BANKALAR VE GSM ŞİRKETLERİ BİRLİKTE ÇALIŞMALI

-Altyapıyı hazırlarken GSM üzerinden mi, bankalar üzerinden mi gitmek gerekiyor? Bu işi dünyada ya da Türkiye’de kim sahiplenecek? Mesela artık hiç bankaları kullanmadan para transferi de yapılabiliyor…

İsmail Onat: Buralarda yeni sektörler, taze taze çocuklar ortaya çıkacak. Aslında Türkiye’de mecburen evrim değil devrim olacak! Bankayla bir süre belli bir şekilde birlikte çalışacaklar çünkü finansı öğrenmeleri gerekecek.

-Ama banka ‘Benim Turkcell’e ihtiyacım yok, ben buradan sana kullandırıyorum’ diyebiliyor…

İsmail Onat: Turkcell’in tek başına mobil cüzdanı var. Arkadaki bankacılık sistemi tam olarak kurulamadı. Bu yüzden bankacılık ve GSM şirketlerinin beraber çalışmaları lazım. Turkcell banka açmaz ama banka da GSM şirketi kurmaz.

İlker Tunca Meriç: Aslında yanlış bir şirketten bahsediyoruz, belki Türk Telekom’dan bahsetmek lazım.  Diyelim ki Mardin’in bir yerinde sinyal yok. Banka önce diyecek ki, ‘Ben bütün teknolojiyi müşterilerime vermek istiyorum ve bunun üstüne yüzde 30 daha müşteri eklemek istiyorum’.  O bölgeye bakacak; nüfusu kaç kişi, para harcama durumu nedir. Sonra, ‘Bu kitleyi istiyorum’ diyecek. Önce karar vermesi lazım çünkü oradan bir gelir hesaplayacak.  Daha sonra, ‘Büyük kentlerde uyguladığı teknolojiyi uygulamam için buraya sinyal gelmesi gerekli’ diyecek. O zaman Türk Telekom’a gidecek ve diyecek ki, ‘Ben sana bu krediyi veriyorum’. Ya da, ‘Gel ortak girelim’ diyecek, artık nasıl anlaşırlarsa. Ben sana, ‘Financial Finance’da yardımcı olayım’ diyecek. Artık o onların çözeceği bir anlaşma. Gidecekler, araya hatları kuracaklar. Ondan sonra o bölgede wireless network kurulmuş olacak. Böylece bir bölge daha eklenmiş olacak.  O zaman bir başka banka da gelip, ‘Ben de istiyorum’ diyecek. Böylece wireless yayılacak. Teknoloji şirketi o hattı sağlayacak ve hem de daha fazla hat satacak. İnternet kullanımını artırmak için bankacılık aplikasyonunu sanal kullanıyor ama teknoloji şirketi de kendisinden birşeyler koyması lazım. Sadece hattı getirmesi yetmiyor,  Trabzon’daki yaylada Ülker’in nasıl şemsiyesi varsa, teknoloji şirketi de bilgisayarı bakkala ucuza verecek. Çünkü bakkalın sanal ortamda, senin cebindeki sanal ortamı yakalaması lazım.  Nasıl banka alt teknoloji şirketine kredi sağlayarak maliyetinin riskini alıyorsa, teknoloji şirketi de bakkala bilgisayarı sağlayarak daha çok wireless kullanımını teşvik edecek. Kendi tarafındaki cüzdanını şişirecek.  Sonra bunlar win win ile ne yapacaklar, birisi wireless  ve teknoloji satıyor, öteki de bankacılık satıyor. Senin banka müşterine, ‘Trabzon’a Ayder’e çıktığında dağın ortasında cebinde parası olmasa bile merak etme, git cüzdanını okut, keçi sütü mü alacaksın, otelinin parasını mı ödeyeceksin, öde’ diyecek. Müşteri ödemesini yapacak, herkes kazanmaya başlayacak ve yeni iş sahaları çıkacak.

İsmail Onat: Yeni değişen dünyaya herkes bir şekilde ayak uyduruyor veya uydurmak zorunda kalacak.  Ben bu tür şeylere geç kalmamak gerektiğine inanıyorum. Çünkü ne kadar hızlı girerlerse, onun üstüne o kadar hızlı yeni şeyler getirirler. Mesela aplikasyon geliştiriyorsunuz ve bu aplikasyonun da Türkiye şartlarına uygun olması lazım. Japonya’da Kore’de birinin yaptığı bir işi aynen, ‘Bizim için iyi’ diyerek devam ederseniz, bir yerde tıkanırsınız. Modifikiye etmek zorundasınız. Her ülke de bunu yapmak zorunda. Brezilya’ya gidersiniz onlar kendi koşullarına göre bir şeyler yapar. Ama hala böyle bir korku ve yavaş bir hareket var. Biz kültür olarak emniyetli oynuyoruz.