Korona virüsün tedavisi ve aşısı için çalışmalar devam ederken bilim insanları, bir taraftan da korona virüs verilerini karşılaştırarak hastalığın zayıf olduğu durumları ortaya çıkarmaya çalışıyorlar.

Yapılan yeni bir araştırma, verem aşısı uygulanmaya devam eden ülkelerde ölüm oranlarının, diğer ülkelere göre çok daha düşük olduğunu gösteriyor. 

Verem aşısı günümüzden 100 yıl önce bulundu. Bakteriyel bir enfeksiyon hastalığı olan vereme karşı bağışıklık kazandıran verem aşısının başka faydaları olduğu da zaten biliniyor. Solunum yolu hastalıklarına karşı bağışıklık gelişmesini de sağlayan verem aşısının etkisinin 60 yıl boyunca devam ettiği, daha önce yapılan çalışmalarla belirlendi. 

Verem aşısı gerçekten korona virüs ölümlerini azaltmış olabilir mi?

John Hopkins Üniversitesi Bloomberg Halk Sağlığı Okulu’ndan araştırmacılar, ülkelerin gelir düzeyleri ile nüfuslarındaki yaşlılık oranları verilerini kullanarak korona virüs ölüm oranlarının değişimini bulmaya çalıştılar. Bu iki faktörü değiştirecek değişkenleri de veri grubuna ekleyen araştırmacılar, her bir milyon insan için korona virüs ölüm oranlarını incelediler. 

Araştırmacılar, ülkelerin ekonomik statüsü, yaşlı nüfusun oranı ve salgının en fazla görüldüğü yerleri bir araya getirdikten sonra verem aşısı kullanımı ve düşük koronavirüs ölüm oranları arasında önemli bir ilişki olduğunu fark ettiler. 

Bilim insanlarının yaptığı çalışma, hala düzenli olarak verem aşısı uygulamaya devam eden ülkelerdeki korona virüs ölüm sayılarının, düzenli olarak verem aşısı uygulamayan ülkelere göre çok daha düşük olduğunu belirlediler. Verem aşısı uygulayan ülkelerde her 1 milyon kişiye düşen korona virüs kaynaklı ölü vaka sayısı, verem aşısı uygulamayan ülkelere göre 5.8 kat daha az olduğu görüldü. 

Ülkelerin gelir durumlarına göre korona virüs ölüm oranları değişiyor

Araştırmacılar, verem aşısının korona virüs karşısındaki etkisini inceledikleri çalışmada, ülkelerin zenginliklerine göre de ölüm oranlarını karşılaştırdılar. Yapılan çalışmada yüksek gelirli ülkelerin ölüm oranlarının diğer ülkelerden çok daha yüksek olduğu belirlendi. Bir milyon kişiye düşen ölüm oranlarının karşılaştırıldığı çalışmada düşük-orta gelirli ülkelerdeki ölüm oranının 0.4, üst orta gelirli ülkelerde 0.65 ve yüksek gelirli ülkelerde 5.5 olduğu belirlendi.

Johns Hopkins Üniversitesi’nden araştırmacılar, çalışmanın bu sonucunun sebebini açıklayamıyorlar. Araştırmacılar, sonuçların anlaşılması için solunum yolu hastalıkları ölümleri ile düşük sosyo-demografik ve ekonomik gelirli ülkeler arasında bağlantı kuran başka çalışmalara işaret ediyorlar. 

Araştırmacılar, çalışmalarının ana sonucu olarak ülkelerin gelir düzeyleri ile koronavirüs ölüm oranlarının ters bağlantı gösterdiğini, verem aşısı ile korona virüs ölümleri arasında bulunan ekolojik ilişkinin ise ilgi çekici olduğunu söylüyorlar. 

Araştırmacıların çalışması henüz bir hakem sürecinden geçmedi. Bu nedenle çalışma, hakemli bir dergi yerine medrxiv.org makale arşivinde sunuldu.

Verem aşısının korona virüs karşısınındaki etkisini anlamak için başka bilim insanlarının da çalışmaları devam ediyor. Avusturalya’da 4.000 sağlık çalışanını kapsayan bir verem aşısı çalışması başladı.

Araştırmacılar, verem aşısı ile sağlık çalışanlarının doğuştan gelen bağışıklığının artacağını, tedavi ve aşı geliştirilmesi için zaman kazanılacağını düşünüyorlar.