“BİR DÜNYA MARKASI ÇIKARMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

-Teknokent’te olan firmalar çok avantajlı, dışında kalanlara yazık oluyor diye bir algı var. Bunu biraz açar mısınız?

Arzu Eryılmaz: Devlet bu söylediğinize çok güzel bir öneri getiriyor. 30 tane AR-GE personeliniz varsa ve ben AR-GE yapan bir şirketim diyorsan Teknokent’e gitmene gerek yok diye bir kanun var. Küçük ölçekli firmalar Teknokent’e gelmeden ve burada yer bulmak için sıraya girmeden, kendi oturdukları yerden, Teknokent’teki tüm firmaların sahip olduğu vergisel vs. avantajlara sahip olabiliyorlar. Dolayısıyla devlet bu dezavantajlı durumu eşitlemiş durumda.

Şöyle bir gerçek var, Türkiye’deki Teknokent’lerin tarihi 10 yıl. Şimdi 10 yıl önce Türkiye’de AR-GE’yi duyduklarından ‘hönk’ diyordu insanlar. Bakın bugün bile İsrail’den domatesi, Amerika’dan topu tüfeği alıyoruz. Kendi teknolojimizi geliştirmekte çok da ileri gittiğimiz söylenemez. Ama bu tür Teknokent’ler ve AR-GE kanunları gibi devletin teşvikleri bunu çok hızlandırdı ve itiyor. Bakın 10 yıl önce Teknokent’lerden beklenen şuydu, yeter ki birileri teknoloji geliştirsin, sen de onları al, konforlu, üniversiteyle çalışabilecekleri, muafiyetlerle ölmeden yaşayabilecekleri bir ortam hazırla. Yeter ki bunu yap. Baktığınızda 10 yılda bu görev yerine getirildi aslında.

Tabi Teknokent’ler yalnızca teknoloji geliştiriyor diye birine yer veriyor olmamalı. Şimdi Teknokent’lere teknoloji geliştiriyorum diyen, her kod yazıyorum diyen girmemeli ve girememeli. Biz de bunun için geçen seneden itibaren ikinci faza geçtik. Bizim için artık teknoloji geliştiriyor olmanız yeterli değil. Ne kadar inovatif, bölgeye ne kadar faydalı, ihracat yapıyor musun, ihracatının ciroya oranı ne, bölgeye geldiğinde bunlar gelişecek mi, Türkiye’nin ekonomisine sen ne katacaksın? Yanıtları önemli. Biz 2014 yılından beri İTÜ Teknokent olarak bölgemizdeki firmaları performans sistemine yatırdık. Belki 1-2 yıl içerisinde bu performans sisteminin eledikleriyle elemedikleri iyice ortaya çıkacak.

Bu bahsettiğiniz eleştirilerde kendimizi hiç görmek istemiyoruz. Bakın çekirdeğin ilk 3 yılda bize yatırım maliyeti 5 milyon liraydı. Ve bizim bundan hiçbir beklentimiz yoktu. Tek beklentimiz acaba 5 yılın sonunda bir tane dünya markası çıkar mı? Bu yatırımı ben yapacağım, öbür Teknokent’ler öbürü öbürü yapacak ki belki benden çıkmayacak o Teknonet’te çıkacak.  Yeter ki bir dünya markası çıkaralım. (FOTOĞRAFLAR/SİNAN ÖZEL)