Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen 2014 bütçesi üzerinde hükümet adına yaptığı konuşmada, "(Paramız nereye gidiyor) diye sorduğumuzda şunu söyleyebiliriz: Paramızın bir kısmı uydu olarak uzaya gidiyor. Bizim fotoğrafımızı çeksinler, görüntümüzü alsınlar diye başkasına para veriyorduk. Artık bizim uydularımız çekiyor" diye konuştu.

Teknolojik olarak 15 yıl önce düşük teknolojinin, son 10, 15 yılda ise orta teknolojide odaklanma meydana geldiğini anlatan Ergün, "Önümüzdeki 10 yılın hedeflerine varmak için ne bu gelir düzeyi ne bu teknolojik düzey bizim o hedeflere ulaşmamızı mümkün kılmaz" dedi.

İLERİ TEKNOLOJİLİ ÜRETİM

Hedeflere ulaşabilmek için Ar-Ge ve inovasyona önem verip, yüksek katma değerli ve ileri teknolojili üretim yapılan sanayi inşa etmek zorunda olduklarını ifade eden Ergün, stratejilerinin Türkiye'nin sanayi ülkesi olmasına dayandığını kaydetti.

Ergün, Türkiye'nin yüksek katma değerli ve ileri teknoloji kullanılan sanayi oluşturma konusunda geç kaldığını dile getirerek, Ar-Ge ile ilgili önemli kanunların son 10 yılda çıkarıldığını belirtti. Yasal düzenlemelerden sora büyük hızlanma olduğunu anlatan Ergün, şöyle devam etti:

550 GENCİMİZİ DESTEKLİYORUZ

"Şimdi teknogirişim sermayesi desteğiyle bin 200 arkadaşımızın üniversitelerde teknogirişimci olmasını sağladık. Şimdi 550 gencimizi destekliyoruz. Bunların içinden çok önemli simalar çıkacak. Çok önemli projeler yürütüyorlar. Ar-Ge Merkezleri Kanunu çıkardığımızda şimdi 150'den fazla işletme Ar-Ge merkezi kurdu ve 21 bin 500 Ar-Ge elemanı buralarda çalışma yapıyor. Son 10 yılda kurulan teknopark sayısı 50'yi geçti ve 20 binden fazla eleman buralarda Ar-Ge faaliyetleri yürütüyor."

Nihat Ergün, girişimciliğe çok önem verdiklerini vurgulayarak, KOSGEB'in 5 bin girişimciye kendi işini kurması için 30 bin liraya kadar hibe, 170 bin liraya kadar faizsiz kredi verdiğini kaydetti. Girişimcilikte son 5 yılda 200 bin kişinin eğitim aldığını anlatan Ergün, üniversitelerin de bu alana önem vermeye başladığını söyledi.

Ergün, TSE'nin ölçülemeyen, analizi yapılamayan hiçbir mefhumun kalmadığı altyapıya kavuşturulduğunu ifade etti.

YERLİ ÜRETİM DÖNEMİ

Türkiye'nin savunma sanayisinden kendi uydusunu içeren uzay araçlarına varana kadar üretim yapabildiğini dile getiren Ergün, "(Paramız nereye gidiyor) diye sorduğumuzda şunu söyleyebiliriz: Paramızın bir kısmı uydu olarak uzaya gidiyor. Bizim fotoğrafımızı çeksinler, görüntümüzü alsınlar diye başkasına para veriyorduk. Artık bizim uydularımız çekiyor" diye konuştu.

Ergün, TÜBİTAK'ta biyoteknolojik ilaçların üretimi ile yerli enerji sistemlerinin geliştirilmesi süreçlerinin başlatıldığını kaydetti.