BBC’de son zamanların istihbarat örgütleri açısından en problemli kişisi olan Edward Snowden ile yapılan bir röportaj yayınlandı. Edward Snowden, akıllı cep telefonlarının aslında birer istihbarat aracı olduğunu iddia ederek kullanıcıların buna karşı hiçbir şey yapamayacaklarını dile getiriyor. Bu durumda cep telefonlarına olan inanılmaz düşkünlük ile birleşince kendi özgürlüğümüzü yine kendi ellerimizle teslim ediyoruz demektir. http://www.statista.com/statistics/330695/number-of-smartphone-users-worldwide/ bağlantısına göre akıllı telefon kullanımı neredeyse üssel olarak artıyor. 2012 yılında 1milyar olan kullanıcı sayısının 2018 yılında 2.5 milyara ulaşması bekleniyor.


Akıllı telefonların bu kadar yaygınlaşması sonrası istihbarat servislerinin bu alana ilgi duyması zaten kaçınılmazdı.

SNOWDEN’DEN BBC PANORAMA’YA ÇARPICI AÇIKLAMALAR

BBC Panorama’ya konuşan eski ishtihbarat çalışanı Edward Snowden, İngiltere İshtihbarat Servisi GCHQ’nun kullanıcıların bilgisi olmadan akıllı telefonlarına sızabileceğini söyledi.

Snowden, GCHQ’nun cep telefonlarına şifreli bir mesaj göndererek telefonu ele geçirebildiğini ve bu yolla dinleme yapıp fotoğraf çekilebildiğini ifade etti. İngiltere hükümeti bu konuda yorum yapmadı.

GCHQ, telefonlara sızma programını “şirinler”den esinlenerek isimlendirmiş.
Uykucu Şirin: Telefonun açılıp kapanmasını kontrol ediyor
Meraklı Şirin: Telefon kapalı bile olsa ajanların mikrofonu açıp kullanıcıları ve etrafını dinlemesini sağlıyor
Takipçi Şirin: GPS veya dizilerde izlediğiniz üçgenlemeden çok daha ileri bir seviede bulunduğunuz yeri tespit ediyor
Paranoid Şirin: Telefonunuzun ele geçirildiğini gizliyor. Bu yazılım, telefonda garip şeylerin olduğundan şüphelenip servise götürseniz dahi birşey bulunmamasını sağlıyor.

Snowden’e göre NSA ve GCHQ kitlelerin özel görüşmelerinin tamamını topluca izlemek istemiyor, onun yerine cep telefonunuza sahip olmak istiyor.  Bu amaçla bahsedilen iki kurum da telefon sızmalarını gerçekleştirebilmek için teknolojiye büyük yatırımlar yapıyorlar.

GCHQ telefonunuza sızdıktan sonra, Snowden’e göre “kimi aradınız, kime mesaj gönderdiniz, internette hangi sitelere girdiniz, kontaklarınız, nerelerde bulunduğunuz veya hangi kablosuz ağlara bağlandığınız” bilgilerine rahatlıkla erişebiliyor.

Bu bilgileri aslına bakılırsa çoğu zaman gönüllü olarak da veriyoruz. Android veya Apple Market bölümünden yüklediğiniz programların nelere erişebileceğine arada sırada da olsa bakmanızı tavsiye edrim.

GCHQ, tüm bunlara ilave olarak fotoğraflarınızı da çekebilir.
Snowden, GCHQ tarafından gönderilen mesajın şifreli olduğunu ve kullanıcı tarafından görülemeyeceğini belirtiyor.

“Bu bir suistimal. Bu herhangi bir sms gibi görünen özel tasarlanmış bir mesaj. Telefonunuza ulaştığında sizden gizleniyor. Herhangi bir şekilde görünmüyor. Telefonu satın alıyorsunuz ama gerçek sahibi telefonu kim kontrol ediyorsa odur.”

GCHQ ve NSA arasındaki bağlantıya gelince Snowden, “GCHQ  NSA’nın bölümüdür” diyor.  NSA’nın da şirinlere benzer bir programı olduğunu ve bu programa da 1milyar dolar yatırıldığını ekliyor.

Snowden’a göre istihbarat kuruluşları teroristleri, çocuk tacizcileri gibi suçluları hedeflediklerini söylüyorlar ama hedefleri kimseleri bulabilmek için büyük miktarda veri toplamak zorundalar.

“İstihbarat kuruluşları e-postalarınızı okumadıklarını söylerler ve çoğu durumda bu doğrudur, fakat bunu yapabilirler ve yaptıklarında farkında olmazsınız.”
Edward Snowden’in akıllı telefonlar ile ilgili söyledikleri gerçekten özgürlüğümüzün ne kadar tehdit altında olduğunu ortaya çıkarıyor. Akıllı telefonlar ve daha akıllı diğer cihazların sanki tek bir amacı var: Veri toplamak, bu veriyi ilgili yerlere iletmek ki çoğu zaman hükümet kuruluşları, daha sonra bu verilerin işlenmesi ile birlikte vatandaşları sürekli kontrol altında tutmak.
Sevilen dizi “Person Of Interest” açılışlarındaki cümleyi hatırlatalım: Your are being watched! (İzleniyorsunuz)