Ergi Şener
Metamorfoz ICT Inc.
@ergisener

“Nesnelerin interneti” (Internet of things - IoT) günümüz teknoloji gündeminin en önde gelen başlıklarından biri haline gelmiş durumda. Son zamanlarda IoT uygulamaları arasında da özellikle “giyilebilir teknolojiler” (wearables) oldukça ön plana çıkmış durumda. Farklı bir perspektiften bakacak olursak, giyilebilir teknolojiler aslında çok yeni bir kavram değil. Örneğin, Ortaçağ’da zırh, kılıç gibi o zamanın teknolojileri kullanılıyordu. 19’uncu yüzyılda icat edilen kol saatleriyle artık zamanı sürekli yanımızda taşımaya başladık ve o yıllardan itibaren saat gelmiş geçmiş en çok tercih edilen giyilebilir cihaz oldu.

Intel’in Etkileşim ve Deneyim Araştırma Direktörü, antropolog Genevieve Bell’e göre, yıllar öncesinden itibaren kullanıma başlanan giyilebilir teknolojiler temelde iki amaca hizmet ediyor. Bunların ilki “literal”, yani kılıç ve zırhta olduğu gibi korunmayı, saatlerde ise zaman bilgisine erişimi sağlayan gerçek amaç. Diğeri ise tamamen sembolik, yani zırhların rengi ya da biçimiyle hangi orduya ya da takıma ait olunduğunu belli etme, takılan saatin marka ve modeliyle statüyü ya da yaşam tarzını ifade etmeye çalışma...

Son zamanlarda bambaşka boyutlara gelse de gelişen giyilebilir teknolojiler sektörüne her zaman bu gözle bakmakta yarar var. Her ne kadar amaca hizmet etme, ihtiyaca cevap verme çok önemli bir tercih sebebi olsa da özellikle giyilebilir teknolojiler diğer pek çok tüketici elektroniği cihaza kıyasla çok daha fazla modanın etkisinde bulunuyor.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, giyilebilir teknolojilerin şekilleri ve kullanım alanları da hızla değişim göstermekte. Akıllı bileklik ya da saatlerden, gözlüklere; çiplerle donatılmış kıyafet ya da ayakkabılardan yüzük ve kolyelere kadar giyilebilir cihazlar çok zengin bir yelpazeyi içeriyor.
 
Giyilebilir cihazlar sürekli bağlantılı (connected) hale gelip, doğru tasarımla birleşince insanların doğal birer “extension”ına (uzantısına) dönüşebilir; bu sayede de vazgeçilemez kişisel asistanlar halini alabilir. Nitekim Apple da akıllı saatini “Bugüne kadar ürettiğimiz en kişisel teknoloji” sloganıyla tanıttı.
MasterCard’ın mottolarında olan “Bağlantılı her cihaz birer ticaret aracı olacak” (Every connected device will become a commerce device) vizyonu doğrultusunda, yeni nesil ödeme sistemlerinin giyilebilir teknolojilerle entegre olmaya başladığı bir dünyaya doğru da ilerliyoruz. Firmalar açısından da giyilebilir teknolojilere yönelik geliştirilen uygulamalarla müşteriyle etkileşime geçmek kolaylaşıyor: Müşterinin bulunduğu yer ve ne yaptığı doğrultusunda, doğru bilgi, doğru zamanda doğru kullanıcıya, daha kolay ulaştırılabiliyor.

Giyilebilir teknolojilerle gelinebilecek yolun hala çok başındayız. Giyilebilir teknolojiler “henüz tam olarak potansiyelini gösteremeyen, ancak kullanıcılara eğlenceli gelebilecek teknolojik oyuncaklar” durumunda. Mobil cihaz kullanıcılarının günümüzdeki hala en büyük kabusu olan şarj problemi, cihazların ekran büyüklüklerinin limitli olmasından kaynaklı kullanıcı arayüzünü optimize etme sorunu ve modanın giyilebilir cihazlarla henüz tam olarak buluşamaması, sektörün gelişmesi için aşılması gereken bariyerleri oluşturuyor.

Öte yandan, bu problemlere çözüm çabaları yeni inovasyonları da doğurabilir. Giyilebilir teknolojilerin yayılımı ve bu cihazlarla etkileşimimizin çok daha pratik ve kolay olması gerekliliği, “no UI” (kullanıcı arayüzü olmayan) konseptinin gelişmesini de tetikliyor. Yani odak artık, aksiyonların Siri’de olduğu gibi sesle ya da “gesture”larla alındığı, kullanıcının daha çok kişiye özel notifikasyonlarla yönlendirildiği uygulamalar geliştirmek.

Giyilebilir teknolojilerin geniş kitlelere yaygınlaşması, aktivite takip bilekliği uygulamalarının piyasaya çıkmasıyla başladı. Bilekliklerle senkronize çalışan akıllı telefon uygulamaları, günlük kaç adım attığınızı, kaç saat uyuduğunuzu, günlük aldığınız kalori miktarını tablolarla ve takip ettiğiniz arkadaşlarınızla karşılaştırmalı olarak size gösterirken; en verimli zamanda kullanıcıyı uyandırma, belirli bir zaman hareket edilmediği takdirde titreşerek uyarma gibi fonksiyonları da destekliyor. Fitbit, Jawbone, Nike Fuel Band gibi markaların öncüsü olduğu bu alana, sonradan cihaz üreticilerin neredeyse tümü de katıldı.

Apple bu alanda bir cihaz çıkarmaktansa doğrudan Apple Watch ile pazara girmeyi tercih etti.) Akıllı bilekliklerin ara bir çözüm olduğu, akıllı saatlerin artmasıyla çok fazla kalmayacağı söylense de giyilebilir teknolojilerdeki “fashion” etkisi düşünüldüğünde, bu bileklikler hayatımızda olmaya devam edecek gibi görünüyor.

Farklı ihtiyaçlar doğrultusunda geliştirilmiş akıllık bileklikler arasında öne çıkanların bazıları şunlar:

SAAT ÖZELLİKLİ BİLEKLİK

Ritot akıllı bileklikler, bileklik olarak tasarlanmış ama saat görevi de yapabilen farklı bir tasarım. Bu bilekliklerin üzerindeki sensörler zaman bilgisini, gelen aramaları, e-mail ve sosyal medyadan gelen notifikasyonları direkt olarak kullanıcının eline yansıtıyor.

Ritot Projection Watch is the Next Timepiece Evolution:
ELİNİZ ARTIK DOKUNMATİK EKRANINIZ
Benzer bir diğer ilginç uygulama da Cicret bileklik. Bu bileklik de ekranı olmamasına rağmen sensörler sayesinde telefon arayüzünü insan koluna yansıtıp, kolu dokunmatik bir ekran gibi kullanmayı sağlıyor.
The Cicret Bracelet: Like a Tablet… but on your skin: 

BARCLAYS’TEN TEMASSIZ ÖDEME İÇİN BİLEKLİK
İngiltere’nin inovasyonda önde gelen finansal kuruluşu Barclays, ürün portföyüne temassız bileklikleri de ekledi ve bu bilekliklerle "temassız ödeme” uygulamasını tanıttı. Bu bileklikleri ayrıca, spor kulüpleriyle anlaşarak, stadyumlarda “geçiş" amaçlı kullanmayı da planlıyorlar. Benzer bileklikleri Garanti Bankası Avrupa’da ilk temassız ödeme lansmanının bir parçası olarak 2007 yılında piyasaya sürmüştü!
Barclays bPay wristband lets you pay without using cash:

KALP RİTMİNİ ŞİFRE OLARAK KULLANAN BİLEKLİK

Nymi, kalp ritimlerinin tıpkı parmak izi ya da retina gibi kişiye özel olduğundan yola çıkarak farklı bir akıllı bileklik tasarlamış. İçinde gelişmiş bir EKG (elektrokardiyogram) sensörü barındıran bileklik, bu sayede bilekliği takan kişinin kalp atışlarını izleyerek kimliğini belirliyor. Kişiye özel kalp ritimleri sayesinde de araba kapısını ya da ofis bilgisayarını açma, temassız ödeme yapma gibi doğrulama gereken farklı işlemler için kullanılabiliyor. En güzeli de bileklik sayesinde “gesture”larla birtakım aksiyonları da alabiliyorsunuz.

TASARIMIN FARKI

iPad’in mucitlerinden birinin girişimi olan Misfit, aynı çipin farklı cihazlar içerisinde kullanılabileceği (saat, kolye, rozet, anahtarlık gibi) yeni bir giyilebilir aktivite takip cihazı. Diğer cihazlardan tasarımıyla farklılaşıyor. Giyilebilir cihazlarda modanın etkisini de doğru analiz eden Misfit, Swarovski ile birlikte de bir bileklik çıkardı. 

SAMSUNG GİYİLEBİLİR TEKNOLOJİ PAZARINA ERKEN GİRDİ

Kavisli (curved) ekran teknolojilerinin gelişimi, akıllı bileklik ve saatlerin daha iyi tasarımlarla müşteriye sunulmasını da sağlıyor. Kavisli ekran teknolojilerini ilk kullanan üreticilerden biri olan Samsung, giyilebilir cihazlarında (Galaxy Gear saatlerinde ve akıllı sağlık bilekleri S Band’de) bu teknolojiyi uyguladı ve giyilebilir teknolojiler pazarında ürünlerini diğer büyük üreticilere kıyasla daha erken piyasaya sundu.


VE APPLE WATCH SAHNEDE

Apple’ın giyilebilir teknolojiler alanındaki ilk cihazı olan ve rakiplerine kıyasla biraz geç de kalsa beklentileri boşa çıkarmayan saatinin (Apple Wath) Türkiye’de de satışı başladı. Giyilebilir saat alanındaki baskın tasarım (dominant design) eksikliğini gidereceği ve tüketiciler açısından da farkındalık yaratacağı kesin olan Apple Watch, Apple’dan beklenildiği üzere arayüzüyle oldukça farklılaşıyor. İşte Apple Watch ile yapılabilen birkaç hoş detay: Kısa konuşmaların saat üzerinden yapılabilmesi, Siri ile hızlı mesaj gönderebilme, sağlık ve aktivite takip açısından daha sık ve kişisel bilgi alabilme, selfie çekebilme, iPhone’u ararken sesli veya ışıklı uyarılarla yerini bulabilme...
Introducing Apple Watch:

GELENEKSEL ÜRETİCİLERİN GİYİLEBİLİR TEKNOLOJİLERE BAKIŞI

Cihaz üreticilerinin akıllı saat pazarına girmesi sonrasında, geleneksel saat markalarının ve üreticilerinin bu konsepte bakışı merakla bekleniyordu. Buna en son ve yaratıcı cevap Montblanc’dan geldi. Montblanc yeni saat tasarımlarında geleneksel tasarımlarını bozmadan, “akıllı” özelliği ayrı bir ekranla kayışın arka kısmına entegre ederek kullanıma farklı bir yaklaşım getirdi.

‪Montblanc new e-Strap adds smart functionality to luxury watches: 

ŞEKER ÖLÇEBİLEN LENSLER YOLDA

Apple ve Samsung’un aksine, Google’un giyilebilir teknolojilere bakışı daha farklı. Google, önce “Google Glass” ile bileklik ya da saatlerin aksine gözlük odağında ilerledi. Google Glass beklendiği sonuçları almasa da bu alanda çalışmalar devam ediyor. Google’ın odaklandığı bir diğer alan da akıllı lensler. Google, Novartis’le başladığı çalışma kapsamında, diyabet hastalarının en az müdahaleyle sürekli glikoz ölçümlerinin yapılmasını sağlamayı hedefliyor. Google ayrıca, lenslerle iris datasını toplayarak, bu çözümü kullanıcıyı doğrulama amaçlı kullanmayı da hedefliyor.


How it feels through Google Glass:

AKILLI AYAKKABILAR

Giyilebilir teknolojiler alanındaki farklı bir çalışma akanı da akıllı ayakkabılar. Bir firma, Google Maps ile entegre çalışabilen ve kullanıcısını, titreşimlerle yönlendirebilen ayakkabılar çıkardı. Ayrıca cep telefonu uygulamasıyla bluetooth üzerinden haberleşerek, “aktivite takip” özelliği de sağlanıyor. Günümüzde akıllı telefonlarına dalarak yolda yürürken sorun yaşayan kesim için, gideceğiniz yere size yönlendiren bu ayakkabılar tercih sebebi olabilir.

Lechal Smart Shoe:

BİLEKLİKLER ŞARJ SORUNUNU ÇÖZEBİLİR Mİ?

Start-up’lar son zamanlarda akıllı telefon ya da tabletlerin en büyük problemi olan şarj konusuna odaklanmış durumda. Aktivite takip, giyilebilir cihazlar arasında baskın uygulama alanı olsa da QBracelet firması, bilekliklerle artık şarj sorununu gidermeyi hedefliyor.

QBracelet:

YÜZÜKLER DE AKILLANDI

DOI akıllı yüzük sayesinde e-mail, takvim, arama bilgilerini, mesajları, hatta Facebook ve Twitter notifikasyonları yüzüğün üzerinden görüntüleyebiliyorsunuz.



Tüm bu farklı uygulamalarının yanında giyilebilir teknolojilerin gideceği daha o kadar yer ve uygulama alanı var ki... Fütüristik bir videoyla ilerde akıllı lenslerle neler yapılabileceği hakkında çarpıcı ipuçları paylaşarak, yeni uygulama düşünceleriyle sizleri baş başa bırakıyorum:

A Futuristic Short Film by Sight Systems: