Milli basketbolcu Sinan Güler şimdiye kadar yedi İnternet girişimine kaynak aktardı. Henüz para kazanmadı ama giyilebilir teknoloji alanındaki yatırımı ilk ürününü piyasaya çıkarmaya hazırlanıyor.

Sinan Güler, İstanbul, Gayrettepe'deki ortak çalışma alanı Workinton’un genel güruhuna 1.92'lik dev cüssesi, bol pantolonu ve fazlasıyla büyük spor ayakkabılardan oluşan tarzıyla pek uymuyor. Ama Galatasaray Odeabank ve A Milli Basketbol Takımı'nın kaptanı giyilebilir teknolojilerin geleceği üzerine düşüncelerinden ve bu amaçla yatırım yaptığı "Inovatink" isimli şirketin geliştirdiği kol bandından bahsederken sizi etkilemeyi başarıyor. 33 yaşındaki Güler Workinton'un ofisini sık kullanıyor zira yıl içinde maç trafiğinden (50'ye yakın) vakit buldukça şimdiye kadar yaptığı İnternet yatırımlarını buradan yönetiyor.

Kaptan, spor dünyasının -Arda Turan'ın hasbelkader yaptığı Lidyana yatırımını dışarıda tutarsanız- en bilinçli yatırımcısı ve kısmen de girişimcisi. 2013'te sneaker butiği LastikPabuç ve mobil sosyal ağ Goano'ya yatırım yapan Güler, ertesi yıl Joachim Behrendt'ın kurucusu olduğu BIC Angel Investment'm melek yatırımcı ağına dahil oldu ve son iki yılda BİC'nin Bionluk, Hızlıçeviri, Connected2me, Temizlikyolda ve Erasmussinn yatırım turlarına katıldı. Şimdilerde ise Silikon Vadisi'nin en önemli erken aşama yatırım şirketlerinden 500 Startups'ın Türkiye operasyonunda yatırımcı olarak yer almayı planlıyor. Bir taraftan da ailesiyle birlikte 2011'de kurduğu ve şimdiye kadar 500 bin lira harcadığı Güler Legacy ile basketbol dünyasına oyuncu yetiştiriyor. Ayrıca bu çatı altında iki tane mekatronik mühendisinin kurduğu "Inovatink" şirketiyle giyilebilir teknoloji alanında ürün geliştiriyor. "Ben küçük bir yatırımcıyım, Güler Legacy hariç bu yedi girişime toplam 150 bin lira yatırdım" diyor Güler gayet mütevazı bir ifadeyle ve hemen ekliyor ancak İnternet aleminin gediklilerinden duyacağınız bu sözleri: "Standart bir melek yatırımcının 10 ila 20 girişime yatırım yapmış olması gerekiyor ki yüklü bir kazanç elde edebilsin."

Sinan Güler basketbolcu bir aileden geliyor. Annesi Fatma Nilgün Beşiktaş'ın eski oyuncularından, babası Necati Güler ise Türkiye basketbol tarihinin en iyi oyun kurucularından... 3,5 yaş büyük ağabeyi Muratcan Güler ise Beşiktaş Sompojapan'ın guardı. Bilgi Üniversitesi'nde halkla ilişkiler okurken ilk senesinde Joe Cravens desteğiyle ABD'deki Salt Lake Community College'de basketbol bursuyla okumaya hak kazanan Sinan Güler de Türk basketbolünün yetiştirdiği en önemli oyun kurucu ve savunmacılarından biri. 350'den fazla maç, 2 bin sayı, 500 asist ve 500 ribaund... Sorulara bir süre düşündükten sonra tane tane cevap veren "atletik beyaz" lakablı Güler, "DNA'mızdan gelme bir oyun kuruculuk var, baba mesleği nihayetinde" diyor.

Oyun kuruculuk, parkede takımın beynini ifade eder. Oyunu yönlendirir, takım sıkıştığında oyunu açar, skor opsiyonları yaratır veya kendisi kurtarıcılığa soyunur. Yani takımın lideri ve akil adamıdır. Sinan Güler için bu tanımlamalardan en uyanı kuşkusuz "akil adam". Spor yorumcusu Bağış Erten, aynı zamanda Ekşi Sözlük ve Sokrates isimli spor dergisinin yazarı olan Sinan Güler'i "basketbol dünyasında, sporcu ve entelektüel kimliğiyle ezber bozmuş bir oyuncu" olarak tanımlıyor. İnternet yatırımcılığı da onun bu farklı karakterinin bir yansıması. "Teknolojiyi severim. İnternet de çocukluğumdan beri yararlı işlerin çıkabileceğini düşündüğü bir platform... Farklı, daha heyecanlı ve fikir odaklı bir anlayış olduğu için girişimci ve melek yatırımcı oldum" diyor.


 

Aslında Güler'in İnternet yatırımcılığı kariyeri, parkedeki kadar başarılı başlamadı. İlk olarak 2013 başında Lastikpabuc'un beş ortağından biri olarak yani girişimci kimliğiyle bu dünyaya adımını attı. Öncesinde "çok yetenekli, farklı fikir ve heyecanlara sahip bir ortaklık grubu" diye tanımladığı Lastikpabuc ekibiyle ufak bir viral video projesine dahil olmuştu. Platformun kurucusu Can Soylu ile yaptığı sohbetlerde sneaker işinin karlı olduğuna kanaat getirdi. "Şirketin parçası olmak istedim" diyor Güler, "Kurucusu ile halen arkadaşız. Ama ikimizde o işin Türkiye'nin sahip olduğu pazar şartlarında erken büyüme çabasından dolayı çok hızlı hedefinden uzaklaştığını anladık. Şimdi başkası tarafından satın alındı. Yeni sahibiyle de sohbetimiz var ama onun konuya bakış açısı çok farklı."

Ardından mobil sosyal ağ "Goano"ya milli basketbolcular Ender Arslan ve Cenk Akyol ile birlikte yatırım yaptı. Ancak operasyon istedikleri gibi devam etmedi. "Ender ve Cenk'i de ikna ettim çünkü hedeflerimden biri basketbol dünyasındaki isimleri melek yatırımcılığa çekmek" diyor. Başarısız bu iki denemenin ardından Güler vazgeçmedi ama bireysel hareket etmek yerine işi bilenlerle ortak yatırım yapmaya yöneldi ve 2014'te BIC Angel Investments melek yatırım ağına dahil oldu. "Sinan Güler gibi 'celebrity' isimler, İnternet ekosisteminin gelişmesi ve bilinirliliğinin artması açısından önemli" diyor BIC ortaklarından Ebru Gürses, "Sinan'ın varlığı popülariteyi artırıyor, potansiyel yatırımcıların dikkatini çekerek onlara öncülük ediyor." Güler de profesyonel kariyerinin çok yoğun bir şekilde devam ettiğini hatırlatıyor. "Dolayısıyla" diyor, "işin araştırma kısmında BİC'nin iş gücüne güveniyorum. Onların aldıkları başvuruları değerlendiriyor, vakti oldukça sunumlara gitmeye çalışıyorum. Farklı kanallar aracılığıyla bana ulaşan girişimciler olabiliyor. Bir yatırımcı ağı gibi bir takip sistemim olmadığı için BIC ağına yönlendiriyorum."

Güler, BIC çatısı altında sırasıyla Hizliceviri, Bionluk ve Connected2.me'ye yatırım yaptı. Bu üç yatırım içinde kuşkusuz en dikkat çekeni gizli sohbet servisi Connected2me. İlk olarak etohum 40'a kalarak adını duyuran girişim, daha sonra 500 Startups'tan yüzde 5 hisse karşılığında 100 bin dolar yatırım almıştı. Kasım 2014'teki yeni yatırım turunda Angellist üzerinden 515 bin dolar toplayan girişim geçen mart ayında da 500 Startups ve Aslanoba Capital'in katıldığı turda 260 bin dolar topladı. Güler girişime ne kadar yatırım yaptığını ve hisse oranını açıklamıyor ama FORBES'a konuşan bir yatırımcı değerlemenin son yatırımla beraber iki katma çıkmış olabileceğini söylüyor. Güler, "Connected2me'ye yatırım yaptım çünkü yurtdışına açılma ihtimali beni cezbetti" diyor.

Aslında spor ve teknolojiyi buluşturan projelere daha çok ilgi duyuyor. Bir taraftan ailesiyle birlikte 2011'de kurduğu ve şimdiye kadar 500 bin lira harcadığı Güler Legacy ile basketbol dünyasına yeni oyuncular yetiştiriyor diğer yandan bu çatı altında iki mekatronik mühendisinin kurduğu Inovatink şirketiyle giyilebilir teknolojiler alanında "Bibi" adım verdikleri bir kol bandı üzerinde çalışıyor. Bu cihaz, kullanıcı hareketlerini modelleyip antrenman esnasında elde ettiği veriyi gerçek-zamanlı işleyerek antrenmanını skorluyor. Hareket kalıplarını sınıflandırıyor ve tanımlıyor. Ayrıca antrenmanları kayıt altında tutup antrenörün ve kondisyonerin performansı yorumlamasına imkan tanıyor. "Asıl amacımız kişiye özel, insan merkezli antrenörlük imkanı oluşturmak, mekandan bağımsız basketbol eğitimine olanak tanımak ve basketbolu sevdirmek" diyor Güler ve ekliyor: "Tabii bir taraftan da elde edeceğimiz tecrübelerle birlikte spor dikeyinde olmasa bile Nesnelerin İnterneti (IoT) ayağında çıkabilecek diğer fikirleri değerlendirebilecek bilgi dağarcığı toparlıyoruz." Ona göre IoT dünyası, benzer bileşenlerle farklı endüstrilerden farklı fikirleri destekleyebilecek bir dünyanın kapısını açıyor. Amacı da bu kapının öbür tarafına geçmek ve fırsatları değerlendirmek...

Sonrasında? Yeni yatırımlar şimdilik 500 Startups ile kuracağı ilişkiye bağlı. "500 Startups ile çok ciddi bir portföye dahil olacağım. Orada ve dışarıda yatırım yapmaya devam edeceğim ama nasıl, ne şekilde ilerleyeceği konusunda pek emin değilim" diyor ve ekliyor: "Standart bir melek yatırımcının 10 ila 20 girişime yatırım yapmış olması gerekiyor ki iyi bir geri dönüş alabilsin. O noktaya gelmek istiyorum ama bunu hızlı ve seri şekilde yapmak istemiyorum."

Zaten bugünlerde spor hayatının öncelikli olduğu bir dönemde. (FORBES'a konuştuğunun ertesi günü Eurocup finali için Fransa'ya uçacaktı). Bu nedenle yatırımlarının detaylarını spor camiasıyla paylaşmayı tercih etmiyor. Bir taraftan da aslında sporcuların geleneksel yatırımlara daha yatkın olduklarını anlatıyor. "Çünkü çok daha güvenli" diyor. Bakıldığında ikisi başarısız yedi yatırımından henüz para kazanmadığını söylüyor. "Ama ümit veren yatırımlarım yok değil. Özellikle Bionluk ve Erasmussinn'e güveniyorum."

 

(CANDEGER MURADOĞLU/FORBES DERGİSİ)