaşıyor. Bu alanda en çok öne çıkan ürünler kendi kendine bağlanabilen, ayağa göre şekil alabilen Nike ayakkabılar ile yine vücudun şeklini alabilen, ıslandığında hızlıca kuruyabilen akıllı montlar.
Ayrıca, filmdeki 2015 yılının polislerinin LED ekranlı şapkalarında bilgilendirmeler görüntülenebiliyor. Dr. Brown da ara sıra akıllı saatinden hava tahminlerini öğreniyor. Filmdeki ürün ve teknolojiler pek çok firmaya esin kaynağı olmayı sürdürüyor. Nike, Marty’nin ayakkabılarının benzerini üretmeye başladığını açıkladı.

Back For The Future Nike Air Mag 2015: https://www.youtube.com/watch?v=qU-okJIgafg
 
Filmde, kahramanımız, Marty McFly’in 2015’de şehir yaşamında dikkatini çeken ilk sahnelerden biri Jaws 19’un holografik film afişiydi. Günümüzde kullanımı artış gösteren hologram teknolojileri, bu tarz film afişlerine henüz girmedi. Ancak yine filmin anısına Universal Studios, Jaws 19’a yönelik (19’uncusu çekilecek kadar popülerliği devam etmese de) bir fragman hazırladı.
Jaws 19 – Trailer: https://www.youtube.com/watch?v=Pl092whRLlI
 
Sanal gerçeklik gözlükleri, biyometri kullanımı...
Artırılmış gerçeklik (augmented reality), sanal gerçeklik (virtual reality) derken, artık karışık gerçeklik (mixed reality) uygulamaları yavaş yavaş hayatımıza girmeye başladı. Belki Google’ın da Google Glass tasarımında ilham aldığı, bu teknolojilerin kullanımına yönelik pek çok sahneyi Geleceğe Dönüş’de görebiliyoruz. Filmde Dr. Brown, dürbüne benzer bir cihazla insanlar hakkında bilgilere erişimi sağlıyor. Marty’nin çocuklarının taktığı gözlükler de bugünün sanal gerçeklik gözlüklerini andırıyor.
Skype, FaceTime gibi uygulamaları uzun yıllardır görüntülü görüşmelerimizde kullanıyoruz. Geleceğe Dönüş’te bu tarz servislerin farklı ekran teknolojileriyle sıkça kullanıldığını görüyoruz. Ancak bu teknolojilere profilleme gibi ek özellikler de eklenmiş. Ekranda görüştüğünüz kişiye yönelik detaylar ekranın bir köşesinde paylaşılıyor. Henüz sosyal medyanın olmadığı o zamanlarda, bu tarz bir kullanımı şekillendirmeyi takdir etmek gerekiyor. Ekranlar arası görüntü aktarımına da filmin pek çok sahnesinde rastlıyoruz.
Ödemeye yönelik olarak da mobilden ziyade biyometrik kullanımının ön planda olduğunu görüyoruz. Taksi ödemelerinden tutun da eve girişe kadar parmak izi kullanımı filmde oldukça yaygın. Günümüz 2015’inde de bu teknoloji artık akıllı telefonlar açısından bir standart haline geldi ve tüm yeni nesil ödeme sistemleri, parmak izi doğrulamasını içermeye başladı. Parmak iziyle geçiş sistemleri de yine aynı şekilde yıllardır hayatımızda yer alıyor.
 
“Akıllı ev” konsepti de atlanmamış
Marty’nin 2015’teki evinin bugün oldukça popüler olan “akıllı ev” konseptinde olduğunu da görüyoruz. Eve giren kişinin “hoş geldin” mesajıyla karşılaşmasından ışıkların otomatik olarak açılmasına, pencerelerden görülen ayarlanabilir manzaralara ve sesle çalışan ev eşyalarına kadar bugün konuşulan pek çok teknoloji filmde yer alıyor.
Oyun sektöründeki değişim de filmde unutulmamış. Kumanda ya da ellerin kullanıldığı oyunların demode olduğu, “hands-free” hatta düşünce gücüyle yönetilen oyun konseptlerine filmde değiniliyor.
Bence filmde öne çıkan en önemli nokta, yeni teknolojilerin, günlük hayata nasıl etki edeceğinin, kullanıcı ve kullanım kolaylığı odaklı olarak düşünülerek paylaşılması; bu sayede de her izleyişimizde bizi içine çekebilmesi. Bu tarz filmler, daha yararlı buluşlar ortaya çıkarmak adına insanlara ilham veriyor. Bu yüzden de Geleceğe Dönüş tarzı filmlerin artması ve üzerinde düşünülmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Filmdeki sahnelerin bir tartışma başlatması, bir kıvılcım ortaya çıkarması yeni inovasyonların filizlenmesi adına önemli bir etki yaratacaktır.