Türklerin yüzde 12’si sanal oyun bağımlısı
[ İnternet ]SANAL-GERÇEK İLİŞKİSİ
Gençlerin oyunun dışında zamanlarının önemli bir kısmını oyun hakkında araştırma yaparak, bloglar okuyup, videolar seyrederek geçirdiklerini belirten Taşkıran şöyle devam etti:
“Oyunların dünyası gerçeğe yaklaştıkça gençlerin aldığı haz ve hissettiği başarı duygusu artıyor. Gerçek hayatta derslerinde başarısız olarak görülen, sosyal arkadaş gruplarına alınmayan veya aile ilişkisi bozulmuş biri, oyunda kendini diğer oyuncuların alkışladığı güçlü bir savaşçı olarak görüyor. Bu etkenler bağımlılığı artıran en önemli faktörler. Bağımlılar genellikle sosyal kaygısı yüksek, arkadaşlarının yanında kendini rahat hissetmeyen, oyun ve internet dışında kalan gerçek hayattan yeterince haz almayan kişiler. Araştırmalar bazı bireylerin genetik olarak bağımlılığa daha yatkın olduğunu gösteriyor. Şu anda bağımlılıktan en çok etkilenenler 16-24 yaş arasındaki gençler. Dünya genelindeki internet bağımlılığı oranları yüzde 4.3 ile yüzde 36.7 arasında değişiyor. Türkiye’de ise yüzde 12’lik bir rakam tespit ettik.”
EBEVEYNLER SINIRLAYICI OLMALI
Akıllı telefon ve tablet bağımlılığı ise modern çağın yeni sorunu olarak adlandırılıyor. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, sabah uyanır uyanmaz telefonuna bakanların bağımlı olduklarına dikkat çekiyor. Öztürk, tespitlerini şöyle sıralıyor;
“İnternet bağımlılarıyla yapılmış çalışmalarda bağımlıların yüzde 50’sinde başka psikiyatrik bozukluklar ve depresyona eğilimli oldukları ortaya çıkıyor. Bazı kişilik özelliklerine sahip insanların bağımlılığa daha yatkın olduğunu biliyoruz. Özellikle dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, sosyal fobisi ve depresyonu olan çocuk ve ergenler bağımlılık geliştirmeye daha yatkınlar. Eğer ailede herhangi bir bağımlılık öyküsü varsa, oyun ve internet bağımlılığı riski daha yüksek seviyede olabiliyor.”
BAĞIMLI MISINIZ?
Öztürk, “Maalesef birçok insan akıllı telefon veya tablet bağımlısı olduğunun farkında değil. Bağımlılık ‘Onsuz yapamamak, bir şeyi terk edememek’ halidir. Sabah uyanınca her şeyden önce telefona bakıyor, gece telefona baktığımız için geç yatıyor, günlük yapmamız gereken iş ve sorumlulukları erteleyip, yapamıyorsak bağımlı olduğumuzun göstergesidir” tespitinde bulunuyor.
HABER ALMA ARZUSU
Akıllı telefon ve tablet bağımlılığının altında sürekli haber alma arzusu ve merağın yattığını kaydeden Öztürk, “Bağımlılığın en önemli nedenlerinden biri de kişilerin kendilerini sosyal statü, maddi imkân, ırk, cinsiyet, farkı olmadan bütün diğer kullanıcılarla beraber eşit bir şekilde ifade edebildiklerini düşünüyor olmaları. Tüm bunların sanal olduğunu unutup gerçekmiş gibi değerlendirip hayatlarının merkezine koyanlar var. Bu büyük hayal kırıklıkları yaşanmasına neden oluyor” diyor. Öztürk, ebeveynlerin sosyal medya kullanımında sınırlayıcı ve belirleyici olmaları gerektiğini söylüyor. (MERT İNAN – MİLLİYET)