KISA VADELİ KÂRDAN DAHA BÜYÜK HEDEFLERİMİZ VAR

Çünkü gerek biz, gerekse Koç Topluluğu; bu büyük, çetin ve son derece maliyetli dönüşümü “kısa dönemli kârdan öte” ülkemizin rekabet gücünü artıracak, halkımızın yaşam kalitesini yükseltecek ve bugünkü konjonktürde olmazsa olmaz olan dijital dönüşüme katkı verecek bir kültür yaratmak ve bunu Türkiye’mizin hizmetine sokmak için yaptık. Bütün bu değişim ve dönüşümün öyküsü, yani bizim hikâyemiz budur. Bu heyecanımızı, inancımızı, dijital dönüşümün gereklerini en iyi bilen insanlardan biri olarak Başbakanımız da anlamış ve bu çerçevede her vesileyle desteğini eksik etmemiştir.”

BASİT ADIMLAR TANIMLIYORUZ, DOĞRUYU TAM ZAMANINDA YAPIYORUZ

“ Dünyanın geldiği bugünkü seviye ve değişime ayak uydurabilmek için öncelikle kendimizi dönüştürdük” diyen KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Nalbantoğlu, konuyu detaylandırmaya şöyle devam etti: “Amacımız daha büyük bir resim içinde, ülkemizi geleceğe taşıyacak dijital dönüşüme destek vermek. Bu açıdan geleceği okumak çok önemli. Sürdürülebilirlik çok önemli. Ama asıl sorular şunlar? Nereden başlamak, ne yapmak lazım?Öncelikle dünyanın nereye gittiğini anlamak ve insanların kafasını karıştırmadan, basit adımlar tanımlamak gerekiyor.Atacağımız adımları ne kadar basitleştirirsek o kadar hızlı yol alırız. Biz bu prensiple, sürekli kendimizi de sorgularız.Attığımız adımlar doğru adımlar mı? Çünkü bir yerden görüp,“best practice” dedikleri başarılı uygulamalar diye tanımlanan çözümlerle artık yol alamayız. Bu hem bizim, hem de hizmet verdiğimiz müşteriler için çok önemli. Paralelde attığımız her adımda birçok ülkedeki yöneticilerin deneyimlediği, başarılı olduğu, başarısız olduğu denemeleri yapıyoruz. Bazen canımızın yandığı da oluyor. Ama yanlış yapmaktan korkup adım atmazsanız, yok olursunuz. Bazen de yok olmak için yanlış yapmanıza gerek yok. Doğruyu yapmazsanız, yine yok olursunuz. Yanlışlardan ders alıp, o yanlışı düzeltip, geleceği öngörmeli ve doğru olanı tam zamanında yapmanız lazım.

DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE, TÜRKİYE’DE İLKLERİN ŞİRKETİYİZ 

İşte biz geleceği okuyarak, daha 2000’li yılların başında Cloud denilen olayın özünün ne olduğunun anlaşılmadığı zamanlarda, yüzlerce müşterimize “Private Cloud” denilen yapı ile hizmet verdik. Dünyada daha bunlar konuşulmazken, biz SAP yazılımını TOYS"R"US’a aylık bir bedel alarak, hizmet modeliyle sattık.2006 yılında yaptık biz bunu. Şimdi bütün üreticiler yazılımlarını bulut üzerinden hizmet bedeliyle satmak üzere yola çıkıyorlar. Bizim ürünümüz olmadığı halde, yazılımı ve sistemlerini satın aldık, onların ihtiyacı olan danışmanlığı verip programları uyarladık, ondan sonra aylık bedel alarak hizmet olarak sunduk. Bunlar zaman içinde evrilerek endüstri standardı haline geldi; bütün üreticiler bu yöne gitmeye başladılar. KoçSistem değişimi öngörüp; verdiği hizmetleri deneyimleyip, özümseyip olgunlaştırarak bugünlere geldi. Bu bizim olduğu kadar bu ülke içinde çok önemli bir değer. Endüstrinin geldiği nokta itibari ile geleceği öngördüğümüzü, doğruya ulaşmak için yanlışlar da yaparak ama doğruyu tam zamanında yaparak bu günlere geldiğimizi düşünüyorum. 

Bu bağlamda Türkiye’de çoklu müşteriye hizmet veren ilk Veri Merkezini de2000’li yılların başlarında KoçSistem kurdu. Bu merkezde müşterilerimizin teknoloji alt yapılarını işletmeye başladık. Şu anda 7000 üzerinde işlettiğimiz sunucumuz var. 300 büyük kurumun bütün teknoloji alt yapısı burada çalışıyor. 50 nin üzerinde müşterinin SAP’sini biz işletiyoruz. Bir Veri Merkezinde bu kadar çok SAP işleten bir başka şirket var mı dünyada, inanın bilmiyorum. Bu tamamen KoçSistem’in yönettiği bir alt yapı.Eğer biz bunları çalıştıramazsak, o kurumların bütün işleri, ticari faaliyetleri durur. Bu bilgisayarları yönetebilmek için bilgisayarlarda yazılım robotları yapıyoruz ki otomatik olarak o bilgisayarları çalıştırsın. Bir sonraki aşamaya sıçramak için teknolojik birtakım yeni geliştirmeler yapmanız gerekiyor. Bir yerde yok ki gidip alalım onu. Bunları yönetebilmek için biz bir sürü yeni bilgi birikimi sağlıyor ve yeni teknolojiler üretiyoruz. Bunu bilen, önemini algılayan çok fazla insan yok. Bu yönleriyle sadece Türkiye’de değil dünyada bir başarı öyküsü KoçSistem.