Hyperloop One’da şirketin Nevada’da bulunan test ortamında, Magnetic Levitation adı verilen teknik kullanılıyor ve bu teknik, manyetik alan kullanarak, aracın sürtünme kat sayısını azaltıyor ve normalden çok daha hızlı hareket etmesini sağlıyor. Yapılan çalışmalarda Hyperloop One’ın saatteki hızının 112 km’yi aştığı belirtildi.

Test ortamının görüntüleri ve kullanılan cihazlar da ilk defa paylaşıldı. Paylaşılan görseller ve verilere göre test cihazı yaklaşık 8.5m uzunluğunda ve yapısal olarak alüminyum ve karbon fiberden yapılmış. Hyperloop One, elektromanyetik itme ve yukarıda paylaştığım Magnetic Levitation teknolojisini kullanarak kargo ve insanları süpersonik hızlarda taşıyabileceğini kanıtlamaya bir adım daha yaklaşmış oldu

Sıra ikinci aşamada
İlk aşamayı başarıyla aşan Hyperloop One için şimdi sıra ikinci aşamada. İkinci aşama testlerle beraber, aynı sistemin saatteki hızının 400 km’yi aşması hedefleniyor. İlk olarak 2013 yılında Elon Musk tarafından teorik olarak ortaya atılan bu sistemin asıl taşıma hızının ise nihai işlemler tamamlandığında 1.208 km/saat olması hedefleniyor. Eğer bu hıza ulaşılırsa kelimenin tam anlamıyla “süpersonik” bir hız olmuş olacak çünkü ses hızı saatte 1235.5 km. Yani neredeyse ses hızını aşmış olacak Hyperloop One… Havasız bir tüp içerisinde geleceğin taşımacılık sistemi böylece başlatılmış oldu diyebiliriz.

Hyperloop One kurucu ortağı Shervin Pishevar bu süreçle ilgili olarak “Hyperloop One, daha önce hiç kimsenin başaramadığı şeyleri başarıyla gerçekleştirerek ilk tam ölçekli “Hyperloop sistemini başarıyla tamamladı. Tam vakum sistemi sayesinde aslında kendi gökyüzümüzü bir tüpte oluşturduk” dedi.

Şirket yöneticileri aynı zamanda dünyayı dolaşarak füturistik ulaşım teknolojisi vizyonunu devletlere anlatmaya son hızla devam ediyor. ABD dışında, Birleşik Arap Emirlikleri, Finlandiya, İsveç, Hollanda, İsviçre, Moskova ve İngiltere’de fizibilite çalışmaları da yürütülüyor.

Bu kadar büyük maliyetli bir ulaşım sistemi için geliştirme yapmak ve aynı zamanda yasal süreçleri yönetmek oldukça büyük bir iş, fakat bir o kadar da geleceği derinden etkileyecek derecede önemli. Bu nedenle bu sistemin tam olarak hayatımıza girmesi uzun yıllar alacak.