2015 yılında hayatımızdaki değişikliklerden birisi "elektronik para" olacak gibi görünü­yor. Biliyorum aranızda, "Bu yeni bir şey değil ki" diyenler olacaktır. Doğru vardı, ama yeni olan Türkiye’de "yasal" hale, da­ha doğrusu "güvenli" hale gelmesi...
27 Haziran 2013'de yayınlanan 6493 sayı­lı Kanun, çok uluslu firmaların ya da GSM operatörlerinin piyasaya sürdüğü çeşitli ödeme sistemlerini düzenlemeye ve bu ko­nuda önlemler almaya yönelik olarak hazır­landı. Kanunun yönetmeliği bir yıl sonra 2014'te yayınlandı, yürürlüğe giriş tarihi ise 27 Haziran 2015 oldu.
 
FARKLI MODELLER TÜRKİYE'DE
Kullanıcılara, firmalara ve kamu kurum­larına büyük kolaylık sağlayan bu yeni dö­nemde, elektronik ödemeler yasal koruma altına alındı. Bu kapsamda Bankacılık Dü­zenleme ve Denetleme Kurumu'na (BDDK) ilk elektronik para kuruluşu baş­vurusunu yapan Türk Elek­tronik Para A.Ş.'nin faaliyet izni alması ve bu iznin Resmi Gazetede yayım­lanmış olması ile birlikte ülkemizde ödeme sistemlerinin farklı modellerinin de önü açılmış oldu.
6493 Sa­yılı Kanun'la birlikte, faali­yetlerini   daha geniş alanlara du­yuran firma, 2004den bu yana inovatif teknolojileri ge­liştiren Emin Can Yılmaz tarafından kurul­muş. Şirket bugün 90 bin avukatın kullandı­ğı BaroKart, AvukatKart ve Türk Telekom yardımlaşma sandığının kullandığı PlatinKart'ın da yaratı­cısı.  Şim­dilerde de Türkiye'nin Elektronik Parası" te­masıyla tanıttıkları "PA­RAM" isimli bir ürünleri var. Akıllı avukat kimlik kartı ile elektronik cüzdanı birleştiren ve UYAP harçları gibi ödemelerin yapılabildiği BaroKart üze­rinden bugü­ne kadar yak­laşık 1 milyar TL ödeme iş­lemi gerçekleştirildiği raporlanıyor.
Anlayacağınız, Türkiye teknolojik açıdan bu alanda geri kalmadığını gösterdi. Yasal ödeme hizmetlerinin kartlı, mobil ve giyile­bilir teknoloji kategorilerinde katma değer­li ürün ve servisler mevcut. Bu ürün ve ser­visler sayesinde kullanıcılara indirimler baş­ta olmak üzere pek çok avantaj da sunulabiliyor.


 
DANİMARKA ÖNCÜ ÜLKE OLACAK
Elektronik ödeme sistemleri, bütün dün­yada hızla gelişiyor. Avrupa Birliği'nde şim­diden üç ülke, yani İsveç, Norveç ve Dani­marka nakitsiz hayata geçişe yönelik karar­lar almış durumdalar. Arkasından tüm Av­rupa Birliği'nin gelmesi bekleniyor. Dani­marka 2016 Ocak ayı itibariyle hastane, ec­zane ve posta ofisleri dışında nakit ödeme alınmayacağını kanunla kesinleştirmiş du­rumda.
Nakitsiz hayat özellikle bankalar, finansal kurumlar ve devletler tarafından isteniyor. Çünkü şeffaf, kayıt altına alınmış ekonomi, nakdin kağıt ve lojistik maliyetlerinin yok olması anlamına geliyor.
 
Kanun neler getiriyor?
*Ödeme hizmetleri ayrıntılı bir şekilde tanımlanmış ve bu hizmetlerin nasıl sunulacağı netleşmiş ve hukuki zemin hazırlanmış oldu.
*Sermaye yeterliliği ve BDDK'dan lisans alma gerekliliği getirmesi, sektörün güvenliliği ve risk yönetimi açısından olumlu değerlendiriliyor.
*Avrupa Birliği yakın zamanda Ödeme Sistemleri Direktifi yayınladı. Avrupa ile bütünleşme anlamında önemli bir gelişme oldu.
*Yeni elektronik ödeme iş kollarıyla mobil ve dijital ödeme çözümlerinin yaygınlaşacağı ve yeni iş modellerinin oluşturulacağı düşünülüyor.
Ancak not edelim; kanunla ilgili olarak, muaf tutulacak hizmetler ve istisnaların yorumlanmasındaki belirsizlik gibi bir kaç konu tartışılmaya devam ediyor. Musa Savaş / Ekonomist Dergisi