C.KAFESOĞLU – ABU DABİ
 
İstanbul’dan 3 saatte gidilip, 5 saatte dönülen ülke olur mu? Oldu bile! Neresi mi? Abu Dabi! Nereden mi biliyorum, basit çünkü ben de o uçaktaydım…
Ama hakkını yemeyelim, canavar gibi ‘çelik kuşlar’la seyahat keyifli. Onların yakıtı, hani böyle fişek gibi öne attıran, zıpkın gibi yukarı çıkartan petrol. Ya da dedemin dediği gibi, katran karası.
Peki, yakıtı Güneş olsa vaziyet ne olurdu? Mesela, bu yolculuğa Solar İmpulse ile çıkılsaydı, bu gidiş geliş kaç saate mal olurdu? Sabır kalır mıydı insanda acaba?
Saatteki en iyi hızının 100 kilometreyi bile bulmadığını bilip de hesaplarsanız eğer, işin zorluğu o zaman anlaşılır..
Ama şimdilik…
Çünkü bu havadaki devrime bugün ‘ya sabır çekenler’, bilinsin ki 30, belki 40 sene sonra şapka çıkaracak…
Çünkü güneşle ilk devri alem ‘az sonra’ başlayacak…
Hatırlatıyorum, 9 Mart’ı bir kenara not alın lütfen…
 
 
Solar Impulse tam karşımızda
Abu Dabi’nin lüks ‘Hyatt’ını geride bırakıyor aracımız. Denizin kokusunu hala hissediyoruz. Grup pür neşe. Kulaklar rehberde ama dinlemek nafile. İnsan kendini veremiyor işte…Türkiye’nin önemli şirketlerinden Brisa’nın daveti bu gezinin organizatörü Ercüment Şener, Bilgen Altınok ve Nagihan Akdaş’dan oluşan Ünite İletişim ekibi, sıcak, güler yüzlü ve samimi. Her türlü sorunun yanıtı onlarda. İsteyene su, isteyene cevizli hurma…
 
Uzun ince bir yolda gidiyoruz; biraz otoban, biraz şehir gürültüsü derken, tatlı bir kıvraklıkla ana yoldan kaçıyoruz. Rotamız Al Bateen Havaalanı. İleride devasa bir hangar karşılıyor bizi. İçerideyiz. Burada sizi neyin beklediğini görmek biraz göz zekasıyla ilgili. Çünkü baktığın anda beynine giden işaretler şimşek gibi sinyali vermeli..
Ve işte o…
Güneş enerjisi ile gökyüzünü fetheden uçak, adını tarihe kazımış Solar Impulse tam karşımızda..
 
Şeffaflık örtünmüş ince narin bir bedeni, sanki helikopter böceğinden kopyalanmış pilot kabini, jumbo jetlere rahmet okutan uçsuz bucaksız kanatları…
Tertemiz mazisini ‘kire, pasa, çamura’ bulaştıran insanlığı, mavinin, beyazın artık siyah giydiği suları, havayı kurtarmak, sürdürülebilir bir gelecek adına özgürlüğe uçmak için tasarlanan Solar İmpulse’ı seyrediyorum. Hayranlıkla… İnanılmaz bir hayal dünyasında…
 

Alkışlarla uğurlandılar, alkışlarla karşılandılar
Ta ki Bertrand Piccard ile Andre Borschberg gelene kadar… Ortadan ikiye ayrılmış hangarın diğer bölümünden tezahüratla Türk gazetecilerinin yanına uğurlanan ikili yanımıza geldikleri anda aynı coşkuyla karşılanıyor. Alkışlarla…
Bir anda herkes Solar İmpulse uzmanı kesiliyor. Öyle uçak, böyle uçacak! Bir fotoğraf çektirme yarışı başlıyor. Ortamı telaş kaplıyor. Oysa onlar, bu müthiş adamlar o kadar mütevazı ki… Devrimi yapanlar, kendi yarattıkları efsane proje Solar Impulse’ta ulaştıkları son modeli anlatırken bile tevazuyu elden bırakmıyorlar.
Tüm gruba teker teker ‘Hoşgeldiniz’ merasiminin ardından, ayaküstü sohbetlerle beyinleri, coşkun enerjileriyle kalpleri fethederlerken Brisa Genel Müdürü Hakan Bayman’a bakıyorum o an. İki teknoloji adamı pilotların yanında. Gururu gözlerinden okunuyor. Abu Dabi Büyükelçimiz Levent Bilgen, yerinde duramıyor.
 
Tek bir damla fosil yakıtın kullanılmadığı, güneşe hükmedecek teknoloji adına, yaşam kalitesi adına, gelecek nesillere ‘oh dünya varmış’ dedirtecek ‘derin nefesler’ adına bu projenin ilk ve tek Türk partneri Brisa ve Genel Müdürü Hakan Bayman nasıl mutlu olmasın ki?
 

 
Hakan Bayman’ın heyecanı test oluyor!!
Geçtiğimiz yıllarda İstanbul’a davet ettikleri, Sabancı’da ağırladıkları Bertrand Piccard’tan ne kadar etkilendiklerini anlatırken o anları tekrar yaşayan Bayman, öyle uzun uzun düşünmeler, görüşmeler yapmadan bu projeye dahil olma kararı aldıklarını söylüyor. Çevresinden hissettiği heyecanla karar olay yerinde test oluyor. Sonuç mu? Yanıta gerek var mı? İşte manzara…
 
Sohbet fırtınası yerini görsel şova terk ediyor yavaşca. Stant hazır, perde hazır. Görüntüler pırıl pırıl. Birden, müzik eşliğinde havada bir kuğu süzülüyor… Hiç kanat çırpmadan…
 
Güneşi panellerine çeken, ışınları bataryalara hapseden, enerjiye çeviren, motorları çalıştıran, pervaneleri rüzgar gülü misali döndüren Solar İmpulse, sessizce uçuyor. Kimi zaman 1500 metrede. Kimi zaman 9 binde… Üstelik, gündüz, gece. Kimseden çıt çıkmıyor. Seyir sürüyor. Kenarda bekleyen Bertrand Piccard’ın, Andre Borschberg’in yüzlerinden başarı, mutluluk akıyor.
 


Her şey para değil, işte kanıtı
Kıtalararası teknoloji koalisyonuyla yaratılan Solar İmpulse hiç kuşkunuz olmasın dünyanın enerji tüketimini mucizevi şekilde azaltırken, karbon salınımı vahşetine de dur diyecek kabiliyette…Bertnard konuşuyor. Eserini anlatıyor. Birden Hakan Bayman’a dönüyor, devam ediyor: “Bu sadece bir çevre projesi değil. Bu aynı zamanda kar yaratma, bir gelir yaratma çalışması… Brisa’nın bu projede olmasının bir nedeni de bu…” Çağ açan teknolojinin ‘ticari’ boyutu hangara bomba gibi düşüyor. Keyifler tavan. Olmasa da, yağmasa da sanki dolarlar tepemizde uçuşuyor o an… Hemen Brisa Genel Müdürü Bayman’a soruyorum, “Ne bekliyorsunuz, bir öngörünüz var mı?” diyorum. Yüz milyonlarca  doları bir kenara koyarak, sakin, kendinden emin cevap veriyor:
“Dünyamızın geleceği için sürdürülebilir enerji kaynaklarının önemine dikkat çeken bu inovatif projenin bir parçası olmayı, önemli bir sorumluluk olarak kabul ettik. Bir Türk firması olarak böylesine müthiş bir adımda yer almak bizim için her şeyin üstünde. Gelecek vizyonumuzu  ‘yolculuğun geleceğini tasarlamak’ olarak belirledik.”
Mesaj açık ve net: Her şey para değil…
 

 
Ortak vizyon orada, bir arada…
Görüntüler büyüleyici. Tüm pilleri boş kalkan, bataryalarını havada dolduran, gökyüzünde ne kadar çok zaman geçirirse o kadar çok şarj olan Solar İmpulse, kentlerin, tepelerin, azgın dalgaların üzerinde uçuyor. Çılgınca gelebilir ama gerçek, güneş ışınlarıyla geceyi deliyor. Sabaha kadar durmuyor, uyumuyor! Tüm davetliler. uçsuz bucaksız evrende bir kum tanesi olan dünyamızda bir ilke şahit oluyoruz.
Büyükelçimiz Bilgen söz alıyor: "Brisa’nın böyle bir projede olması gurur verici. Yenilenebilir enerji adına önemli bir duruş. Türkiye olarak teknolojide sınırları zorlayan adımları atmalıyız, hareketlerin içinde olmalıyız. Burası bir başlangıç…”
 
Yaratıcı pilot Andre Borschberg konuşmak için çıktığı setin üzerinden davetlileri kuş bakışı süzerek ortak vizyona gönderme yapıyor. “Burada olmanız, bir arada olmamız o kadar önemli ki…”
 
 

 
Mucit pilot Türkiye hayranı çıkıyor
Ve neden kalkış üssü için Abu Dabi seçildi sorusunun karşılığı ortaya çıkıyor. Borschberg aslında tam bir Türkiye hayranı. Gelmişliği, gitmişliği var. Seviyor bizi. Zaten itiraf da ediyor.
Güneş enerjisiyle 9 Mart’ta dünya turuna çıkacak olan pilot, güneş ışınlarının alındığı en iyi nokta olduğu gerekçesiyle Abu Dabi’nin tercih edildiğini söylerken eklemeyi ihmal etmiyor: “Türkiye benim 2. vatanım. Bu maceraya Türkiye’den başlamak ya da Türkiye’yi duraklardan biri yapmayı çok istiyorduk ama hava koşulları buna izin vermedi.”
Ancak ‘seçilmiş’ Abu Dabi, kum fırtınasına yenik düşüyor… Büyük yolculuk iki gün erteleniyor…
 
Tanışma, muhabbet, röportaj, fotoğraf çekimi, video kayıtlar tamam. Ziyaretimizi bitiriyoruz. Efsane ikiliyi arkadaşlarının yanına uğurluyoruz. Geleceğin uçağına bugünden el sallıyoruz. Otele dönüş vakti. Sonra ver eline memleket. Buralar cennet gibi de olsa bu gönül vatana hasret…  
Tebrikler Brisa, teşekkürler Hakan Bayman, yolun, misyonun, vizyonun açık olsun Solar İmpulse…
 
TARİHİ YOLCULUKTAN ÖNEMLİ NOTLAR
START TARİHİ 9 MART

Türkiye’den sadece Sabancı Grubu şirketlerinden Brisa’nın “Resmi Türk Partner” sıfatıyla eşlik edeceği tarihi yolculukta geri sayım başladı.  9 Mart’ta kanatlar Solar İmpulse’ı havaya kaldırırken, 5oo saat uçacak olan ve 3,5 ay sürmesi planlanan tarihi dünya turunda güneş uçağı 35.000 kilometre yol katedecek. Solar Impulse, kıtalararası yolculukta Oman, Hindistan, Burma ve Çin’e uğrayacak. Pasifik Okyanusu’nu geçerek Hawaii’ye ulaşacak. Hawaii’den ABD’ye geçecek olan Solar Impulse, daha sonra Atlantik Okyanusu’nu aşacak. Avrupa ya da Kuzey Afrika’da son molasını verecek. Solar Impulse dünya turunu Abu Dabi’de tamamlayacak.
Tekerlekler yere değdiği anda, dünyanın çevresini yakıtsız olarak sadece güneş enerjisiyle kat eden ilk uçak, Solar Impulse’ın mucidi ve pilotları olan Bertrand Piccard ve Andre Borschberg ise dünyanın çevresini güneş enerjisiyle dolaşan ilk insanlar olarak tarihe geçecekler.
 

SOLAR IMPULSE’IN TÜRKİYE RESMİ PARTNERİ BRİSA
Yolculuğun geleceğini tasarlama vizyonuyla değer üreten Brisa, insanlık tarihine önemli bir kilometre taşı olarak geçecek Solar Impulse programına, Türkiye’den ilk ve tek temsilci olarak katıldı. Brisa, kendisini Solar Impulse’ın Türkiye Resmi Partneri yapan anlaşma kapsamında, üç buçuk ay sürmesi planlanan tarihi dünya turunun Türkiye’den de etkin bir şekilde izlenebilmesi amacıyla tüm iletişim faaliyetlerini sürdürecek. Brisa, aynı zamanda tarihi yolculuk boyunca, Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarının gelecekteki kullanım alanlarına ilişkin bilinç yaratmak için çalışacak.
 

 
SADECE 47 KM/SAAT HIZLA HAVALANIYOR

*17 bin güneş paneli yerleştirilmiş 72 metre uzunluğundaki kanadı ve karbon fiber gövdesi ile Solar Impulse uçağı sadece 2300 kilo ağırlığa sahip.
*Bu sayede havalanması için sadece 150 metrelik bir pistte ve saatte 47 km hıza ulaşması yeterli oluyor.
*Havada ise deniz seviyesinde en düşük 36 km/s, en yüksek ise 90 km/s hızla uçabiliyor.
*En yüksek irtifası olan 8500 metredeki minimumda 57 km/s, maksimumda ise 140 km/s hızla seyredebiliyor.
* Basınç ayarlaması bulunmaması nedeniyle kabin içinde oluşacak sıcaklığın gündüz +40 ile gece -40 aralığında değişmesi bekleniyor. Bu da pilotlar açısından son derece zorlu fiziki koşulları beraberinde getiriyor
 
PİLOTAJ VE GÜVENLİK
*İzleme sistemi otomatik pilotun i­şleyiş­ini sürekli ölçüyor ve herhangi bir anormalliği ya da güvenli sınırların aş­ılmasını saptıyor.
*Kendi kendini hipnoz ve meditasyon teknikleri pilotun konsantrasyonunu ve tetikte kalmasını sağlıyor.
*Isıtma sistemi yokluğunda, kokpit ve pilot dı­şarıdaki soğuğa (-40 derece) karş­ı yüksek yoğunluklu termal yalıtım tabakasıyla korunuyor.
*Uçuş simülatörü, pilotların uzun süreli görevler için eğitim görmeleri ve uçaklarının gerektirdiği hassas yönetim üzerinde çalış­maları için özel olarak tasarlandı.
*İnsan-makine arabirimi, yatı­ş açısı 5 derece sınırını aş­arsa pilota duyusal uyarı veriyor.
*Kokpit hacmi 3.8 metreküp (134,2 ft3). Bu hacim oksijen, yemek stoklama ve hayatta kalma ekipmanı için yeterli bir mekan anlamına geliyor. Ayrıca günler sürecek uçuş­lar için gereken ergonomik ş­artları da sağlayacağı dü­şünüldü.
*Çok işlevli koltuk hem geriye yatarak yatak görevi görüyor hem de tuvalet olarak kullanılabiliyor. Koltuk sırtının içinde bir paraşüt ve cankurtaran sandalı da var. Tamamen yatırıldığı zaman pilotun fiziksel egzersiz yapmasına imkan sağlıyor.
 
 

 
UÇUŞ STRATEJİLERİ
*Disiplinli ekip her tür olasılıgı simüle etti. Ekip aynı zamanda ideal hava durumu ko­şullarını saptayarak uçağın kontrollü hava sahasına girmesini, uluslar arası havaalanlarına inmesi konusunda çalış­acak.
*Hindistan’ın Muson mevsimi uçak için sıkıntı. Dünya turunun erken bir mevsimde (Mart) yapılması kararının nedenlerinden biri de Muson mevsimi...
*Kalkış ve inişler, türbülanstan ve 18 km/saati (10kt) aş­an rüzgarlardan kaçınmak için gece yapılacak. Uçak gündüz 9.000 metreye (29000ft) tırmanıp gece enerjiyi korumak için 1.500 metreye (5000 ft) alçalarak dünya turunu yapacak.
*Birkaç günde bir zorunlu iniş­ler yapılarak pilot değiş­tirilecek.
*Görev kontrol merkeziyle uydu aracılığıyla bağlantı kurularak yüzlerce teknik parametre sürekli olarak iletilecek.
 
TEKNİK ÇÖZÜMLER

*Kanatların altına monte edilmiş 4 motorun her biri 17.4 beygir güç (13.5 kW)
üretiyor. 4 metre (13 ft) çaplı, iki kanatlı pervanenin rotasyon hızı 525 devir/dakika ile sınırlı.
*Heyecan verici bir inovasyon da karbon tabakalar alanında... Tabakaların ağırlığı artık 25 gram/metrekare (0.8 oz/11 ft2). Bu ağırlık yazıcı kağıtlarının ancak üçte birine denk geliyor.
*Uçağın kanatlarına, gövdesine ve yatay kuyruğa monte edilmiş toplam 17.248 tek-kristalli silikon hücre var. Hücrelerin kalınlıgı 135 mikron... Hücreler, hafiflik, esneklik ve verimlilik konusunda en iyi çözümü sunacak ­şekilde tasarlandı.
*Uçağın iskeleti kompozit malzemeden yapıldı. Bir baş­ka anlatımla uçak gövdesi çelik degil karbon lif ve petekli sandviç yapıdan olu­şuyor.
*Kanat üstü yüzeyi kapsüllü güneş­ hücreleri içeren bir kılıfla, alt yüzey yüksek mukavemetli, esnek bir kılıfla kaplı.
 *140 karbonfiber kiriş 50 santimetre aralıklarla yerleş­tirildi. Yerleş­tirme biçimi
kanada aerodinamik bir kesit verirken bükülmezlik sağlıyor.
 *Andre Borschberg önderliginde çalışan mühendisler, tüm yapının
ağırlıgını oransal olarak dü­şürdü. İlginç olan uçağa yeterince pil yerleş­tirebilmek
ve pilotun bir hafta boyunca içinde yaş­ayabileceği bir kokpit sağlamak için eklenen her gram bir ba­ka yerden çıkarılarak dengelendi.
*Lityum polimer pillerde depolanan enerjinin yoğunluğu 260Wh/kg’da optimize edilmiş­. Piller yüksek yoğunluklu köpükle yalıtılmı­ş ve dört motor beş­iğine monte edilmiş­. Şarj eş­iklerini ve ısıyı kontrol eden bir sistem de var. Toplam kütle 633 kilo ki bu da uçağın toplam ağırlığının dörtte birinden biraz fazla demek.
*72 metre kanat genişliği ile indükte direnci en aza indirgenmiş, bunun yanında güneş hücreleri için yüzey alanını maksimuma çıkartılmıştır. Kanat genişliği bir Boing 747 Jumbo Jet’ten daha fazladır.
*Bir araba ağırlığında – 2300 kg. Her bir gramı derinlemesine hesaplamalar ve araştırmalar ile en aza indirildi.
*Üzerinde, 17 bin 248 adet güneş hücresi / paneli bulunmaktadır
*Maksimum seyir yüksekliği 8.500 metre’dir. (28 bin feet) En düşük hız: (deniz seviyesinde) 36 km/saat ve (maksimum yükseklikte) 57 km/ saat. En yüksek hız: (deniz seviyesinde) 90 km/saat ve (maksimum yükseklikte) 140km/saat.
*Güneş hücreleri gündüz uçarken ,gece de uçabilmesi için, 633 kg ağırlığındaki lityum pilleri dolduruyor, böylece sanal olarak limitsiz bir otonomiye sahip olunuyor. Pillerin ağırlığı uçağın toplam ağırlığının çeyreğinden biraz daha fazla…
 
Meraklısına not: Geleceğin yolculuğunun ilk anları, internette www.solarimpulse.com sitesi ile www.youtube.com/user/SolarImpulseChannel kanalından ve dünya basını tarafından canlı yayınlanacak.