Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, günlük erişimi 1 milyondan fazla olan ve daha önce belirlenmiş tarih olan 2 Kasım'a kadar Türkiye'de temsilci bulundurmayan; Facebook, Instagram, Twitter, YouTube, Tiktok, Periscope gibi sosyal medya ağlarına 10’ar milyon TL ceza kesmişti. Sosyal medya ağlarına tanınan sürenin dolmasına çok az bir süre kaldı; bu süreçte çeşitli görüşmeler yapıldı ancak olumlu sonuç alınamadı. Yasal zorunlulukları yerine getirmeyen ağlar için ikinci aşamaya geçildi ve Türkiye'ye temsilci atamayan bu şirketlere şimdi 30'ar milyon TL ceza kesilecek.

Yaptırımların ilk aşaması olan 10'ar milyon TL'lik cezalara ilişkin bildirim şirketlerin ABD'deki merkezlerine elektronik tebligatla gönderildi. Bu şirketlerin temsilcileri Ankara'ya gelerek yetkililerle görüşmeler yaptı ancak hiçbiri Türkiye'de temsilci bulundurmaya yanaşmadı. Şirketlere tanınan bir aylık sürenin dolmasına çok az süre kaldı. 

2 Kasım'da açıklanan 10'ar milyonluk ceza, elektronik tebligat hukukuna göre 5'inci gün tebliğ edilmiş sayılıyor. Bu nedenle Aralık ayının 8'inde süre doluyor. Bu tarihten sonra şirketler için ikinci aşamaya geçilecek ve ceza miktarı 30'ar milyon TL'ye çıkarılacak.

ÇIKAR YOL ARIYORLAR
İlk cezanın tebliğ edildiği şirketlerden hiçbiri yasal açıdan zorunlu olan temsilci atamaya ya da isim bildirmeye olumlu yaklaşmadı. Edindiğim bilgilere göre bu şirketler, temsilci atamadan bir çözüm yolu bulma konusunda arayış içinde. Özellikle Twitter, katı bir tutum sergiliyor; Twitter, Türkiye'ye temsilci atamasının diğer ülkeler açısından örnek oluşturacağını, Türkiye'ye temsilci atamaları durumunda diğer ülkelere de atamak zorunda kalabileceklerini savunuyor. Twitter'ın olumsuz bu yaklaşımı, benzer durumdaki farklı şirketler açısından da kötü örnek oluşturuyor.

GERGİN BİR SÜRECE DOĞRU İLERLİYOR
Türkiye'deki kullanıcı bilgileri, her türlü ticari faaliyette ve güvenilirliği sorgulanan alanlarda bu ağlar tarafından kullanılırken, Türkiye'de bir temsilci görevlendirmeye bile yanaşmamaları manidar bulunuyor. 1 Ekim'de yürürlüğe giren yasa gereği, Türkiye'de hukuki muhataplık açısından temsilci bulundurmak zorunda olan bu şirketler, 30 milyon liralık ikinci cezanın ardından, internet trafiği bant genişliğinin önce yüzde 50 ardından yüzde 90 oranında daraltılması yaptırımıyla karşı karşıya kalacaklar. Bu durumda şirketlerin ticari faaliyetleri de sekteye uğrayacak. Anlaşıldığı üzere bu şirketler; kullanıcılar/müşteriler tarafından karar vericiler üzerinde toplumsal baskı oluşturma ve uluslararası propaganda argümanını kullanmak istiyorlar. Bir çözüm bulunamazsa ve bu şirketler yasal yükümlülüklerini yerine getirmezlerse gergin bir süreç yaşanılması kaçınılmaz...

OKULLAR KAPALI ÖĞRENCİLER TABLET BEKLİYOR
Sosyal medya ağları dışında çok önemli bir konu daha var: Pandemi nedeniyle okullar kapalı ve öğrenciler uzaktan eğitim görüyor. Okullar yüz yüze eğitim yaparken, günlük internet trafiği 300 GB (gigabayt) düzeyinde idi. Okulların uzaktan eğitime geçmesiyle birlikte günlük trafik artarak, 1 TB (terabayt) seviyesine çıktı. Bu artışta ses ve görüntü aktarımının yapıldığı Zoom benzeri programların etkisinin olduğu biliniyor.

Günlük internet talebinin ise yine uzaktan eğitim kaynaklı 30-35 bin dolayında oluğu belirtiliyor. Bu talep daha çok şehir merkezlerinin civar ilçe ve mahallelerinden geliyor. İnternetin yanı sıra ihtiyaç sahibi öğrencilerin tablet ihtiyaçlarının karşılanması için de çalışmalar sürüyor. Milli Eğitim Bakanlığı, DMO aracılığıyla 500 bin tablet siparişi vermişti. İlk parti tabletlerin dağıtımının bu ay içinde yapılacağı açıklanmıştı. Tabletlerin dağıtılmasıyla birlikte öğrencilerin uzaktan eğitimi sağlıklı şekilde alabilmeleri için gerekli internet paketi sunumu için de şirketlerle görüşmeler yapılıyor.

ABD'deki monolitin aynısı Romanya'da ortaya çıktı

Türkiye’den Efsane Cuma rekoru!

25 dolara Ay'dan arazi satan şirket

Birleşik Krallık Huawei için son kararını verdi!