TEKNOLOJIGUNDEM.COM

Ergi Şener

Metamorfoz ICT Inc.
@ergisener
Dünyada ve iş hayatında ilginç şeyler oluyor. Değişimin hızının çok büyük boyutlara ulaştığı bir zamanda yaşıyoruz. Sektörler ve piyasalar artık teknolojiyle şekilleniyor ve hareket ediyorlar. Bu değişime adaptasyon pazarlamada, ürün ve iş modellerinde radikal değişiklikler gerektiriyor; başarı ve fark yaratmak için de gerçek anlamda “yıkıcı” bir şeyler yapmak gerekiyor.

Bu aralar iş dünyasında en çok kullanılan “key word”lerin başında da “disruption” geliyor. Aslında, Türkçeye çevrildiğinde tam anlamını veremeyen, kullanıldığı şekliyle anlam ifade eden bir kavram “disruption”. İnovasyonla birlikte kullanıldığında (disruptive innovation), daha çok “oyun bozan”, “yıkıcı”, “çığır açan” anlamına geliyor.

Bu ay, Harvard Business Review’de aralarında Harvard Business School’un efsane strateji ve inovasyon profesorlerinden Prof. Clayton Christensen’ın de olduğu bir grup yazar tarafından “What’s Disruptive Innovation?” (Yıkıcı İnovasyon Nedir?) başlığıyla bu süreci analiz eden bir makale yayınlandı. https://hbr.org/2015/12/what-is-disruptive-innovation

 

Yıkım”ın getirdiği fırsat ve tehditler

Makalenin yazarları da benim gibi düşünüyor ve “disruptive innovation”ı gerçek anlamda tanımlamanın oldukça zor olduğunu söylüyorlar, ancak bir şirketin disruptive olarak tanımlanabilmesi için ya var olmayan yeni bir pazar yaratması gerektiğini ya da daha önce tüketici olmayan kesimi tüketici haline getirmiş olmaları gerektiğinden bahsediyorlar. Bu bakışa göre Uber ve benzer şirketler disruptive bir şirket olmuyor, bu nedenle yazarların disruptive şirket tanımı pek çok açıdan tartışmaya açık.
 
Tanım bir yana, “disruption” teorisi hakkında oldukça iyi fikir sahibi olan pek çok yöneticinin, stratejik kararlar verirken birtakım püf noktalarını unutma eğiliminde olabildikleri de belirtiliyor. Yazarlar, “disruptive innovation” adına gözden kaçan ya da unutulan dört önemli maddeyi şöyle sıralıyor:

1. “Disruptive innovation” bir süreçtir.

2. “Disrupter” olarak nitelendirilebilecek şirketler, geleneksel şirketlerin iş yapış şekillerine göre oldukça farklı iş modelleri geliştiriyor.

3. Her “disruptive innovation” başarılı olacak diye bir şart yok. Bazıları başarılı olurken, bazıları başarısızlıkla sonuçlanabilir. Ancak bu inovasyonların açtığı yoldan yeni yıkıcı çalışmalar filizlenebiliyor. Başarılı olamasa da yıkıcı inovasyonlar statükoyu sarsabilir.

4. “Disrupt” edilebilme tehdidi, devam etmekte olan işlerin yanlış yönlendirilmesine sebep olabilir.

Disruptive Innovation:

video##2273##player

Peki genel olarak “disruptive” olarak nitelendirilebilen şirketlerin özellikleri ne” derseniz, bana göre canlı, cesur, güvenilir özellikleri ile meydan okuyucu bir karaktere sahip olmaları. Bu karakteristik özellikleriyle de radara yakalanmadan, üstünlüklerini kabul ettirene kadar rakiplerinin tepki veremeyeceği bir görünmezlikle ilerleyebiliyorlar. Yıkıcı şirketler, wom (word of mouth) ile oldukça hızlı bir şekilde yayılarak, geleneksel markalara kıyasla çok daha sadık müşteri kitlelerine sahip olabiliyorlar.

Love mark” olarak nitelendirilen markaların çoğu bu tarz “disruptive” bir kültürü benimsemiş şirketler arasından çıkıyor. Buna yönelik en iyi örneklerden biri Apple. Apple, tüm norm ve kuralları yıkarak, oluşturduğu gönüllü Apple taraftarlığıyla oldukça sadık bir topluluk meydana getirmiş durumda.

Bu yazımda, 2015’te de “yıkıcı” özellikleriyle öne çıkan firmaları ve neden bu şekilde nitelendirildiklerini paylaşmak istedim. Bu markaları seçerken kriterlerim, inovasyondaki başarıları kadar hedef pazarlarındaki yıkıcı aynı zamanda yapıcı etkileri ve bu doğrultuda sundukları perspektif oldu...

 

1. Uber

Tek bir araca sahip olmadan dünyanın en büyük taksi firması olmayı başaran Uber, “sharing economy” (paylaşım ekonomisi) modelinin öncülerinden olmayı sürdürüyor. Yıl sonuna doğru, yeni yatırım turu sonrası 60 milyar dolar değerlemeyi aştı (siz bu yazıyı okurken 80’lere gittiği söyleniyor). 2015’te de büyümesini sürdüren, 53 ülkeye yayılım gösteren Uber, mart ayında New York’ta şehrin simgelerinden biri haline gelmiş “sarı taksi”lerin sayısını aşmayı başardı. “On demand delivery” alanında çalışmalarını sürdüren şirket, UberRUSH adındaki teslimat servisini de büyütmeye çalışıyor.

Uber Rush – On Demand Delivery Network: 
Video için alttaki görsele tıklayınız

2. Airbnb

Paylaşım ekonomisinin bir diğer sürükleyicisi Airbnb, gayrimenkul sahibi olmayan dünyanın en büyük konaklama sağlayıcısı konumunda. Airbnb, 2015’te konaklamanın da ötesinde bir deneyim sunmak üzere “Journeys” adında bir uygulama başlattı. Yeni uygulamayla (şu anda sadece San Francisco’da konaklamak isteyenler için pilot olarak kullanıma sunuldu), kalmak istediğiniz lokasyona ve seçtiğiniz tarih aralığına göre bir program sunulabiliyor, hatta havaalanından ulaşım, günlük yemek gibi ek seçenekler de programa dahil edilebiliyor.

 

3. Facebook

İçerik üretmeden dünyanın en popüler medya sahibi olmayı başaran Facebook, WhatsApp ve Instagram gibi “mobile only” (sadece mobil) akımının en başarılı örnekleriyle büyüyerek, mobil dünyada iyi bir kullanıcı deneyimiyle fark yaratmayı sürdürüyor. Facebook’un 2015’te eklediği “tek tuşla ödeme” (buy button) çözümüyle önümüzdeki yıllarda sosyal ticarette (f-commerce) de öne çıkacağı kesin gibi. Bununla birlikte Facebook, Messanger uygulaması içerisinde “M” (uygulama adını James Bond serisindeki asistan Moneypenny’den alıyor) adlı kişisel bir concierge hizmeti sağlayan uygulamasını da tanıttı. Facebook M’in, kullanıcıların istekleri doğrultusunda alışveriş tavsiyeleri sağlama, istenmesi halinde satın almalar ve rezervasyonlar gerçekleştirme, arkadaşınız için hediye seçenekleri paylaşma ve hafta sonuna yönelik tavsiyelerde bulunma gibi özelliklere sahip olması bekleniyor. 

Facebook M: 
Video için alttaki görsele tıklayınıze

 

4. Alibaba

Dünyanın en büyük e-ticaret firmalarından Alibaba, envanteri olmayan dünyanın en değerli perakendecisi. Netflix benzeri bir platform oluşturmayı kafasına koyan firma, Çin’in en büyük video ve içerik sağlayıcısını alacağını da açıkladı. 2015’te kendi ödeme platformu Alipay’e önemli yatırım yapan firma, “selfie”li ödeme konseptiyle de ses getirmeyi başarmıştı.

Jack Ma Demonstrates Face Recognition Payment Tech:

Video için alttaki görsele tıklayınız

5. Netflix

Hızla büyüyerek 70 milyon kullanıcıya ulaşan yeni nesil içerik sağlayıcı Netflix, tek başına Amerika’daki internet tüketiminin üçte birini oluşturuyor.

 

6. Apple

Her dönem “disruptive” özelliğini sürdüren Apple, 2015 yılında özellikle yeni Apple TV ile televizyon deneyimini değiştirmeye odaklandı. Ayrıca Apple Watch ile uzun süredir beklenen, giyilebilir teknolojiler alanındaki “dominant design” (baskın tasarım) eksinliğini de gidermiş oldu:

Apple Watch: 
Video için alttaki görsele tıklayınız

7. Google

Bir diğer teknoloji devi Google, 2015’te imza attığı organizasyon değişikliğiyle büyüyen ve belli bir olgunluğa ulaşan teknoloji firmalarının yapılanmaları adına da örnek bir model sunmuş oldu. “Alphabet” adını verdiği yeni yapıyla hedef pazarlarını dikeylere ayırarak odak yönetim anlayışına geçti. Google, bu yıl “sürücüsüz araba” konseptini sahiplenen ve buna yönelik somut ilerlemeler sağlayan firmaların da başında geldi.

A Ride in the Google Self Driving Car: 
Video için alttaki görsele tıklayınız

8. Tesla

2015’in en büyük skandallarından birini oluşturan ve 2016’da da kendisinden sıkça söz ettirecek olan “VW emisyon” skandalı, Tesla Motors’un çevreye duyarlı ürünler üretme ve yenilenebilir enerjiyi yaygınlaştırma vizyonunun ne denli başarılı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Eylül ayında yeni modeli Model X’i tanıtarak, araba kullanma deneyimini baştan tasarlama hedefinde olduklarını da bir kez daha gösterdiler.

Tesla Model X – First Drive: 
Video için alttaki görsele tıklayınız

9. Amazon

2015, teslimata yönelik drone’ları ve özellikle IoT (nesnelerin interneti) ile ilgili somut çalışmalarıyla Amazon’un adından sıkça söz ettirdiği bir yıl oldu. E-ticaret devi, “Amazon Dash” adını verdiği ürün grubuyla IoT’nin en somut eve giriş stratejisini herkese gösterdi. “Amazon Echo” ile de kişisel dijital asistanları cihazlarını destekleyen bir yazılım çözümü olarak konumlandıran diğer teknoloji şirketlerinin aksine, ayrı bir cihazla bu alandaki rekabeti bir üst seviyeye taşımayı başardı.

Introducing Amazon Echo: 
Video için alttaki görsele tıklayınız

10. Metamorfoz

Henüz çok yeni bir start-up olmasına rağmen, son yıllarda, tüm dünyada en önde gelen trendlerden olan mobil ödeme alanında gerçekleştirdikleriyle bu alanda öncü çalışmalara imza attı. Apple, Samsung, Google gibi teknoloji devlerinin bile zorlandığı mobil ödeme alanda, uçtan uca mobil ödeme altyapısını, en iyi müşteri deneyimiyle birleştirerek farkındalık oluşturmayı başardı. Yeni nesil ödeme teknolojilerinde dünyaya yön veren şirketlerden biri haline gelen Metamorfoz, San Francisco’daki yeni ofisiyle 2016’da adından çok daha fazla söz ettirecek gibi görünüyor.

A Day with Metamorfoz Technologies: 
Video için alttaki görsele tıklayınız

Disruptive” olarak nitelendirilen ve yukarıda da birkaç örneğini paylaştığım firmalar, tüketici eğilimlerini doğru analiz edip, trendleri henüz trend haline gelmeden anlayıp, rakiplerine göre ticarileştirmeyi başararak fark yaratıyor. Bu şirketler pazarın ve tüketicilerin bakış açılarını değiştirerek, kendilerini hızlı bir şekilde kabul ettirip, birden günlük hayatın parçası haline geliyorlar. “Disruptive” şirketlerin iş dünyası açısından bir çağı kapatırken yeni bir çağı başlattığını söyleyebiliriz.