Ekibin adı Gamebrain. Yunus ve Yasin kurucu ortak. Yunus Ayyıldız oyun ve bölüm tasarımı görevlerini, Yasir Yazıcı da yazılım geliştirme işini üstlenmiş. Ekip geçen yıl Microsoft’un düzenlediği Dev2Win etkiliğinde birincilik kazanınca, oyunun üstüne daha fazla eğilmeye karar vermiş. Geliştirme sürecini hızlandırmışlar. Pop to Save fizik tabanlı bir puzzle oyunu. Mobil oyunun bu kategoride en önemli benzeri Cut the Rope. Şu an 4 paketten oluşan oyunda, 96 bölüm var. AppStore, Google Play marketlerinde ve Windows Phone Store’da da satışta. Ekip, Pop to Save’i yeni mekanik ve yeni bölümlerler bir üst seviyeye taşımayı düşünüyor. Yepyeni projeleri de bulunan ekibin çalışmaları sürüyor.  Yunus Ayyıldız, şu an Orta Doğu Teknik Üniversitesi Oyun Teknolojileri Yüksek Lisans öğrencisi. Yasir Yazıcı da lisansı bitirdikten sonra askere gitmiş, yeni dönmüş. İkilinin ortak özelliği lisansta okudukları bölümden yeterince tat alamayıp bu alana yönelmeleri.
 
GAZETELERİN VERDİĞİ OYUNLARLA BAŞLADIM
 
Hikâyeyi Yunus’tan dinliyoruz: “Şu an yüksek lisans yapıyorum ama asıl işim oyun. Fırsat buldukça derslere katılıyorum. Oyunlarla, 90’ların ortalarında gazetelerin verdiği uzakdoğu oyunlarıyla tanıştım. Resimdeki ünlüyü bulmaktan daha zevkli gelmişti bana. Can sıkıntısıyla başladı. Lisans bölümü pek bana göre değildi ve zaman geçirecek bir uğraşı arıyordum. 2007 yılıydı grafik tasarım ile başladım. Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü’nden aldığım tasarım dersleri oldukça yardımcı oldu. Adobe Flash ile tanıştım. Daha sonra flash animasyonlar ilgimi çekti. Animasyonlar kendi başlarında yetersiz kaldı bir yerde. İşte orada kodlama başlıyordu. Actionscript 3 ile daha canlı işler yapmaya başladım ve böylelikle flash oyunlar geliştirmeye başladım. Yaptığım küçük çaplı oyunları activeden üzerinden satmaya başladım. Bir yandan da yarışmalara katılıyordum. Freelance işler ve özel sektör derken epeyce kaptırmışım kendimi.”
 
LİSEDEN BU YANA İNTERNETTE GELİŞTİRDİM
 
Yasir Yazıcı anlatıyor: “Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi İstatistik Bölümü mezunu, doğma büyüme Ankara’lıyım. Liseden bu yana da (yaklaşık 9-10 sene) yazılım ve programlama ile içli dışlıyım. Oyun sektöründeki deneyimimin de 6 senelik geçmişi var. Ortaokulda okurken, internetteki amatör çizgi filmler modaydı. Bilgisayar kullanıcısı olmanın ötesine geçip bendeki bilgisayar ile bir şeyler üretme isteği o dönemde başladı. Daha sonra web sitesi hazırlamaya yöneldim. Bu ilk girişimlerden sonra, küçük yaşlardan beri bir tutkum olan oyun konusunda kendimi geliştirmeye çalıştım. Gerek lise gerekse üniversitede okuduğum bölüm bu yönelimimle ilgili dersler içermediği için her gün okuldan sonra bilgisayar başına geçerdim. Oyun geliştirmeyle ilgilenen insan sayısı o zamanlar çok daha azdı, bu yüzden forumlarda bu konuyla ilgilenenlerle sürekli bilgi alışverişi yaparak, bir topluluk oluşturduk. Oyun sektöründeki profesyonel adımları da oyun ve animasyon konusunda bir ön kuluçka merkezi olan ODTÜ Teknokent ATOM’a kabul edildiğimde başladı. Yunus’la da burada tanıştım. Yaptığım işten gerçekten keyif alarak çalıştım. Asıl amacı kullanıcıyı eğlendirmek olan oyunun, geliştirme sürecinde de geliştiriciyi eğlendirdiğini söyleyebilirim. Oyun sektöründe çalışan insanların istisnasız yaptığı işten keyif aldığını rahatlıkla söyleyebilirim.”
 
Müzik Giovanni imzalı
 
Oyunun yapımında emeği geçenler arasında İtalyan bir müzisyen de var. Yunus, “Giovanni, İtalyan bir müzisyen. Giovanni ile tanışmamız tamamen tesadüf. Oyunumuz için müzik araştırırken kendisini bulduk ve internet üzerinden iletişime geçtik. Kendisi daha önce hiç oyun müziği yapmamıştı ve yapmak için can attı. Tam olarak aradığımız müziği bize oldukça kısa bir sürede hazırlayarak gönderdi” diyor.
Abdullah Yıldırım / Hürriyet