Haksızlığa uğradığını düşünen veya sesini duyurmaya mecali kalmayanların kolayca başvurduğu bir alan haline gelen sosyal medya platformları, adeta ‘adalet arayanların başvurduğu mahkemeler'e dönüşmüş durumda. Kamuoyunda tepkiyle karşılanan bir olayın ardından; ‘tutuklansın' ya da ‘serbest bırakılsın' paylaşımlarıyla yargı mercilerine karşı ‘kamuoyu baskısı' oluşturabiliyor. Bu durum çoğu zaman ‘toplum vicdanını rahatlatacak' şekilde işe yarasa da yargılama faaliyetini yerine getirenler açısından sorun haline gelmiş durumda. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, mahkemeleri etkilemenin suç olduğunu belirtti ve telkin verenlerin hukukta karşılığı bulunmadığını vurguladı. 

Avukat Orkun Burak Uğurlu, Adalet Bakanı Gül'ün tepkisinde haklılık payı olduğunu, ancak vicdanları yaralayan bir olay karşısında vatandaşların telkin ve isteklerinin de suç oluşturmayacağı görüşünde olduğunu söyledi. Uğurlu, “Vatandaşlarımız vicdanları zedeleyen bu tür durumlarda kişi veya kişilerin tutuklanmasını veya serbest bırakılmasını isteyebilir. Ancak, yargı erkinin kendi kanuni ve vicdani süzgecinden geçerek karar vereceği ve yargılamanın esasına etki etmeyeceğinden, bu isteklerin de suç oluşturmayacağı görüşündeyim” diye konuştu.

Hukukun hızlı işlememesi sonucu insanların sosyal medyada adalet aramaya yöneldiğini belirten Avukat Süreyya Kardelen Yarli, hukuk devletlerinde, hukuk dışında herhangi bir enstrüman kullanarak, çıkacak yargı kararlarını etkilemenin hem etik dışı olduğunu hem de hukuken suç sayıldığını hatırlattı. Yarli “Hukukun düzgün ve hızlı işlememesi ne yazık ki toplumu başka mecralarda adalet aramaya yönlendirdi. Tehlikeli nokta sosyal medyanın yardımcı ya da destekleyici rolünün gittikçe hukukta ana role dönüşmesi ve adeta bir yargılama mercii olmasıdır” dedi.

Günümüzde kitle iletişim araçlarının, ceza muhakemesine etkisinin olduğunu belirten Avukat Dr. Rezan Epözdemir, bu etkinin daha çok yargının zamanında alması gereken reaksiyonu almadığında geliştiğine dikkat çekti. Epözdemir şöyle dedi: “Gözaltına alınıp serbest bırakılan bir fail, sosyal medyadaki tepki ve görüntülerden sonra yeniden gözaltına alınıp tutuklanabiliyor. Sosyal medyanın böyle bir etkisi var. Kanun koyucu bunu suç olarak düzenlemiş. Olması gereken ceza muhakemesi enstrümanlarının zamanında, hakkaniyet zemininde işleyebilmeleri.”

(Sözcü/ Sevgim Begüm Yavuz)

Apple’ın kendini tamir edebilen ekran patenti ortaya çıktı

Twitter, tartışma yaratan sorun için adım atıyor!

Türksat 5A için geri sayım başladı