Lityum-iyon pillerde kullanılan kobalt ve nikel gibi ağır metallere alternatifler geliştirilmeye çalışılıyor. 2016 Washington Post gazetesinde yer alan bir soruşturmada Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde kobalt madenlerinde çocuk işçi çalıştırıldığına dair haber çıkmıştı. Geçtiğimiz hafta ise Apple, Google, Microsoft, Dell ve Tesla’ya karşı madenlerde yasadışı çalıştırılan çocukların ölümü ve kalıcı olarak sakatlanmasından dolayı, 14 Kongolu aile tarafından dava açıldı.

Afrika’da kobalt madenciliğinin tehlikelerinin yanı sıra , bu operasyonlar görüntü kirliliği, su kaynaklarının kirlenmesi, ekinlerin bozulması ve toprağın bozulmasıyla ilişkilendiriliyor.

Normalde lityum-iyon pillerin katodunda nikel veya kobalt kullanılıyor. Fakat IBM’in geliştirdiği yeni pilde deniz suyundan elde edilen 3 farklı madde(isimleri açıklanmıyor) kullanılarak, özel bir sıvı elektrolite ekleniyor.

IBM’e göre yeni geliştirilen bataryanın ilk sonuçları umut vaat ediyor . Kobalt ve nikel içermeyen piller şarj esnasında dallanmaya neden olmadığından, yangın veya bozulma riskini ortadan kaldırıyor.

Ayrıca IBM’in yaptığı hızlı şarj testlerinde 5 dakikada % 80’e varan şarja ulaşılabiliyor. IBM güç yoğunluğu olarak 10,000 W/L’nin geçilebildiğini, enerji yoğunluğu olarak 800 Wh/L’den daha fazla güç elde edilebildiğini söylüyor. Bu değerler bugün standart kullanılan lityum-iyon pillerin bile ötesine geçilebileceğini gösteriyor.

IBM bu bataryayı gerçek dünyaya sunabilmek için ,Mercedes-Benz Kuzey Amerika araştırma koluyla ve birkaç araştırma şirketiyle ortaklık kurdu. Bu sayede sürdürülebilir, yeni bir pil teknolojisine erişilebilir.